İyi okumalar..."Defne abla eğer istersen biz seninle burda çay içelim senin ile konuşmam gereken bir konu var da."
"Tabi olur canım."
Çaylarımızı doldurup karşılıklı sandalyelere oturduk. Elif biraz tedirgin görünüyordu acaba ne konuşacak benimle?
"Dinliyorum canım."
"Nasıl başlayacağımı bilmiyorum yani öyle dank diye söylemek de istemiyorum ama mecbur direk söyleyeceğim."
"Elif kötü bir şey mi var canım?"
"Yok hayır sadece bizi yanlış anlamandan korkuyor olabilirim."
"Bizi derken?"
"Direk anlatıyorum o zaman alıştıra alıştıra da olacak gibi değil, lütfen sözümü kesmeden dinle abla sonra ne istiyorsan söylersin."
"Elif endişeleniyorum, anlat dinlicem peki."
"Dün abim eve geldi benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi beraber bir çay bahçesine gittik sonra bana Defne'ye aşık oldum dedi pek şaşırmadım doğrusu çünkü sana bakarken ki bakışları ele veriyordu onu.
Aslında kimseye söylemeyecekmiş çünkü senin kabul etmeyeceğini, onu yanlış anlayacağını ve ya hayatında biri olduğunu düşünmüş ama sonra dayanamamış ne olursa olsun diyerek bana söyledi, benden de seninle konuşmamı istedi.
Defne abla akıl verir gibi olmak istemem inan ki abim olduğu için de değil ama gerçekten gözlerinde gördüm seni sevdiğini. Tabi seni bir cevap için zorlamıyor sadece bilmeni istedi ve tabi ciddi düşündüğünü belirtti.
Şimdi diyeceksin ki beni ne kadar tanıyor ki? Haklısın da ama önünüzde uzun bir zaman var birbirinizi tanıyacak vakit olur elbet. Senden tek ricası bizi yanlış anlamaman kesinlikle zorlamıyor abim sadece bilmeni istedi eğer bir cevabın varsa da söyleyebilirsin."
Elif'in dedikleri ile donup kaldım her bir cümlesi kalbime saplandı sanki hiç bir uzvumu hissetmiyorum ne diyeceğimi ne tepki vereceğimi bilmiyorum, başımda uğultular oluşmaya başladı, karşımda Elif konuşuyordu ama ben onu duymuyordum ne olduysa o an oldu ve bir an da gözlerim karardı gerisi karanlık.
ÖMER'DEN
Elif ile Defne mutfakta konuşuyorlardı ve ben burda heyecandan, meraktan ölmek üzereydim acaba Defne ne tepki verdi ya da ne dedi belki de onaylamadı ki büyük ihtimal. Kafam biraz olsun dağılsın diye babamların sohbetine döndüm lakin Elif'in çığlığı ile hemen ayağa kalkıp mutfağa koştum. Yerde yatan Defne'yi ve başında korkmuş hâlde Elif'i gördüm.
"Noldu!"
Arkamdan herkes gelmişti Hilal teyze Defne'yi yerde görünce hemen yanına oturup sarsmaya başladı.
"Noldu kızıma? Defne annecim kendine gel!"
"Bi-bilmiyorun biz ko-konuşuyorduk sonra donup kitlendi seslendim ama duymadı sonra da bayıldı."
Benim yüzümden oldu Allah beni kahretmesin sırası mıydı lan tutsaydın biraz daha içinde bok mu vardı da hemen anlattın! Ya bir şey olduysa ben buna dayanamam ki.
"Hemen hastaneye götürelim! Bir şey yapalım ayıltalım kolanya kolanya getirelim ben-"
"Ömer oğlum sakin ol. Hilalcim sen de sakin ol belki tansiyonu düşüp bayılmıştır bir şeyi yoktur inşallah. Elif kolanya getir eğer ayılmaz ise götürürüz hastaneye."
Annem doğru diyordu. Elif koşa koşa gidip gelmişti annem kolanyayı alıp eline döktü sonra Defne'nin burnuna doğru götürdü Hilal teyze de avuçlarını ovuyordu. Allah'ım inşallah uyanır hepsi benim yüzümden zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Teen Fiction"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...