8. BÖLÜM

5.5K 288 47
                                    


İyi okumalar...

Gözlerimi burnuma gelen mis gibi kokular ile açtım. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp mutfağa giriş yaptım. Annem çayları dolduruyordu yanına gidip boynuna sarıldım.

"Günaydın annelerin güzelii."

"Başka annen mi var sanki Defne tövbe tövbe."

"Aşk olsun sultanım ben geleyim sarılayım senin dediklerine bak."

"Günaydın da ne bu enerji böyle?"

"Şu güzel mis gibi kokan kahvaltı tabiiki de ne olacak?"

"Hadi hadi git İsmail'i uyandır baban ekmek almaya gitti."

"Emredersiniz sultanım."

Annemin haline kahkaha atıp yukarı İsmail'in odasına çıktım. Kapısını tıklattım lakin ses gelmeyince içeriye girdim. Horul horul uyuyordu beyefendi yanına gidip omzunu dürttüm tabi yaralı olmayan omzunu.

"İsmaiil"

"Hıı"

"Hı ne be insan efendim der neyse kalk sofra hazır."

"Hı hı"

Telefonumu açarak youtube den mehter marşını açıp kulağına dayadım. Marşın ritmini duyması ile ayağa fırlaması bir oldu.

"Allah Allah"

Ben gülmekten yere oturmuştum artık halini görmeniz lazım. Yerde oturan beni yeni fark etmiş olacak ki kaşlarını çatıp bana baktı.

"Sakın bana bunu ben yaptım deme!"

"Peki demem."

Yine gülmeye başladım. İsmail yataktan inip yanıma doğru adımlamaya başlayınca hemen ayağa kalkıp koştur koştur mutfağa gittim.

"Abla bunun intikamını alacağım senden duydun muu!"

"Alırsın alırsın bekliyorum!"

Annem mutfağa giren bana ve yukarıdan gelen Ismail'in sesine şaşkın bakışlar atıyordu.

"Ne oluyor kızım niye bağırıyor bu oğlan?"

"Uyandırmaya gittim dürttüm uyanmadı ben de mehter marşı açıp uyandırdım."

İsmail'in o hâli aklıma gelince tekrar gülmeye başladım. Annem de benimle beraber gülmeye başlamıştı.

"Kahkahalarınız bol olsun hanımlar sabah sabah bu neşe nereden geliyor?"

Elinde ekmek ile mutfak kapısında duran babama baktım.

"Bana gülüyorlar baba ablamın canı sıkılmış belli ki sabah sabah benimle uğraşıyor."

"Hadi oturun sofraya çaylar soğudu yeter bu kadar curcuna daha düğün için hazırlanacağız."

........

Kiremit rengi belden oturtmalı bel kısmında kendi renginden kemeri olan boydan elbisemi giyip krem rengi şalımı taktım, bileklik ve küçük eklem yüzüklerinden iki tane parmağıma geçirdim. Artık hazırdım makyaj yapmayı sevmediğimden sadece kirpiklerime rimel sürmüştüm.

Elime küçük çantamı alıp gerekli şeyleri koyduktan sonra aşağı indim. Herkes hazır beni bekliyordu anlaşılan, bu utanmama sebep oldu.

"Beklettim sanırım kusura bakmayın."

"Yok kızım ne kusuru yeni geldik biz de. Hadi arabaya geçin de gidelim."

Babama kafamı sallayıp dışarıya çıktık. İsmail yanıma gelip elini omzuma attı.

KARADENİZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin