İyi okumalar...Derin bir nefes alıp masadan kalktım Ömer'in karşısında durdum. Kaşlarını çatmış, sinirden vücudu kasılmıştı.
"Ömer lütfen önce bir sakin olur musun?"
"Sakin mi?"
Fısıltı gibi çıkmıştı sesi ancak sonradan bağırması ile çok kızdığını anladım.
"Defne ben nasıl sakin olayım söyler misin!? Psikopatın teki seni kaçırıyor ve hâlâ yakalayamamışken şerefsizin teki seni arıyor ve eminim ki aramasında o itin parmağı var ama sen bana gelip bunu söylemiyorsun! Ya ben mutfağa geldiğimde sordum sana bir şey mi oldu diye sen yok dedin ben sana inandım şimdi de gelmiş sakın Ömer'e söyleme diyorsun! Bana söylenmesi için senin başına bir şey mi gelmesi lazım! Ya o şerefsiz senin ruhun bile duymadan Mavi'nin eline verse ki Mavi boş durmayıp ona bir şekilde ulaşmıştır! Telefonda ne konuştunuz?"
"Seninle birlikte olup olmadığımı sordu bende seni ilgilendirmez dedim sonra duyduklarım doğruymuş falan dedi."
"Duyduklarım demiş öyle değil mi acaba nerden duymuş Defne Hanım tahmin edin!"
"Ömer tamam hatalıyım sana anlatmam gerekirdi ama üstüme fazla geliyorsun ben nerden bilebilirdim ikisinin bir şekilde anlaşacağını?"
"Defne ben o hastane odasında gözümü açtığımdan beri seni korumaya çalışıyorum peşine takip için iki polis memuru yerleştiriyorum çünkü o psikopat dışarda ve istediğini elde edene kadar durmayacağını biliyorum. Ben bunları yaparken sen en ufak bir şeyi bile bana söylemezsen ben seni nasıl koruyabilirim?"
Gözlerim dolmuştu ve evet sonuna kadar haklıydı. Başımıza gelenlerden sonra eskisi gibi olmayacağını bilmem gerekiyordu.
"Özür dilerim."
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım ama o bahçede bulunan ışıklara bakıyordu. Yüzüme dahi bakmadan İsmail ile konuştu.
"Ablanı içeriye götür annemlere de acilen merkeze gitmem gerektiğini söylersin."
Yanımızdan gidecekken kolundan tutup önüne geçtim.
"Ömer hata yaptım haklısın, özür de diledim neden bakmıyorsun yüzüme?"
Sonunda yüzünü bana çevirdi.
"Bana tartıştığımız zaman birbirimizi dinleyip karar vermemizi fevri hareket etmememizi söylemiştin. Ben şuan sinirliyim ve fevri hareket edip kalbini kırmak istemiyorum lütfen."
Elimi kolundan çekip ağladığımı görmemesi için başımı eğdim.
"Peki."
İlerde duran İsmail'in yanına gidip koluna girdim. Beraber evden içeriye girdik ben üst kata lavaboya gideceğimi söyleyip merdivenlerden çıktım. Lavaboya girdiğim de elimi yüzümü yıkayıp derin nefes aldım annemlerin bir şey anlamaması için daha fazla durmayıp aşağıya indim.
Bizimkiler ayaklanmıştılar demek ki eve gidiyorduk yanlarına gidip Fatih babam ve Melek annem ile vedalaştım Elif ile de sarılıp kulağına fısıldadım.
"Abin eve geldiğinde bana yazar mısın?"
"Yazarım da bir sorun yok değil mi?"
"Yok canım."
Ondan ayrılıp babamların yanına gittim. Beni Demet ile kaldığım eve götürmesini rica ettim. Demet ile konuşmak istiyordum uzun zamandır beraber oturup konuşmuyorduk hem biraz kafam da dağılırdı.
........
"Dediğim gibi hata yaptım adamı delirttim."
"Bence sakinleştiği zaman gelip seninle konuşacaktır bu kadar yorma kendini hem görende şiddetli bir kavga etmişsiniz sanacak alt tarafı ufak bir tartışma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Teen Fiction"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...