Merhabalar efeniiim sizleri özledim 🥺❤️ yanlışların olduysa şimdiden özür diliyor ve zamanla düzelteceğime dair söz veriyorum.
İyi okumalar 🥰
Rüzgâr yüzünde sinirli bir ifadeyle karşısında gevşek bir şekilde sırıtan Araf'a bakıyordu.
"Ulan o kadar plan yaptık hepsi boşa mı gitti amına koyayım! Gökhan nasıl yaşamaya devam eder!" Diye, haykırdı. Yüzü sinirden kıpkırmızı kesilmişti.
"Her şey pezevenk Kartal yüzünden. Hiç beklediğimiz gibi olmadı. Fakat tebrik ediyorum vallahi.. bizi bile alt edecek kadar büyümüşler." Dedi, Araf sırıtmaya devam ederken. "Hem ayrıca sen iyi ve ölü olansın şu an."
Rüzgâr alaylı bir ifadeyle güldü. "Kötü olan sensin değil mi?"
"Ve kahpe olan." Dedi, Araf gülerken. "Yani asıl kötü olanın ben değil de sen olduğunu kimse bilmiyor. Fark etmediler de.."
"Senin sikimsonik planına uymasaydım eğer, hiçbir şey böyle boka sarmayacaktı!" Gözü Araf'ın yaralı olan dizindeydi. "İbo da az orospu çocuğu değilmiş! İhanet etti lan bize!"
"Eğer o olmasaydı Ece Naz yanımızda olurdu. Ayrıca beni seviyor olurdu. Her şeye yeniden başlayacaktık biz!" Diye, tısladı Araf.
"Ya bak şimdi yeniden başladınız her şeye." Dedi, Rüzgâr babayı aldın der gibi.. "Gökhan piçine yıllar boyunca o küçük kızı seviyormuşum gibi göründüm! Ve hiç kimse de kalkıp demedi ki Rüzgâr böyle bir kızı sevmez! Amına koyduğumun beyinsizleri!"
Araf küçük çaplı bir kahkaha attı. "Kimse kızı neden benim gibi kötü bir adamın ayağına getirdiğini bile sorgulamadı." dedi, kötü kelimesine vurgu yaparak.
"O kızı senin için Hasan'ın elinden kurtardım! Tam her şey planladığımız gibi gidiyordu. Gökhan ölecekti!"
"Benim anlamadığım kısmı neden onu seviyormuşsun gibi görünmen gerekiyordu?"
Rüzgâr omuz silkti. "Gökhan'ı ikna edebilmek için." Diye, mırıldandı.
"Gökhan senin kardeşindi ya hani?" Diye, sorguladı Araf yüzünde alaylı bir ifadeyle. Rüzgâr yüzünü buruşturdu.
"Gökhan'ı hiçbir zaman kardeşim olarak görmediğimi benden iyi biliyorsun Araf!"
Araf rahat bir şekilde geriye yaslandı. Yüzünde kendinden emin bir ifade vardı. "Ama bunu yansıtmayacak kadar profesyonel oyuncusun bebeğim."
"O piç sana kumpas kurdu. Pera'yı kaybettik onun yüzünden!"
Araf sıkıca gözlerini yumdu. "Bu sefer ölmekten beter edeceğim o dokuz canlı pezevengi!"
"Sen daha sik kadar kızla baş edemedin amına koyayım! Gökhan'ı mı ölmekten beter edeceksin?"
Araf omuz silkti. "Pera kadar değeri yok gözümde." Diye, mırıldandı. "Ama eninde sonunda benim olacak!"
"Benden etkilendiği hâlde mi?" Diye, sordu Rüzgar alaylı bir ifadeyle.
"Rüzgâr Rüzgâr Rüzgâr.." dedi, Araf yüzünde sinsi bir ifadeyle. "Benim yerimde sen olsaydın. Yani kötü ve şizofren olarak tanınan sen olsaydın inan senden de nefret ederdi."
"Tabii iyi, merhametli ve masumca seven bendim değil mi?"
Rüzgâr alayvari bir ifadeyle kahkaha attı."Şu an seni öldü zannediyorlar. Ve ben herkesin gözünde iyi adamı gözünü kırpmadan öldüren gaddar ve şizofren bir adamım." Dedi, Araf yapmacık bir üzüntüyle. "Kimse asıl şizofrenin sen olduğunu bilmiyor tabii."
"Caz yapma amına koyayım!" Diye, tısladı Rüzgar. "Plan en başlarda güzel ilerliyordu. Gökhan ölecekti. Sen çakma Pera'ya kavuşmuş olacaktın. Ben de amacıma ulaşıp, Kartal'ın elinde ki hisselerin yüzde yüzünü elime geçirecektim. Tam da bana güvenmeye başlamıştı!"
Araf'ın yüzüne kara bulutlar indi. "Kartal benden tüm hisseleri çalmasaydı bu kadar güçlü olmayacaktı. Aptal ve dayak yiyen çocuk olarak kalacaktı." Diye, mırıldandı.
"Sana en başından söylemiştim o hisseleri bana ver diye!" Rüzgâr, dişlerini birbirine bastırarak konuşmuştu.
Araf omuz silkti. "Kartal'ın bu kadar zekice davranacağı aklıma gelmemişti.." diye, mırıldandı.
"Hem beni öldü göstermek nereden çıktı amına koyayım! Sahte silahlarla sahte kanlarla o kadar masrafa soktun bizi! Ayrıca yerime koyduğun ceset kimindi?"
"Vücudu sana benzeyen bir adamınkiydi. Benzerini bulmak kolay olmadı ama bir şekilde hallettik. Herkes o cesedin sana ait olduğuna inanmış bulunmakta."
Rüzgâr alayla güldü. "Sırf benim yerime koymak için başka bir adamı mı öldürdün?"
Araf omuz silkti. "Sana bayağı benziyordu. İnsanların çift yaratıldığına bir kez daha ikna olmuştum yani.."
"Sen de bu fırsatı değerlendirdin. İşine geldi tabii!"
"Sen ne mahalle karısı gibi beni sorguya çekiyorsun? Ne yaptıysam yaptım işte!" Diye, çemkirdi Araf. "Planım kusursuz ilerledi. Hem fena mı? Sayemde iyi anılacaksın."
"Planın o kadar iyi ilerledi ki!" Dedi, Rüzgâr abartılı bir ifadeyle. "Ebemizinkini aldık bak!"
"Rahat ol kardeşim. Şimdilik onlara sevinme fırsatı verelim. Sonra zafer bizimdir."
Araf'ın yüzünde şeytani bir gülümseme vardı. Kendinden emindi. Bakışları 'ne olursa olsun zafer benimdir' diye, haykırıyordu. Bundan sonra ne olacak bilinmezdi tabii.
Rüzgâr'ın patron ve en iyisi olma takıntısı, Araf'ın da sevdiği kadına ikizi gibi benzeyen Ece Naz takıntısı bitecek gibi görünmüyordu..
Peki gaddar ve kalleş olan hangisiydi? İkisi miydi yoksa biri diğerinden fazla mıydı?
Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapının Ardında ki Yüz (+18)
HumorHer şey Ece Naz'ın üvey babasının kendisini borçları karşılığında bir adama vermesiyle başlıyor. Lâkin Ece Naz klasik kitaplarda da ki kızlar gibi değil. Kafasına göre hareket eden vurdum duymazın teki. Siz de Ece Naz ile gülüp, eğlenmeye hatta yer...