41. BÖLÜM

1.2K 89 45
                                    

Bölüme başlamadan evvel sizden ricam, bölüm bittikten sonra son kısımda yaptığım açıklamayı okumanız teşekkür ederim.

İyi okumalar...

DEFNE'DEN

Başım ile yastığa biraz daha sokulmak istedim ama başımın bir inip bir kalktığını hissettim. Yastığı sabitlemek istercesine daha sıkı sarılmaya çalıştım ama sert olan yastık bana hiç yardımcı olmadı. Anlayamadığım şeyler ile istemsiz gözlerim açılmak için uğraş verdi.

Önce belimi saran baskıyı daha sonra saçlarımda sıcaklık hissettim. Gözlerimi açınca başımın yastık değil de birinin göğsünde olduğunu fark ettim.

Birinin göğsünde mi!? Bir hışımla kalkmaya çalıştım ama belimde ki baskı buna izin vermedi başımı çevirince bir kolun belimi sardığını gördüm başımı bu sefer yukarı kaldırdığımda Ömer ile burun buruna geldim. Gözlerim iri iri açıldı biz beraber uyumuştuk!

Başımı indirip elim ile elini kavrayıp uyandırmamaya dikkat ederek zar zor çektim ve hemen doğruldum. İçerisi çok sıcak olmuştu ellerimle saçlarımı rastgele toplayıp dağınık bir topuz yaptım, bileğimdeki toka ile saçlarımı toplayıp şöyle bir etrafa baktım.

Güneş odaya doğru vuruyordu, elimi yüzümü yıkamak için kalkmayı denedim ama sonra fark ettiğim şeyle kalakaldım. Derin bir nefes alıp verdim, tam o sırada telefon çalmaya başladı ama benim telefonum yoktu.

Ömer'in tefonu olma ihtimali tatlım.

Dank eden gerçek ile Ömer'i uyandırmamaya dikkat ederek aldım ki uykusu hafif olduğu halde telefon sesine de uyanmadıysa derin bir uykuda olması lazımdı. Arayanın Yusuf olduğunu gördüm açıp açmama arasında kaldım ama önemli bir şeydir belki diyerek açtım.

"Ömer neden açmıyorsun telefonunu? Neyse ekipten haber geldi onu söylemek için aramıştım-"

"Şey... Yusuf benim Defne."

"Defne? Ömer nerede?"

Arkama baktığım da hâlâ uyduğunu gördüm ben şimdi nasıl uyuyor diyeceğim ki yanımda uyuduğunu anlar.

Defne sen iyi misin canım, adam senin nikâhlı kocan ne demek yanımda uyuduğunu anlar tövbe ya Rabbim sanki ne olmuş?

"Defne orada mısın?"

"Ha.. Şey evet buradayım."

"Ömer'i sormuştum nerede?"

"Ömer şeyde...ee.. hah lavaboda yani lavaboya kadar gitmişti."

"Anladım, peki sen iyi misin?"

"Ben mi, evet iyiyim."

"Ömer geldiğinde aradığımı mutlaka söyle bana dönüş yapsın."

"Tabii söylerim."

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp derin bir nefes aldım.

"Kiminle konuşuyordun?"

Arkamdan gelen sesle bir an da irkildim ve Ömer'e döndüm.

"Ömer! Yüreğime indirdin ya insan bir ses verir!"

"Güzelim zaten ses verdim sen iyi misin?"

"İyiyim ben."

Yatakta doğrulup eli ile yanaklarıma ve alnıma dokundu kaşlarımı çatıp ne yaptığını anlamaya çalıştım.

"Ateşin yok çok şükür, yanaklarını kızarmış görünce yine yükseldi sandım."

Gözlerimi hemen ondan kaçırıp etrafa şöyle bir baktım daha sonra elimde ki telefonu ona verip konuştum.

KARADENİZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin