11. BÖLÜM

5.1K 262 28
                                    


İyi okumalar...

DEFNE'DEN

Okulda işim bitince çantamı alıp öğretmenler odasından çıktım. Telefon olmayınca kimse ile de konuşamadım. Bahçeye çıktığımda etrafa bir göz gezdirdim ve bankta oturan birini fark ettim.

Yürümeye başlayınca bu kişinin Ömer olduğunu anladım ve içim bir tuhaf oldu neden burdaydı ki? Beni görünce tebessüm edip ayağa kalktı seri adımlar ile yanına ulaştım.

"Ömer Bey merhaba."

"Merhaba Defne Hanım nasılsınız?"

"İyiyim teşekkür ederim siz?"

"İyiyim, şey ben çantanızı getirmiştim buyrun içine bir bakın isterseniz eksik herhangi bir şey var mı?"

Elindeki poşeti aldım çantamı açıp içini kontrol ettim her şey içindeydi. Ömer'e bakıp gülümsedim.

"Her şey içinde çok teşekkür ederim."

"Çok fazla teşekkür ediyorsunuz gerek yok görevim benim."

"Olsun."

Konuşacak bir şey kalmayınca öyle ayakta birbirimize bakıp durduk. Ömer elini ensesine götürüp kaşıdı.

"Neyse ben gideyim artık siz de dikkatli olun yardım edebileceğim bir şey olursa lütfen arayın iyi günler."

Tebessüm edip iyi günler diledim ve Ömer çıkışa gidip arabasına bindi. Ömer gidince çantamdan astım ilacımı çıkarıp ağzıma doğru sıktım.

Eve gelince Demet'i aradım ve akşam bowling oynamaya gideceğimizi söyledi bu kızda ki enerji nerden geliyordu bilmiyorum. Akşam için yemek yapmaya koyuldum.

........

"Abla topu yanlış tutuyorsun bu yüzden hep atışların boşa gidiyor."

Kızgın bir boğa gibi İsmail'e baktım bakışlarımdan sinirli olduğumu anlayınca susup yerine oturdu ve ben de topu sinirle fırlattım yine hüsran bir son ile boşa gitti. Aynı sinirim ile geçip oturdum sıra Demet'e gelmişti topu eline alıp atışını yaptı ve iki labut kalacak şekilde devirdi.

"Defnecim ne bu surat ifadesi eğlenmeye geldik ama sesin suratın kızgın boğa gibi."

"Oyunda bir labut bile deviremediğim için olabilir mi Demetcim?"

"Herkes yapabilir diye bir kaide yok sonuçta sakin ol başka şeyler yaparız sonra."

"Hiç de bile ben bugün o labutları devirmeden eve dönmeyeceğim!"

"Şaka yapıyorsun değil mi?"

"Yoo gayet ciddiyim o labutları devirmeden eve dönmek yok."

"Abla inat etmenin sırası değil yapamamış olabilirsin."

"Sen sus küçük bey ben ne dediysem o, hah sıra bana geldi."

Ayağa kalkıp topu elime aldım derin bir nefes alıp verdim ve topu attım sona kadar ortada giden top ne hikmet ise(!)sonda boşa gitti! Artık cidden sabrım taşmıştı etrafta insanlar olmasa yerimde küçük çocuk gibi tepinecektim resmen. Hızla arkamı döndüm ve yerime oturdum. Bana korkuyla baktıklarını görünce tüm sinirimi onlardan çıkardım.

"Ne bakıyorsunuz yapsanıza atışlarınızı!"

Demet ve İsmail sırayla atışlarını yaptıktan sonra sıra bana geldi tekrar derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım topu alacakken Demet kolumu tuttu.

"Defne bu son olsun eve gidelim artık tamam mı?"

"Dediğim gibi Demet atarsam gideriz eve."

Topu alıp yerime geçtim besmele çektikten sonra attım ve gözlerimi kapattım. Biraz bekledikten sonra Demet'in çığlığı geldi.

KARADENİZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin