51. BÖLÜM

912 61 41
                                    


İyi okumalar...

Öğleden sonra Elif'le beraber eve geçmiş internetten gelinlik modellerine bakmaya ve onun için de kıyafet bakmaya başlamıştık. Demet geldiğinde bizi telefonlara gömülmüş görünce sinirlenip internetin fişini çekmiş sonra da yemek için dışarıya çıkmıştık. Yemekten sonra sahilde biraz yürüyüş yapmıştık eve gelip balkonumuzda çay keyfi yapmış ve uyumuştuk.

Sabah olunca Demet hastane gitmiş biz de Elif'le güzel bir kahvaltı yapmış ardından yavaş yavaş hazırlanmaya başlamıştık. Rahat deneme yapmak için günlük yazlık yeşil bir elbise giymiştim. Zil sesi kulaklarıma ulaştı, İsmail gelmiş olabilir. Elif'e benim odamda giyinebilmesini söylemiştim bu yüzden ben de Demet'in odasında hazırlanıyordum ve odadan çıkıp kapıyı açtım.

"Hoşgeldin ablacım buyur geç salona."

"Hoşbulduk abla ama bence daha fazla zaman kaybetmeden çıksak da yolda daha Demet ablayı alacağız hadi."

"Ne bu gerginlik aa tamam çıkarız."

"Neden mi? Yahu okullar kapandığından beri Elif'imi doğru düzgün göremiyorum benim sayemde hayatının aşkını buldun evleniyorsun ben hâlâ yerimde sayıyorum."

İsmail'in susması için el kol hareketi yapmama rağmen anlamayıp konuşunca başımı iki elimin arasına aldım ve tam o sırada Elif odadan çıktı. İsmail Elif'i görünce kısık bir şekilde ağzına yakışmayan bir küfür etti ve ben gözlerim ile sinirli sinirli ona baktım.

"A-aa Elif de buradaymış hiç söylemiyorsun ablacım onun da geleceğini."

Elif yanımıza gelip hafifçe tebessüm etti.

"Hoşgeldin İsmail, nasılsın?"

İsmail ile birbirimize bakıp tekrar Elif'e döndük anlaşılan İsmail'in dediklerini duymamıştı. Rahat bir nefes alıp verip elini göğsüne götürdü.

"İyiyim çok şükür, sen nasılsın?"

"İyiyim bende, yenge ben hazırım istersen çıkalım."

"Çantamı alıp geliyorum."

"Tamam ben de bir su içeyim."

"Ben sizi aşağıda bekliyorum."

Herkes söylediği gibi ayrı ayrı dağıldı, odaya girip çantamı aldım ve mutfağa girecekken Elif'in tezgaha dayanmış şekilde bir eli kalbinde diğer elinde bardakla gördüm. Anlaşılan her şeyi duymuş ama duymamazlıktan gelmişti, ben de bunu bozmayarak yönümü kapıya çevirip seslendim.

"Eliif hadi çıkalım."

"Geldiim."

..........

Yolda hastaneye uğrayıp Demet'i almıştık, yol boyunca arabada derin bir sessizlik vardı merkeze varmak üzereyken geçen bize geldiğinde Umut'tan aldığım telefon numarasıyla mesaj yerine girip gelmek üzere olduğumuzu aşağı inmesini yazdım ve gönderdim. Aynı şekilde Ömer'e de mesaj attım. Araba durunca beraber inip merkezin kapısının önüne geçip bekledik. İsmail de arabayı park edip gelince karşıdan bir ses geldi.

"Vaay ikizim gelmiş!"

Merdivenlerden inen Umut'la Demet kocaman gülümseyip el salladı. Yanımıza varınca ikisinin hayali sarılışı ardından konuşmaya başladılar. Hayali sarılış dediğim birbirlerine dokunmadan sanki birbirlerine sarılıyorlar gibi yapmalarıydı ve bunu lisenin başında başlatmışlardı.

"Umut! Neden geldiğini hiç haber etmiyorsun çok özlemişiz ya!"

"Haber verseydim sürpriz olmazdı hem ben de sizleri çok özledim."

KARADENİZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin