İyi okumalar...YAZAR'DAN
Eveeet sonunda heyecan ile beklenen gün gelmişti. Her iki evde de tatlı bir telaş, heyecan ve ufakta olsa gerginlik vardı.
Ömer aynanın karşısına geçmiş elinde tuttuğu kravatı bağlamaya çalışıyordu lakin heyecandan titreyen elleri buna engel oluyordu. Daha fazla dayanamayıp kravatı elinde top haline getirdi ve fırlattı.
"Yeter ulan ne inatçı bir şey çıktın takmıyorum kravat falan!"
Melek Hanım tam o sırada oğluna bakmaya gelmişti, içeri girecekken duyduğu hayıflanma ile gülümseyip kapıyı tıklattı.
"Geel!"
"Oğlum ne yaptın hazır mısın bir şeye ihtiyacın var mı?"
"Kravat takmasam olmaz mı?"
"Heyecandan bağlayamadım diyemiyor da. Gel bakayım yamacıma bağlarım ben sana."
Ömer küçük bir çocuk gibi az evvel fırlattığı kravatı yerinden alıp annesinin önünde durdu. Melek Hanım usta bir şekilde oğlunun kravatını bağladı.
"Hah oldu işte benim yakışıklı oğlum."
"Anne ben biraz gerginim yani ne bilim sanki bir şeyler ters gidecek gibi."
"Sen içini ferah tut Allah'ın izni ile hiç bir şey olmaz."
Melek Hanım oğlunun odasından çıktığı vakit Ömer'in telefonu çaldı, Yusuf arıyordu.
"Buyur kardeşim."
"Ben geldim, kapıdayım geliyor musunuz yoksa gireyim mi içeriye?"
"Ben hazırım yanına geleyim yoksa bu oda beni yutacak."
"Bekliyorum kardeşim."
Ömer son kez kendine aynadan bakıp bahçenin yolunu tuttu. Evden çıktığı vakit karşı kaldırımda Yusuf'u gördü.
"Oo jilet gibi olmuşsun abicim."
"Hadi lan ordan penguen gibi oldum."
"İstemeye spor giyinip gelecek halin yok ya kardeşim!"
"Bana kalsa bir beyaz tişort siyah pantolon bir de ceket giyerdim mis. Bu takımın için de hiç rahat değilim."
"Ohoo sen daha iki üç saatlik istemede böyle ise düğünde nasıl duracan takım ile. Alış bence."
"Hele şu günü bir atlatalım."
"Hayırdır gergin gibisin?"
"Evet gerginim ama normal heralde bilmiyorum."
Onlar sohbet ederken evin geri kalanı da hazır bir şekilde çıkmışlardı evden. Herkes arabalara binip Defnelerin evinin yolunu tutmuştu.
........
Defne odasında bir sağa bir sola dönüp duruyordu heyecandan kalbi duracaktı sanki. Artık kaçıncı kez olduğunu kendisi bile unuttuğu aynanın karşında kendine baktı. Ömer'in ona aldığı elbiseyi giymişti ve çok yakışmıştı. Çok hafif bir renk vermişti yüzüne gözleri desen ışıltılar ile doluydu.
Odasından çıkıp mutfağa gitti. Annesi, Demet ve Büşra teyzesi mutfakta oturmuş sohbet ediyorlardı. Defne'nin geldiğini görünce hepsi gözlerini devirdi.
"Ama neden göz deviriyorsunuz ki?"
"Acaba neden güzelim? Dur söyliyeyim on dakika da bir odana çıkıp aynaya bakıp sonra mutfağa gelip durduğundan olabilir mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Novela Juvenil"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...