Bu bölüm bana sövmeyin canlarım muaah
İyi okumalar❤️
Genç adam karşısında oturan dünyalar güzeli kadına hayranlıkla bakıyordu.
Kadın gülümsüyordu. Lâkin bu gülümseme içten ve samimi bir gülümseme değildi. Korku dolu ve gergin bir gülümsemeydi. Adam bunu göremeyecek kadar kör olmuştu.
Kadına öylesine aşıktı ki..
Hayır!
Hayır bu aşk değildi! Bu besbelli takıntıydı. Kadını korkuttuğunun farkında değildi.
"Seni seviyorum Pera.." diye, mırıldandı.
Ne kadar içten ve samimi görünse de Pera onun samimi olmadığının, takıntılı olduğunun farkındaydı.
"Ben de seni Araf." Diye, mırıldandı belli belirsiz.
Araf gülümsedi..
Şu an Araf ile bir otelin teras katında romantik bir yemeği yiyor oluşu, delilikti. Eğer gelmeseydi de Araf'ın neler yapacağını bildiği için, gelmek zorunda kaldı.
Yıllardır bu adama katlanmak zorunda kaldı. Bu adam Pera için büyük bir tehdit olsa da, o'na iyi görünmek zorundaydı.
Ama biliyordu bu gün Araf'ın son günüydü. Kimse ölümü hak etmiyordu Pera için. Nazik kalpli merhametli bir kadındı o.
Lâkin Araf ölmeyi hak ediyordu onun için. Çünkü biliyordu. Araf kendisine takıntısı yüzünden babasının canına kıymıştı. Hem de bunu kendisinin gözü önünde yapmıştı.
Daha sonra mutlu bir ilişki yaşamak için Pera'yı tehdit etmiş, o'nu kendisiyle olmaya zorlamıştı.
Bu düşünceler Pera'yı titretti. Kadının titrediğini fark eden Araf'ın kaşları çatıldı. "Neyin var deniz gözlüm?" Diye, sordu endişeli bir tonlamayla.
Pera istemeye istemeye gülümsedi. "Hiç üşüdüm de biraz." Diye, mırıldandı.
Araf kızın elinden tuttu. Pera ayağa kalktı. Masanın etrafında dolanarak adamın yanına geldi.
Araf kadını kucağına oturttu. Ceketini çıkarıp, omuzlarına astı.
Pera içten içe adamdan ne kadar nefret etse de, hakkını yiyemezdi. Gerçekten çok yakışıklı bir adamdı. Lâkin ruhu çirkindi. Dış görünüşünün pek de bir önemi yoktu.
'bu gece son. Bu geceden sonra ondan sonsuza dek kurtulacağım.' diye geçirdi, içinden. Çünkü Gökhan ile öyle anlaşmışlardı. Gökhan kendisine aynen böyle söylemişti. 'Saldırı düzenlenecek. Asıl hedef Araf. Sen sakın korkma.' demişti, güven veren bir tonlamayla.
Pera, Gökhan'a güveniyordu. Hem de her şeyden çok güveniyordu. Çünkü biliyordu. Gökhan kendisini seviyordu. Bu Araf'ın takıntısının aksine gerçek bir sevgiydi...
Araf'ın işi bittikten sonra, Gökhan'a aslında o'nu sevdiğini söyleyecekti. Gökhan ile çok mutlu bir hayat yaşamak istiyordu.
Ve bu günden sonra yaşayacaktı da..
Böyle düşündüğü için Araf'tan farkı olmadığını biliyordu. Lâkin başka çaresi yoktu. Yapmacık olmaktan, mutsuz olup da mutlu görünmekten gerçekten bıkmıştı..
Bundan sonra mutlu olmak istiyordu. 'Gökhan ile mutlu olmak'
Araf gülümseyip, kadının boynuna küçük bir buse kondurdu. Pera'nın tüm ilklerini bu iğrenç adama vermesi geldi aklına. İlkleri vermek önemli değildi. Lâkin böylesi pislik bir adamla tüm ilklerini yaşadığı için kendinden nefret ediyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapının Ardında ki Yüz (+18)
MizahHer şey Ece Naz'ın üvey babasının kendisini borçları karşılığında bir adama vermesiyle başlıyor. Lâkin Ece Naz klasik kitaplarda da ki kızlar gibi değil. Kafasına göre hareket eden vurdum duymazın teki. Siz de Ece Naz ile gülüp, eğlenmeye hatta yer...