İyi okumalar...
ÖMER'DEN
Son hızla yerlerini tespit ettiğimiz mekâna sürüyordum. Sonunda bulmuştuk onları o şerefsizi elime geçirdiğim an bir güzel evirip çevirip döveceğim adam kaçırmak neymiş göstereceğim ona.
"Ömer biraz sakin ol bak bulduk onları."
"Sakin mi olayım? Yusuf sen beni çıldırtmak mı istiyorsun? O şerefsizi gördüğüm yerde öldürmekten beter edeceğim."
"Ömer bak Murat başkomiser de geliyor yanlış bir hareket yapma Elif ve İsmail'i sapa sağlam alıp o şerefsize de kelepçe takılacak. Aklından her ne geçiyorsa def et."
Yusuf'un dedikleri ile bir kaç saniye ona döndüm sonra geri yola baktım.
"Peki bunlar benim umrumda mı?"
"Mesleğinin elinden gitmesini istiyorsan buyur öldür. Ne zorluklar ile bu mesleği kazandığını da unutma!"
Yusuf'a cevap vermedim çünkü haklıydı ama bir şey yapmazsam içim de patlıyacak ve bu daha kötü olacak. Mekâna yaklaştığımız vakit hemen arabaları durdurup indik belimden silahımı çıkarıp Murat başkomiserin yanımıza gelmesini bekledik.
"Çocuklar unutmayın ki içeride iki tane rehine var onlara en ufak bir zarar gelmeden bu işi bitireceğiz hızlı ve seri olmayız anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı."
"Ömer seni burda bıraksam dahi gelirsin biliyorum o yüzden bırakmayacağım ama içeriye girdiğimiz vakit sakinliğini koruyacaksın tamam mı?"
Derin nefes alıp verdim ve kafamı salladım. Hızlı adımlar ile depoya doğru koşmaya başladık. Silahlarda susturucu vardı Murat başkomiserin işareti ile kapıdaki iki adamın birinin omzuna birinin de bacağına sıktım. Murat başkomiser,Yusuf ve ben kapıda içeri girmeyi bekliyorduk aynı zamanda içeride ki sesleri de duyuyorduk.
"Aferin sana Elifcim amca sözü dinle biraz ve hızlı ol."
"Elif imzalama bir şey yapamazlar bana!"
"Yaa kıyamam ne kadar da dokunaklı bir sahne bu böyle."
"Kes sesini lan!"
"Kaşınma istersen o yüzün gözün biraz daha dağılmasın diyeceğim de dağılacağı kadar dağılmış zaten."
"Patron polis gelmiş!"
"Ne! Ne polisi nasıl buldular burayı?"
"Patron çıkmamız lazım acil!"
"Bitir artık şu imzayı be sende!"
Murat başkomiser döndüm.
"Ne zaman gireceğiz kaçacak bu şerefsiz neyi bekliyoruz!"
"Giriyoruz!"
Kapıyı ayağım ile itekleyip içeriye girdik. O sırada Elif kağıtları yırtıp bana doğru koşmaya başladı.
"Seni küçük ******"
"Patron hadi!"
"Yusuf peşlerine düş kaçmayacak o şerefsiz!"
Murat başkomiser ile Yusuf şerefsizin arkasından giderken ben Elif'e sarıldım.
"Elif güzelim iyi misin?"
"Ço-çok ko-korktum abi gelmiyeceksin sandım."
"Sakin ol güzelim bak geldim buradayım korkma tamam mı bitti."
"A-abi İsmail'in koluna silah sıktı çok kan kaybetti hastaneye götürelim."
Gözlerimi Eliften çekip İsmail'e baktım ve onun da bizi izlediğini fark ettim. Elif ile onun yanına doğru yürüdük. Arkasına geçip ellerini çözmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Ficção Adolescente"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...