15.10.2017

14.8K 935 423
                                    

Özel bölüm tadındadır...
Bu bölüm, tüm bölümlerin var olma nedenidir.

Gipsy Kings, Hable me
Mabel Matiz, Bir hadise var
Coldplay, hymn for the weekend

🥀
M.Morgas

Tanrı varlığını gösterdi.

Bir figandı. Bir bağırış, tonlarca ağıttı.

Parmağıma dolanan lanet nota, Tanrı ses verdi.
Bir ışık yandı, odanın içine yaralarımı açan büyük ışık yandı. Mor uzun şimşeğin ruhumdan koparırcasına yakardığı ses, kor oldu. Kor olup evime düştü.

Benim yurdum yandı, seller yurdumu yıktı. Sessizlik yoktu, derman yoktu, bana da, akan suya da.

Kumar masasına koyulan hayatım, şimdi her bir kartı kapatıp benim elimden olan varı yoğu alıyordu.

Gökyüzünden ışıklar odaya düştü, benim avucumda olan rakı şişesi masaya çarptı. İkisinin sesi ürkütücüydü.

Hangisi can yakardı, tartışılırdı. Hangisi daha baskındı. Kimin yüreği delikti. En çok benim, ama sular gökyüzünden aktı. Benim kalbimi açmış olsalardı sadece kan akardı. Ve aktığı gibi asla durmazdı.

Rakının tadı dimağıma yeniden yerleşti, gözlerim ise zar zor açık kaldı.

Her üst üste gelen göz kapağım Tanrı'nın yaktığı yüksek şimşeklerle açılıyordu.

Günahıma mıydı atılan renkler, hatalarıma mıydı sular. Attığım her kirli izi silmek için miydi, hangisi için.

Düşünme yetkimi tam şimdi kaybetmek isterdim, tam da şimdi. Her ses sussun, gökyüzü akmayı bıraksın, yıllar önceye döneyim istedim.

Hayatta kalmamın tek nedeniydi verdiğim sözler, tek gerçekti, zira bir silahı döndürüp kalbime kurşunu sabit etmem imkansız değildi.

Göğsüm, kalbim, göğüs kafesim bir kurşun, sadece bir kurşunu ağırlamayı her şeyden çok isterdi değil mi?

Çınlayan sesler döndü kafamda, sonra rakının masaya bıraktığı o tatsız ses...

Kulağım sağır olmayı istese de imkan yoktu.
Gözlerim peki? Onlar ne için vardı.

Bana acı veren gözlerim, her kötülüğü görmüş, her günaha ortak olmuş gözlerim... Ne kadar masumdu. Nasıl masum olurdu, masum olma ihtimali yoktu.

Ayıbın terk ettiği saatlerin ardından gözlerimi tam karşımdaki kızdan çevirdim.

Bedenini saran eski bir havlu ile öylece dururken dengesini yitirmişe benziyordu.

"Koltuğun üstüne senin için giysi bıraktım... Giy onları." dedim. Bakışım mutfağın rafına dönünce onun hâlâ milim oynamadığını anladım. "Mevsim..." dedim. İsmini anarken göğsüm parçalanıyordu. Çaresiz kalışı, bitap düşen ruhuna iyi gelen yoktu. "Giyin hadi."

Konuşmadı, zaten çok konuşan biri değildi. Şimdi ise yanıt vermesini beklemiyordum. Sadece insan olduğunu hatırlaması lazımdı. Duş almıştı, çıplaktı, hasta olmaması için de giysilerini giyip örtünmesi lazımdı. Sağlıklı aklı olan biri için basitti, ama Mevsim sağlıklı değildi. Sağlıklı düşünecek bir aklı yoktu.

CÜSALE  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin