İyi okumalar...Bugün 11 Temmuz Pazar günü yani bizim imam nikâhı tarihiydi. Nikâhı kıymak için Ömerler de toplanmıştık, zaten pek kalabalık değildik biz bize ve her zaman yanımızda olan Demet ile Yusuf vardı.
Beyaz üzerinde mavi çiçeklerin olduğu bir elbise giymiştim. Herkes kendi arasında sohbet ediyordu konu her zaman ki gibi düğündü.
"Yenge abim ile kesin bir tarih hakkında konuştunuz mu?"
"Hı?"
"Nikâh gününü diyorum abim ile konuştunuz mu kesin bir tarih var mı?"
"Elifçim kendisi şuan birazdan kıyılacak olan nikâh yüzünden heyecanlı kendisine ulaşılamıyor."
Demet'in dedikleri ile Elif gülmeye başladı kaşlarımı çatarak Demet'e döndüm, tam o sırada zil çaldı. Elif yanımızdan kalkıp kapıyı açmaya gitti.
"İmam efendi gelmiş olmalı sakin ol tamam mı sana soru sorunca böyle duvara bakar gibi adamın suratına bakma."
Demet tekrar kahkaha atmaya başlayınca kolunu cimcikledim. Canını yakmış olacağım ki kolunu benden kurtarıp ovalamaya başladı.
........
Nikâh kıyılmış herkes ile sarılıp güzel dualarını almıştık. Fotoğraflar çekmiş şimdide kalındığı yerden sohbet devam ediyordu. Kızlar ile mutfağa geçmiş çay hazırlıyorduk.
"Eee taze gelin söyle bakayım nasıl hissediyorsun?"
"Demet! Ben bunun intikamını senden çok güzel alacağım sen merak etme devam et."
"Pek bir agresifmiş ayol bu da Allah kocasına sabır versin."
Elif ile kahkahaya boğuldular tam ona doğru atılıp kızacaktım ki gelen öksürük sesi ile kapıya döndüm. Ömer yan dönmüş bir şekilde duvara bakıyordu.
"Müsait misiniz?"
"Evet abi gelebilirsin."
Ömer mutfaktan içeri girip bana baktı hemen gözlerimi kaçırıp etrafa bakmaya başladım. Ne yapayım yani utanıyordum.
"Müsade ederseniz Defne ile biraz konuşmak istiyordum."
"Tabii tabii siz konuşun enişte biz hemen bahçeye çıkıyoruz gel Elifçim."
Demet yanımdan geçerken göz kırpmıştı kaşlarımı çatıp üstüne yürüyecekken koştur koştur çıktı mutfaktan. Kafamı Ömer'e çevirdiğimde aramızda iki üç adım olduğunu fark ettim ne ara gelmişti yahu bu adam?
"Sen masaya otur ben suyun altını kısıp geliyorum."
O masaya geçerken ocakta olan çaydanlığın altını kısıp yanına gidip masaya oturdum. Gergin gibi görünüyordu.
"Bir sorun mu var gergin görünüyorsun?"
"Yok hayır sadece... neyse."
"Sadece ne?"
"Çok saçma olacak yani nikâhtan sonra sormam ama kendini nasıl hissediyorsun yani ne bileyim erken ve ya çok mu hızlı oldu diye düşünüyorsundur ya da kafan da belki de başka sorular vardır bilmiyorum."
"Ömer biraz sakin olur musun ben gayet iyiyim yani erken ve ya çok hızlı olmadı ayrıca kafamda herhangi bir soru da yok."
"Kusura bakma yani bunu sana ilk söylediğim zaman olur demiştin ve ben bir daha sana sorup danışmadım sonra da direk ailelere söyledik."
Elimi kaldırıp masada duran ellerini tuttum evet bunu yaptım nasıl yaptım bilmiyorum ama yaptım. Bakışlarını ellerimizden çekip bana baktı daha sonra o sıkıca tuttu ellerimi kocaman gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Teen Fiction"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...