~18~

10.4K 264 93
                                    

Müdürün yaptığı çok lezzetli yemekten sonra, oturma odasına geçmiştim. Şişmiştim anam! Bu adam bir hafta da kilo aldıracak bana...

Hoş! Çok da zayıf sayılmazsın Ece Naz.

Televizyonda netflix vardı. Vay be! Zenginler tabii. Teen Wolf' 3. Sezon 23. Bölümde kalmıştım. En son ablamla izlemiştik.. evet Rüzgâr'a aşık olan ve karısından, çocuğundan bihaber olan ablamla...

Sanırım bu bölümde Allison ölecekti.. ah çok acıklı! Scott'un kollarında ölecekti!

Bu olay sana bir şey anımsattı mı Ece Naz?

Tam diziye dalmışken, biri önüme patlamış mısır ve çerez koydu. İçecek olarak da kola vardı. Şimdi senin önüne koyulan tabakları napim diyeceksiniz ama benim dikkatim dağılmıştı!

Biri değil müdür Ece Naz!

Bu adam beni besleyecek miydi hep böyle? Tamam şikayetçi değildim, fakat daha fazla kilo almak istemiyordum.

Ekranda Derek Hale'nin yüzü belirince, istemsizce kaşlarım çatıldı. Bir müdüre bir de Derek Hale'ye baktım.

"Ne oldu?" Diye, sordu müdür. Dudağımı büzdüm. Sonra heyecanla bağırmaya başladım. "Oha aynı Derek Hale'ye benziyorsun lan!" Diye, çirkefleştim. "Ben bunu nasıl fark etmedim! Tabi lan kaybolmuş ikiz kardeşi gibisin!"

Müdür yüzünü buruşturdu. 'ben bir travestiyim' demişim gibi, yüzüme bakıyordu.

Derek Hale değil Ece Naz. Tyler Hoechlin..

Her neydiyse bizim müdür onun ikizi gibiydi! Tamam benim en sevdiğim karakter Stiles Stilinski ve Peter Hale olsa da, yanımda bir tane Derek Hale çakması barınıyordu!

"İlk kez senden duymuyorum." Diye, mırıldandı bezgin bir tonlamayla.

"Ne yani? Şimdi.. şimdi Derek Hale çakması bir adam beni kaçırdı ve esir mi aldı!" Diye, bağırdım heyecanla.

"Sanırım öyle oldu." Dedi, müdür. Hayretle başını iki yana sallayarak yanıma oturdu. Dikkatle yüzüne bakmaya başladım.

Harbiden aynısı lan! Off çok iyi tutturdum!

Keşke Peter veya Stiles olsaydı.. lâkin bu da idare ederdi. Koskoca Derek Hale sonuçta lan!

"Allah'ım çok heyecan verici!" Diye, cırladım. Sakin olmalıydım. Eğer şimdi kendime gelmezsem müdür beni 'ters yatırıp düz sikecekti'

"Yanımda Der.." dememe kalmadı, sesimi kesen dudaklar ile neye uğradığımı şaşırdım.

Müdür beni öpüyordu!

Derek Hale çakması ile öpüşüyorduk lan! Belimden tuttu. Beni öpmeye devam ederken, kucağına oturttu. Bir elim geniş omzundan destek alırken, diğer elim saçlarına gitti. Benimkinden bile yumuşak olan saçlarıyla oynamaya başladım.

Ne? İzlediğim filmlerde kızlar hep böyle yapıyordu!

Derek çakması müdürün eli belimden kalçama indi. Kalçamdan tutup, beni kendine bastırdı. İnledim.

Yanlışlıkla inledim arkadaşlar! Belki de erkekliğini en hassas yerlerimde hissettiğim için inledim. Ama istemeden inledim ben be!

Sonra birden; Rüzgâr, Gökhan ve Lin Lan'ın vurulduğu geldi aklıma..

Gözlerim kapalı olduğu için sadece karanlık vardı. O karanlık da Rüzgâr'ın ela gözleri belirdi. Bakışlarında hayal kırıklığı vardı..

Hızla müdürü ittim. Daha fazla ileri gidemezdim. Yapamazdım.

Müdür, şaşkınlıkla gözlerimin içine bakıyordu.

"Özür dilerim. Yapamam." Diye, fısıldadım. Müdürün kucağından indim. "Özür dilerim." Dedim, tekrardan.

Koşar adımlarla üst kata çıkmaya başladım.

En başta uyandığım odaya girip, kapıyı kapattım. İçerden kilitleyecek anahtarım olmadığı için kilitleyemedim tabii.

Gözlerimi kısıp lambaya baktım. Heh doğru odaya gelmişim! Uyandığımda göz göze geldiğim avizeydi bu!

Şu an nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Müdürün evindesin demeyin! Konumumu bilmiyordum. Hâlâ İstanbul'da mıydım? Yoksa başka bir şehire mi getirilmiştim?

Yavaş adımlarla cama doğru ilerledim. Bollywood yıldızı gibi abartı bir yavaşlıkla perdeyi açtım. Beynimde 'teri dori dori dorakiya' şarkısı çalıyordu. Vee perdeyi açmamla, derin bir nefes aldım. Tamam Hint dizisi çekmiyoruz burada kendime gelmeliyim!

Hah! Ürkütücü görünen karanlık orman görmek beklediğim bir şeydi tabii..

Mafya kitaplarında da hep böyle olurdu zaten! Kız esir alınıp, orman da şehire pek uzak olan dağ evine getirilirdi.

Sinirle ayaklarımı yere vurdum. "Allah'ım neden ben?!" Diye, bağırdım. "Tamam hep mafya bir kocam olsun istemiştim. Ama bu kadarı da fazla yahu!"

Ya Rüzgâr ile evlenmeliydik biz. Neden araya züppe müdür giriyordu ki? Tamam kollarında ölen eski sevgiline benziyoruz da, bu kadarına ne gerek var?

Şiddetli bir gök gürlemesiyle sıçradım. Al işte Allah bana çenemi kapatmamı, isyan etmemem gerektiğini söylüyor!

Tövbe yarabbi tövbe. Çarpılacağım şimdi. Elektrik gidince çenemi kapatmam gerektiğini anlamıştım.

Ulan hani zenginlerin evinde elektrik gitmezdi?!

Sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Şimdi müdür ile sevişiyor olsaydık belki de elektriğin gitmesini önemsemiyor olacaktık.

Karanlık da öylece bekliyordum. Tamam karanlık ürkütücü olabilirdi. Korku filmi gibiydi lan! Ama korkmamam gerekiyordu. Kendine gel Ece Naz!

Tekrar şiddetli bir şekilde gök gürlediğinde, 'Allaaah!" Diyerek, koşmaya başladım.

Kapı ne taraftaydı lan?

Hızımı alamayıp duvara tosladım.

Hayır duvar değil! Duvar bu kadar yumuşak değildi!

"İmdat canavar!" Diye, cırladım.

"Şşş sakin ol kızım!" Dedi, müdürün beni azarlayan sesi.

Kızım? Baba kız mı olmuştuk şimdi de?

Başımı göğsüne yasladı. "Buradayım ben. Korkma." Diye, fısıldadı. Sesinin tınısı rahatlatıcı bir etkiye sahipti.

"Hadi canım!" Dedim, alay ederek.

"Gelmesem altına pisletecektin." Dedi, alayvari bir şekilde gülerek.

"Hayır. Ne münase.." dememe kalmadan, gök şiddetli bir şekilde gürledi. Sanırım yağmur yağmaya başlamıştı.

Kollarımı müdürün beline doladım. "Vallahi şaka yaptım. Lütfen beni bırakma!" Diye, yağcılık yaptım.

"İstesen de bırakmam." Diye, fısıldadı ciddi bir tonlamayla.

Tekrar ebemin pussysini gördüğümü anladım...

Kapının Ardında ki Yüz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin