Son kez iyi okumalar...YAZARDAN DEVAM
"Doğru söylüyor annem, kendisi tam olarak hayatımın merkezine kurulmuş bir şekilde duruyor. Kalbim de yani." Yusuftan kimse böyle bir açıklama beklemiyordu. Buna Demet de dahildi.
Elif ve Defne şaşkınca onları izlerken Demet'in yüzündeki imalı bakışların sırası Yusuf'a geçmişti. Demet ve Feyza Hanım'ı soracak olursanız ikisine de bildiğiniz kal gelmişti.
Tam olarak bir dakika boyunca herkes şaşkınca birbirine baktı, eğer Demet bir an da arkasını dönüp çıkmasaydı daha da bakacak gibi duruyorlardı. Defne mahçup bakışlarını Feyza Hanım'a çevirdi.
"Kusura bakmayın lütfen, hiçbirimiz böyle bir şey beklemiyorduk. İzninizle ben Demet'in yanına gideyim."
Feyza Hanım da ne olduğunu tam olarak kavrayamasa da başını salladı. Defne de hemen Demet'in arkasından çıktı.
"Yusuf hemen eve gidiyoruz ve bana her şeyi anlatıyorsun." Feyza Hanım kendinin bile beklemediği ciddi sesiyle konuşup yazlıktan çıktı. O sırada içeriye giren Ömer, hışımla çıkan kadına bakıyordu.
"Ne oldu, annen baya gergin görünüyordu?"
"Sorma abicim, sorma! Benim gitmem gerek sonra konuşuruz." Ömer bakışlarını Elif'e çevirdi.
"Ne oldu anlamadım ama neyse. Defne nerede, gördün mü güzelim?"
"Demet ablanın peşinden gitti. Yusuf abi, annesinin yanında aralarında ki durumdan bahsedince ortalık biraz karıştı aslında."
"Hey Allah'ım ya. Ulan az daha sabredemedin mi Yusuf!" Ömer de Yusuf'a söylene söylene çıktı. Elif bir an hâlâ neden burada olduğunu sorguladı. Şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı.
Defne Demet'in yanına, kaldıkları odaya gelmiş kapının önünde bekliyordu.
"Yahu aç şu kapıyı, bu bindallı ile ayakta durmak ne kadar zor biliyor musun sen?" Demet kapının kilidini açıp odanın içinde volta atımına devam etti. Defne kolu çevirip içeriye girdi.
"Duydun değil mi? Duydun tabi, duyulmayacak gibi değildi ki! Ya resmen gıcıklığına sırf inadına gözümün içine baka baka annesine söyledi ya!"
"Deme-"
"Ya söz verdik, sizin düğünü sağ salim atlattıktan sonra karşımıza alıp konuşacaktık ama beyefendi ne yaptı, dayanamadı ve söyledi! Sinir şey ne olacak!"
"Demet! Dönüp durma başım döndü! Ayrıca bilmem farkında mısın tek suçlu Yusuf değil. Sen gidip annesine hayatında birisinin olduğunu söyledin." Ağzını açıp konuşacaktı ki Defne'nin bakışlarıyla sustu. "Sinirlendiğini fark ettim ama kendini sakinleştirmek zorundaydın. Ben seni tanıyorum canım arkadaşım, eğer Yusuf orada 'Yok öyle bir şey' deseydi senin tavrının ne olacağını da çok iyi biliyordum. O yüzden buna sen sebep oldun, hiç boşuna adama yüklenme."
Durulup düşündükçe Defne'nin haklı olduğunu fark etti. Yusuf'un açıklamasından çok annesinin yanında bu olay olduğu için utanıyordu.
"Sen Yusuf'un sizi anlatmasından çok bunların Feyza teyzenin yanında konuşulmasından utanıyorsun, o yüzden bu sinirin." Kapının tıklatılmasıyla ikisi de kendilerine çeki düzen verdi. Defne gel diyince kapıdan kafasını uzattı Ömer.
"Müsait miydiniz?" Defne Demet'e baktı. "Gel enişte gel, kusura bakmayın sizin kına gecenizi de biraz mahvettim gibi oldu."
"Saçmalama istersen baldız, ben sonra o herifin kulağını çekerim üzme kendini."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZ RÜZGARI
Teen Fiction"Bir an önce evlenip sana doyasıya sarılmak elini tutmak özgürce yaşamak istiyorum çok mu şey istiyorum yani?" "Sabreden derviş muradına ermiş canım." "Sen bana canım mı dedin?" "Öyle mi dedim olabilir." "Defne" "Efendim" "Seni çok seviyorum iyi ki...