KARADENİZ RÜZGARI

56. BÖLÜM

İyi okumalar...

Ertesi gün sabah erkenden kalktım Ömer bize kahvaltıya gelecekti. Minnak Ali ile güzel bir kahvaltı hazırlamış dayımları da uyandırıp sofraya oturmuştuk. Kapı çalınca kucağımda ki Ali'yle beraber gidip açtık. Elinde ekmek poşetiyle bekleyen bir adet Ömer çok tatlıydı.

"Hoşgeldin." İçeriye girip ayakkabılarını çıkardı hoşbuldum diyerek yanağıma ufak bir buse kondurdu. Kucağımda duran Ali'yi alarak mutfağa geçti.

"Afiyet olsun."

"Hoşgedin damat."

"Hoşbulduk abi, nasılsın?"

"Çok şükür seni sormalı?"

"Yorucu ve yoğun valla."

Herkes masaya oturunca çayları doldurup ben de oturdum. Ömer biraz kucağında ki Ali'yle oynamış huysuzlanınca da dayıma vermişti. Kahvaltı faslı bitince dayımlar annemlere doğru yola çıkmış biz de kendi evimize gidiyorduk. Evin kapısına gelince her zaman olduğu gibi besmele çekip girdik içeriye. Yatak odasında bulunan banyoda iki kova su hazırlayıp çıktım. Tişörtün üstüne giydiğim ince pardösüyü çıkardım. Şalımı da açıp yazmamı başımdan geçirip üstten bağladım. Kapı tıklayınca 'gel' dedim.

"Oo güzelim, sen temizlik savaşına hazırlanmışsın bile." Kıkırdayıp onun da temizlikte bana yardım ederken giymesi için getirdiğim tişört ve kapriyi eline tutuşturdum.

"Bir an önce başlamamız lazım daha burası bitince alışverişe gideceğiz." Elini asker selamı şekline getirip konuştu.

"Emredersiniz komutanım." Ömer banyoya gidip üstünü değiştirirken bende yanımda getirdiğim metre ve kağıt kalemi aşağı inip almıştım.

"Eveet iş bölümünü nasıl yapıyoruz?"

"Önce oda oda perdeler ve halılar için ölçü alacağız. Sonra sen yatak odasının penceresini silerken ben de gardrobun içini dışını temizleyeceğim. Beraber içine getirdiğimiz kıyafetleri yerleştiririz daha sonra da komodinleri şifoniyeri temizler yerleştiririz. "

"Allahtan tek bir odayı yapıyoruz yoksa akşama kadar çıkamayız evden."

"Gözünüz pek bir korktu sanki beyefendi?"

"Yok canım olur mu hiç öyle şey o kadar suçlu peşinde koşmuş adamım temizlik beni yormaz."

..........

"Defne daha çok var mı güzelim inan halim kalmadı."

Aradan üç saat geçmişti ve Ömer şuan gözleri kapalı yatağın üzerinde uzanıyordu. Şifonyerin son çekmecesini de yerleştirip ayağa kalktım ve yanına gittim.

"O kadar suçlu peşinde koşmuş adamım temizlik beni yormaz." Sesimi kalınlaştırıp taklidini yaptım ve güldüm. Gözlerini hafif bir şekilde arayıp yalandan bir sinirle bana baktı.

"Sen kocanla dalga mı geçiyorsun, ne kadar ayıp cık cık cık."

"Kocam da pek nazlı çıktı ne yapalım?"

"Defnee!"

Gülerek yanından kalktım temizlik malzemelerini toplayıp banyoya bıraktım ve tekrar odaya girdim.

"Ömer hadi kalk işimiz bitti alışverişe gitmemiz lazım." Gözlerini açmadan elini kaldırıp iki parmağını gösterdi. "Gel iki saatçik uyuyup dinlenelim sonra söz gideceğiz alışverişe." Normalde onu dinlemez bir şekilde kaldırıp zorla götürürdüm alışverişe ama dün çok yorulmuş bir vaziyette geç saatte yatıp, üstüne sabah erken kalkınca kıyamayıp uyumasına izin verdim.