Medya: Defne'nin giydiği elbise
İyi okumalar...
Kahverengi tonlarında siyah ince çizgileri olan elbisemi giyinip belime kemerimi taktım ve siyah şalımı bağladım. Altın sarısı zincirleri olan siyah çantamı koluma taktım, aynadan son kez kendime bakıp odamdan çıktım. Demet evin kapısında bıkkınlık ile bana bakıyordu.
"Bana öyle bakma, anlayacaklar ikimize karşı bu dünya, bizi anlamayacaklar."
"Bu hayatta bizi böyle yakamızdan tutacaksa hadi böyle yaşa derken kalbimize sormuş muuu?"
Şarkı bitince kahkaha atmaya başladık. Az da olsa üstemdeki gerginliği atmaya çalışıyordum.
"Hadi çıkalım artık adamı şimdiden ağaç etmeye başlayacaksan evlenince ohooo."
"Saat kaç ki? Çok mu geç kaldık? Bilseydim daha erken hazırlanırdım!"
"Şaka yaptım sakin ol daha var vakit."
Evden çıkıp Demet'in arabasına bindik. Sahilde bir kafede oturacaktık deniz insanı yatıştırır, konuşurken denize bakar sakinleşirim en azından.
"Ee ne yaptın konuşmanı hazırladın mı gece Defnecim?"
"Aklımdan geçmedi değil ama akışına bırakmaya karar verdim yani ne konuşacağıma dair hiç bir fikrim yok."
"En iyisini yaptın güzelim içinden geldiği gibi davran kendini kasmana gerek yok."
"Biliyorum ama heyecanlıyım abuk subuk şeyler söylemeyeyim de."
"Aşırı heyecan yapma bak astımın var dikkat edeceksin kendine, şimdiden sık ilacını bakayım geldik zaten."
Çantamdan astım ilacımı çıkarıp sıktım. Arabadan inip kafeye girdik, gözlerimi masalarda gezdirmeye başladım ve bir çift kahverengi gözler ile çakıştım. Demet'in kolundan tutup oturduğu masaya doğru yürüdük. Masada gördüğüm kadın çantası ile kaşlarımı çattım kimin bu? Masanın önüne gelince sandalyeleri çekip oturduk.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk."
"Bir şeyler yer içer misiniz sizi bekledik sipariş falan vermedik?"
"Çantanın sahibi kim?"
Bravo Defne daha ilk dakikadan sorulacak soru mu bu şimdi, saçmalamaya başladın.
Yine mi sen!? Bak bugün beni rahat bırak hadi hadi!
Ömer önce çantaya sonra bana baktı.
"Elif'in, onunla geldim."
Elif'in adını duyunca rahatladım yabancı biri olsa daha çok kasılırdım.
Kıskanmaktan değildir o hıı tabi tabi hıı.
"Defne abla!"
Ömer'in arkasından gelen Elif'i görünce ayağa kalkıp sarıldık daha sonra Demet ile tanışırdım ve sandalyelerimize oturduk. Yanımıza gelen garson ile birer limonata siparişi verdik. Garson limonataları getirince Demet ayağı kalktı.
"Biz Elif ile yan masaya geçelim sizin konuşacaklarınız var."
Kafamı sallayıp onayladım akşam böyle bir konuşma geçmişti aramızda. Onlar yan masaya geçince Ömer'e baktım.
"Nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın? Evden ayrıldıktan sonra merak ettim herhangi bir şey oldu mu?"
"Yok hayır iyiyim sadece şaşkınlıktan dolayı oldu."
"Anladım."
"Pazartesi günü Demet seni hastanede görmüş de kötü bir şey yoktur inşallah?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Novela Juvenil"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...