22.bölüm(bilinmeyen kişi)

9.6K 674 157
                                    

Derler ki insan hayatında bir kez aşık olurmuş , kesinlikle doğru çünkü aşk o kadar yoğun bir duygu ki bunu sadece bir kez yaşayan bilir, hiç bir duyguya benzemez.
Eğer o aşkı da kaybedersen bir dahası da yoktur zaten.

Herkese karşı yoğun duygular hissede bilirmisin? Hayır asla hissedemezsin. Bende hayatım da ilk kez aşık olmuştum ve ilk kez birine karşı bu kadar başka, anlatılmaz duyular beslemiştim ama sonunu güzel bitirememiştim.

Bundan sonra hayatıma nasıl devam ederim, aldığım darbenin yaralarını düzelte bilirmiyim bilmiyorum, yada yeniden biriyle evlene bilirmiyim bilmiyorum ama hayatımda her zaman bir yara olarak kalacaktı Erkan bunu biliyorum.

Şimdi ise önümde saatlerce akan yolu izliyorum.

Zor geliyordu, yük gibi geliyordu arkada herşeyi bırakıp gitmek. Sanki ben doğduğum, büyüdüğüm şehirden ayrılırken geçmişime ihanet ediyormuşum gibi geliyordu.

Oysa o şehirde acıdan başka hiç bir şey görmemiştim.

Küçük yaşta annemi kaybetmiştim, beni sevmeyen bir babanın sevgisiyle büyümüştüm, zorla evlendirildim, hiç bir zaman Anne olamayacağımı öğrendim ve de en büyüğü sevdiğim dediğim adam tarafından ihanete uğradım.

Sahi dönüp biraz yaşadıklarıma baktığımda bu şehir de sevincimin olduğu bir an olmamış.

Ama halen o şehirden ayrıldığım için üzülüyordum.

Gittiğim şehirde neler olacak, nasıl bir şeylerle karşılaşacağım bilmiyordum. Anneannem ve Dedem beni gördüklerinde nasıl bir tepki verecek, beni kabul edecekleri mi bilmiyordum. Ama onlardan başka kapısını çalacak kimsem yoktu, onlardan başka sığınacağım kimsem yoktu.

Annem bana hamileyken bir kez gitmişti Anneannemin yanına ama dedem ve Anneanne onu kapıdan kovmuşlardı. Banada aynısını yaparlarmı? Benide kapıdan kovarla mı? Bilmiyorum ama yinede onlara gitmekten başka çarem yoktu.

Otobüs muğla merkez otogarında durunca yolcular yavaş, yavaş arabadan indiğinde, bende arkalarında indiğimde bir anda yüzüme soğuk hava vurmuştu.
İnanılmaz bir ayaz vardı ve sabahın 6 sı olduğu için ayaz biraz daha fazlaydı sanki.
Hızlıca hemen kabanımın önünü kapatıp muavinin yanına gidip bagaj kısmında ki çantamı elime aldım.

Buraya kadar gelmek kolay olmuştu ama sırada gitmem gereken adres vardı.

Çantamdan adresi çıkartıp bir kez daha muavine doğru döndüm.

"Kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama şu adrese nasıl gide bilirim?"diye çekingen bir sesle sordum.

Muavin kağıda bakıp, bu kez elini karşıda duran minibüslere doğru uzattı.

"Bak kardeşim orada beyaz üzerinde desenli sarı halı resmi olan araba var. Senin gideceğin köye o götürüyor. Oraya git adresi şoföre göster seni kapının önüne kadar bırakır"dediğin de muavin teşekkür edip gösterdiği minibüsün yanına gittim.

Münübüs kapıları açıktı ve içerisinde yolcularda vardı, bende hemen binip boş bulduğum bir koltuğa oturdum.

Bir süre bekledikten sonra araba tamamen yolcularla dolunca şoför arabaya bindiğin de hemen çantamı koltuğun üzerine koyup biraz öne doğru yürüdüm.

"Selamün aleyküm amcacım"dedim 55 yaşlarında duran şoför amcaya

"Aleyküm selam kızım"dedi egeli şivesiyle. Elimde ki adresi şoför amcaya doğru uzattım.

"Ben buraların yabancısıyım da acaba beni bu adrese bıraka bilirmisin"diye sordum.

Amcada elimde ki kâğıdı alıp baktıktan sonra bana geri verdi.

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin