İyi okumalar...Bugün nişan ve imam nikâhı konusunu konuşmak için Ömerlere gelmiştik. Ömer hastaneden çıkalı üç gün olmuştu. Dediği gibi cumaya kadar kalmış sonrasında taburcu olmuştu ve beyfendi bu üç günü evde dinlenerek geçirmek yerine merkeze gitmişti.
Yemekler yenilmiş Elif ile sofrayı toplayıp mutfakta bulaşıkları makineye diziyorduk.
"Yenge sen okula bugün döndün değil mi?"
"Evet zaten iki hafta sonra tatil. Sınıfa girince bana bir sarıldılar anlatamam çok özlemişlerdi tabii ben de çok özlemiştim onları."
"Yaa ne kadar güzel. Aslında aklımda bir kaç gündür şey var okullar tatil olduktan sonra bizim kuzenler ile beraber kısa bir tatil mi yapsak? Yemekte olduğu gibi tüm kadro, hem baya bir eğleniriz."
"Bilemedim ki canım yani nişan alışverişi var, abinler merkezden öyle hemen izin de alamaz aynı şekilde Demet de hastaneden."
"Doğru haklısın bize tatil olunca herkese de tatil olur diye düşündüm."
"Sıkma canını tatile gidemesek bile yine bir akşam yemeği ve ya piknik yaparız."
"Olabilir."
Bulaşıkları makineye dizme işi bitince ocağa çay suyu bırakıp masaya oturdum Elif de namaz kılmaya odasına çıkmıştı. Telefonum çalmaya başlayınca ekranda beliren bilinmeyen numara ile şaşırdım.
Açıp açmama arasında kaldım ama öğrencilerin velilerinden biri ola da bilir diyerekten açıp kulağıma götürdüm.
"Alo?"
"Naber güzelim?"
"Enes?... Sen misin?"
"Sesimi bile şıp diye hatırlıyorsun ama hâlâ kendini naza çekiyorsun, ikimiz de biliyoruz beni ne kadar sevdiğini."
"Sen ne saçmalıyorsun be ruh hastası!?"
"Hasta olduğum doğru ama ruh değil sana hastayım."
"Ne kadar iğrençsin ya utanmadan gelmiş beni arıyorsun bir de hadsiz!"
"Canımı sıkma Defne, şimdi bana hemen doğruyu söyle sen o polis bozuntusu ile mi birliktesin?"
"Laflarına dikkat et ve bu seni hiç ilgilendirmez."
"Duyduklarım doğru demek ki. Bundan sonrası için günah benden gitti, ben yaşadığım sürece ikinizin bir araya gelmesine asla izin vermeyeceğim duydun mu beni!"
"Hata bende ki hâlâ seninle telefonda konuşuyorum ne halin varsa gör!"
Telefonu kapatıp masanın ilerisine doğru ittim. Elim ile alnımı sıvazlamaya başladım nerden çıkmıştı yine bu? Bir de gelmiş utanmadan konuşuyor ruh hastası pislik!
Mutfağa giren Ömer ile göz göze geldim beni sıkıntılı görmüş olacak ki kaşlarını çatıp yanıma geldi bir şey belli etmemek için gülümsedim.
"Bir sorun mu var Defne betin benzin atmış gibi?"
"Yok iyiyim, tansiyonum düşmüş olabilir arada oluyor öyle."
"Dikkat et kendine yorulduysan dinlenseydin Elif hallederdi hem o nerde?"
"Beraber yaptık zaten namaz kılmaya gitti gelsin ben de gidip kılacağım."
"Babamlar konuyu konuşmak için çayı bekliyorlar gibi."
Başım ile onayladım, Elif mutfağa gelince namaz kılmak için onun odasına çıktım. Konuşmadan Ömer'e bahsetmedim çünkü sinirlenecekti bir şekilde tatsızlık çıkacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Novela Juvenil"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...