12. BÖLÜM

4.9K 258 57
                                    


İyi okumalar...

Kapıya gidip açtım ve karşımda gördüğüm kişiyle donup kaldım aynı şekilde o da bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. Şaşkınlığımı üstümden atamadan adını fısıldadım.

"Ömer?"

Karşımda donup kalmıştı. Burda ne işi vardı ki kafamı iki yana sallayıp tekrar ona baktım.

"Yani şey bir an karşımda görünce şaşırdım neden gelmiştiniz?"

Cevap bekler şekilde Ömer'e bakıyordum ama kitlenmiş gibi bana bakıyordu inme falan mı indi adama acaba? Elimi kaldırıp önünde ileri geri salladım transtan çıkar gibi kafasını sağa sola sallayıp bana döndü.

"Be-ben...şey yani...eee ben..."

Kekelemeye başlayınca kendimi tutamayıp güldüm. Kaşlarını çatıp bana baktı daha sonra bakışları yumuşadı.

"Kusura bakmayın bir an kendimi tutamadım özür dilerim."

"Yok yani şey ee sorun değil Allah'ım iki kelimeyi bir araya getiremiyorum!"

"Defne! Misafirimizi neden kapıda bakletiyorsun kızım alsana içeriye!"

Annemin dedikleri ile şaşkınca tekrar Ömer'e baktım. Ne yani bizim ortak olacağımız insanlar şu an içeride bulunan Ömer'in ailesi miydi?

"Hoşgeldin oğlum buyur geç kızımın da kusuruna bakma. Defne ne o öyle gözlerini belerte belerte bakıyorsun?"

Kapıyı tamamen açıp Ömer'in geçebileceği alanı sağladım içeriye geçip ayakkabılarını çıkardı vestiyerden terlik alıp önüne bıraktım. Böyle de kocası işten gelmiş onu karşılıyor gibi oldu sanki Defne ne saçmalıyorsun tövbe tövbe!

"Teşekkür ederim."

Beraber salona girdik masada oturmuş kişileri görünce yine bir tuhaf oldum herkese hoşgeldiniz deyip annem ile mutfağa geçtik.

"Kızım neden kapıdaki çocuğa far görmüş tavşan gibi bakıyordun?"

"İsmail ile beraber kaçırılan kız varya Elif işte onun abisiydi bir anda kapıda görünce şaşırdım."

"Sizin bahsettiğiniz abi kardeş bunlar mıydı?"

"Evet."

"Kaderin işine bak. Neyse oyalanmayalım yemekleri servis edelim."

Tencereleri alıp masaya geçtik herkesin tabağına yemekleri doldurduktan sonra afiyet olsun diyerek yemeye başladık.

Yemek faslı bitince çay yapmaya mutfağa girdim, çay suyu bıraktıktan sonra boynuma önlüğü geçirip bulaşıkları yıkamaya koyuldum. Şarkı söylemeden bir iş yapamadığım için mırıldanmaya başladım.

"Çayelinden öteye
Gidelum yali yali
Gidelum yali yali
Gidelum yali

Sirtindaki sepetun
Ben olayım hamali
Ben olayım hamali
Ben olayım ha

Sirtindaki sepetun
Ben olayım hamali
Ben olayım hamali
Ben olayım ha

Sepetunun ipleri
Keseyi omuzuni
Keseyi omuzuni
Keseyi omu-"

Gelen öksürük sesi ile şarkı söylemeyi bırakıp arkama döndüm, Ömer mutfağın kapısında durmuş bana bakıyordu.

"Şey bir bardak su alabilir miyim?"

"Tabii."

Ellerimi suyun altında durulayıp havlu ile kuruladım. Dolaptan bardak çıkarıp su doldurdum, masaya bardağı bırakıp bir iki adım geriledim. Ömer bıraktığım bardağı alıp içti daha sonra aldığı yere geri bıraktı.

KARADENİZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin