22. BÖLÜM

3.8K 197 15
                                    


İyi okumalar...

Mevsimlik olan yeşil takımımı giyip kiremit rengi, desenli eşarbımı bağlamıştım. Aynanın karşısına geçip şöyle bir kendime baktım, heyecandan ellerim titriyordu. Masanın üstündeki baş harfimin olduğu kolyeyi boynuma taktım.

Tabii siz nereye gidiyorsun diye soracaksınız hemen cevap vereyim Ömer'in kuzenleri ile olan iftar yemeğine gidiyorum daha doğrusu gidiyoruz İsmail ile Demet'i de götürüyorum.

Demet başından beri gelmek istemedi ama yanımda olup bana destek olmasını söylediğimde gaza gelip elbette gelip arkanda duracağım demişti.

Geleceğimizi Ömer'e söyledim bana bizi alıp beraber gideceğimizi belirtti. Şimdi hazır bir şekilde Ömer'den mesaj bekliyordum. Allah'ım bugün Ömer ile isteme ve içimden gelen her şeyi konuşmak istiyorum sen bana yardım et.

Telefonuma gelen bildirim sesi ile yatağımda duran telefonu aldım Ömer mesaj atmıştı.

"Ben geldim kapıdayım."

"İniyoruz bizde şimdi."

Odamdan çıkıp Demet'in kapısını çaldım. Gir sesini duyunca içeriye girdim. Boy aynasında şalını düzeltiyordu.

"Demet, Ömer gelmiş aşağıda bekliyor hazır mısın?"

"Hazırım güzellik gidebiliriz."

Demet'in odasından salona geçtik, İsmail evden buraya gelmişti garibim biz hazırlanana kadar sessiz sessiz beklemişti.

"İsmail, Ömer gelmiş hadi iniyoruz."

"Sonunda, bir an hiç gelmeyecek sandım."

İsmail'e gülüp evden çıktık asansör zemin kata inince kapıyı iteleyip indik. Ömer, Elif ile arabanın önünde bizi bekliyordu.

"Selamun aleyküm Ömer abi."

"Aleyküm selam İsmail, buyrun geçin."

İsmail ön koltuğa geçmişti direk, Elif arabanın önünden dolanıp arka kapıyı açmıştı Demet de burdan açıp binmişti tam binecekken Ömer'in dedikleri ile yerimde kaldım.

"Çok güzel olmuşsun gün ışığım."

Bana göz kırpıp ön koltuğa geçmişti. Demet ayakta dikilmeme anlam veremeyip dürttü. Kendime gelip arabaya bindim. Ay ben nasıl konuşacağım bu adam her seferinde böyle konuşunca dona kalıyorum.

Yemek yiyeceğimiz yere gelip arabadan inmiştik. Yanımda duyduğum bağırma sesi ile oraya döndüm, bağıran kişi Demet idi.

"Az yavaş ol insan önüne bakar!"

"Kusura bakma hanımefendi ama arabadan çıkarken seni görmedim kapının önünde dikilirsen yapabileceğim bir şey yok."

"Şuna bak utanmadan bir de üstü çıkıp beni haksız sayıyor ben nerden bileyim senin arabanın içinde olup çıkacağını."

"Ben de kapıyı açarken bilerek sana çarpmadım zaten."

"Yusuf neler oluyor?"

Ömer'in konuşması ile bende konuyu anlamaya çalışıyordum.

"Demet ile ufak bir yanlış anlaşılma oldu o kadar. Tekrardan kusura bakma bilerek yaptığım bir şey değildi."

"Bende biraz ileri gittim özür dilerim."

İkisinin bu hâllerine gülmeden edemedim. Demet ile Yusuf tartışmayı yatıştırınca içeriye girdik. Oturacağımız masaya geldiğimizde oturan herkes ayağa kalkmıştı, üç erkek üç kızlardı.

KARADENİZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin