7.bölüm(Davet)

12K 629 80
                                    

Erkan'dan

3 ay sonra

Güne yine yorucu ve sinirli bir şekilde başlamıştım. Zaten uzun zamandır böyle başlıyordum güne. Zübeyde'yi tanıdığım günden beri her sabah erken kalkıp onunla karşılaşmak istemediğim için işe gidiyordum erkenden.

Bu sabah da erkenden kalkıp şirkete geldiğimde bu kez kaçmak istediğim bir diğer kişi babamla karşılaşmıştım...

Gene her zaman ki gibi beni deli etmeyi başarmıştı.
Neymiş efendim yarın ki davete eşlerle gidiliyormuş ve benimde Zübeyde'le gitmemi söyledi. Ama asla böyle bir şey olmaz.
Ben o kadını karım olarak bile görmezken kendimle birlikte o davete tabikide götürmeyeceğim.

Kim ne derse desin umrumda bile değil.

Masada oturmuş saatlerce çalışırken en önemli dosyayı evde unuttuğumu farkettim. Sıkıntılı bir şekilde nefes verip ayağa kalkıp şirketten çıkıp arabama binip eve doğru sürmeye başladım.

Bütün aksilikler bu ara hep beni buluyor sanki. Ben ne kadar evden uzak kalmak istedikçe bir şekilde gitmek zorunda kalıyordum. Artık bir an önce bu saçma evlilik bitsin istiyordum 5 aydır evliyiz geriye 7 ay kalmıştı ve ben bir an önce bu 7 ayın geçmesini istiyordum...

Eve geldiğimde arabayı hemen park edip indim arabadan. Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtığımda bu 5 aydır yaşadığım anı gene yaşadım.
Bu ev daha önce bana soğuk gelirken şimdi sıcak geliyordu ve anlam veremediğim bir koku vardı. Bu koku aslında Zubeyde'nin kokusu hasta olduğu gün onu kucağıma aldığımda buram buram manolya kokusu kokuyordu. Kokusu sanki her yeri almış gibiydi ne zaman dışardan eve gelsem her yerde bu koku vardı. Bu koku bazen hoşuma gitse de bazen sinirlerimi bozuyordu.
Bu kokunun benim hoşuma gitmemesi gerekiyor beni kendine çektiğini hissediyordum ve bu benim sinir olmama sebep oluyordu.
Bir an önce bu kadından kurtulmam gerekiyor yoksa bu hoşuma giden kokunun müptelası olacağım diye korkuyordum.
Eve girdiğimde evde kimse yoktu.
Gene bu kadın bana haber vermeden kim bilir nereye gitti. Aslında nereye gittiği beni ilgilnedirmezdi. Sadece yapacağı bir hatada benim adıma laf getirmesini istemiyordum.
Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp odama girip unuttuğum dosyayı alıp aşağıya tekrar indiğimde etrafta bir kez daha göz gezdirdim ama Zübeyde yoktu.
Kapıya doğru gidip tam kapıyı açıp çıkacakken arka bahçeye bakmak aklıma gelince kapı kulpunu bırakıp salona girip arka bahçeye doğru gidip baktığımda Zübeyde'nin orda oturup bacaklarını da kendine çekip dalgın bir şekilde bir şeyler düşündüğünü gördüm.

O kadar masum ve saf görünüyordu ki kim olsa şüphesiz bu kadına hayran olurdu. Bazen onunla bu şartlar altında tanışmasaydık belki severdim diyordum.
Dışardan bakınca öyle güzel ve masum duruyor ki sanki benimle para karşılığıyla evlenen o değilmiş gibi. Bazen onu görünce onunla konuşunca ben bile inanıyorum onun masumluğuna.
Eğer nikâh günü babamla benimle para karşılığı evlendiğini duymasaydım babamın istediği olurdu ve ben Zübeyde'ye kesinlikle aşık olurdum.

Beni bildiğim halde kokusuyla bu kadar kendine çekiyorsa ben gerçekleri bilmeseydim kesin herşey çok farklı olurdu.
Ben öylece durmuş onu seyrederek düşünüyorken farketmeden yumruğumu sıktığımı gördüm ve daha fazla burda durup bu kadını seyretmemek için hızlı adımlarla eve den çıkıp arabama binecekken arkamdan birinin seslendiğini gördüm.
Arkamı döndüğümde bir yaşlı kadının bana doğru geldiğini gördüm.

"Merhaba evladım bende size geliyordum Zübeyde evde mi?"diyip karşımda durduğunda öylece ona baktım.

Kim olduğunu çıkaramamıştım. Bir süre daha baktığımda bunun bizim karşımızdaki eve taşınan kadın olduğunu hatırladım.
İlk taşındığı gün Zübeyde o ev-de çıktığını görmüştüm ve yanlarında o Ali denen it vardı.
Normalde takılmam böyle şeylere ama ben o adamı o gün eve geldiğimde arabadan inderken Zübeyde'ye dikkatli baktığını görünce sinir olmuştum birde ertesi gün konuşurken görmüştüm. Oda yetmezmiş gibi bana parmağında yüzük görmeyince bekar zanattiğini söyleyince orada gebertmek istemişti o şerefsizi.

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin