~19~

10.1K 254 100
                                    

Bu bölüm azıcık ucundan +18 içerir. Şimdiden iyi okumalar dilerim canlar🌼

Müdür ile ritüel yapan büyücü teyzeler misali süzülerek yanan mumun etrafında oturuyorduk. Daha doğrusu ben yüzsüzce müdüre sarılmış öylece elektriğin gelmesini bekliyordum. Seksi müdürün bir eli belimdeydi. Ve bu garip bir şekilde bana cesaret veriyordu.

Dışarda oldukça şiddetli bir fırtına vardı. Korumalar nasıl bekliyorlardı? Rüzgâr sesi hem ürkünç hem de rahatsız ediciydi.

Rüzgâr.. ah benim seksi, yaşını göstermeyen bir çocuklu yakışıklı prensim.

Acaba Rüzgâr az daha müdür ile birlikte olacağımı hissedip, şiddetli bir fırtına çıkararak beni uyarmış mıydı?

Yok daha neler Ece Naz!

Tamam azıcık ucundan saçmalıyor olabilirdim. Sonuçta kış ayına giriyorduk yağmur, gök gürültüsü gayet normaldi.

Lâkin şiddetli Rüzgâr da neyin nesiydi?!

Göt korkusundan amma boş yaptın Ece Naz!

Ani bir hamleyle müdür beni kaldırıp, kucağına oturttu. Kaşlarımı çattım. "N'apıyorsun?" Diye, sordum hayretle.

"Kucağıma oturmayı severdi." Diye, mırıldandı.

Tövbe yarabbi tövbe. Ne diyor bu abaza Ece Naz?

"Korktuğu zaman, mutlu olduğunda.. hatta üzüldüğünde bile hep kucağıma gelirdi." Diye, devam etti.

Aklıma hiç iyi şeyler gelmiyordu. Müdür bir an önce çenesini kapatsa iyi olurdu..

"Onu her şeyden çok sevdim. Keşke beni bırakıp gitmeseydi.."

Kimden bahsediyordu bu adam?

"Her şey o piç yüzünden oldu! Onun yüzünden kaybettim!" Dedi, nefret dolu bir tonlamayla. "Bu hayatta değer verdiğim tek insanı kaybettim.."

Bahsettiği kişi Pera.. sahiden bu kadar çok mu sevdin o kızı?

'E o zaman benden ne istiyorsun orospu çocuğu?!' diye, bağırmak istesem de kendime hâkim oldum.

Müdür bir çoğuna göre sevmiş olabilirdi, lâkin ben buna gerçek sevgi demezdim. Gerçekten seven bir insan onu kaybettiğinde; aynı benzeyen birini görünce ona atlamazdı. Sevdiğine saygısı olurdu, benzeyeni onun yerine koymazdı..

Üzerine biraz düşündükçe, mantıksız geliyordu. Ne yani Pera'yı sadece dış görünüşü için mi sevmişti?

Gerçi bana benziyorsa pek de güzel sayılmazdı..

"Mantıksız!" Dedim. "Sen onu gerçekten sevmiş olsaydın, beni esir almazdın!"

"Sevgimi mi sorguluyorsun?" Diye sordu, tüyler ürperten bir tonlamayla.

"Gerçekten seven bir insan, ona ihanet edip bir başkasını yanına almaz!" Dedim.

Sus Ece Naz! Vallahi adam seni öldürüp mumyalar. Mumyanı da götürür Gökhan'ın götüne sokar!

"Sırf o'na benzediğin için sana takıntı yapacak kadar çok seviyordum." Diye, fısıldadı dudaklarıma doğru.

"O zaman sadece dış görünüşünü seviyordun?" Dedim. Sorgularcasına gözlerinin içine bakıyordum.

"Her şeyini. Dış görünüşünü, ses tonunu, bakışlarını.. her şeyini seviyordum."

Benimle bunları konuşması şaşırtıcı olsa da, sorgulamamayı tercih ettim. Çünkü kucağında oturduğum bu adam kesinlikle şizofrendi. Hadi ama! Bir insan nasıl olur da sırf sevdiği kadına benziyorum diye bana takıntı yapardı?

Kapının Ardında ki Yüz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin