HAYALPEREST

11. Bölüm

Geçen hafta bölüm gelmedi çünkü sınavlarım vardı. Şükür sınavlar bitti çok mutluyum.inşallah sonuçlarda güzel olur...

Yaptığımız her plan başarılı olacak diye bir şey olmaz.
hayatımıza yön verirken bile asla yapmam , bana göre değil dediğimiz şeyler evrenin şartlarıyla değişebiliyordu.
Benim hayatıma kimse girmeyecek kalbimi babamdan başka kimse girmeyecek demiştim , her kendime verdiğim sözleri tutuyordum tâki barandan hoşlanmaya başladığımdan beri her şey çok değişti .
Hiç bir zaman karşıma zeki , güçlü , kadınlara nasıl davranacağını bilen bir adam çıkacağı aklımın ucuna bile gelmezdi.
Bu özelliklere sahip birine rastladığım için çok şanslıydım.

Baranın dış görünüşüne sahip insanlar , şu maddi güce sahip olan insanlar ukala , şımarık , kibirli , empatiden bir haber oluyorlar.
Baran ise bunlardan hiç biri yoktu.

Burada en büyük tebriği annesi hak ediyor.
Baranı böyle yetiştirmişse kızını da aynı şekilde yetiştirmiştir.

Barana karşı sadece hoşlantı duyuyordum daha fazlasını  duymak istemiyorum çünkü birgün ayrılacaktık. Kendimi fazla kaptırmamalıydım üzülen taraf ben olacaktım.
Zaten tek taraflı hoşlanıyorum fazlası olursa kınadığım kızlar gibi salya sümük ağlayamam.
Zaten bir erkek için ağlayacak kadar salak değilim.
Bu hayatta sadece babam için ağladım.
Dedemin bana yaptıkları için bile ağlamıyordum.
Burdan gidene kadar tek taraflı sevmeye devam ederim burdan gidince de işlerimin yoğunluğundan dolayı unuturdum.
Belki o zaman başka şekilde bir karşılaşma yaşanır.
Mutfaktan salona geçtim , baranla ömer iş konuşuyorlardı yanlarına gidip gitmeme konusunda kararsız kaldım.
İşlerini şirkette halletsinler neden eve bırakıyorlardı ki.
Baran bir kaç evrak inceliyordu ömer ise siyah dosyaların içerisinde evrak arıyor gibiydi belki de inceliyordur.
Dayanamayıp yanlarına gitmeye karar verdim.
Boş olan yere oturdum, ömer çarprazımda baran karşımdaydı.
Başlarını bir saniyelik kaldırıp tekrar dosyalara gömüldüler.
Ne var bu dosyalarda merak etmedim değil açıkcası.

Acaba yardım lazım mı diye sorsam mı ?
Her şeyede burnunu  sokma be gül sanki bu işlerinden anlıyorsun.
Merakımı bastıracak daha önemli bir konu var , babaannemle uzun zamandır  konuşmuyorum , akınla beraber hasta pardon akın yüzünden hasta olduğum için konuşmak istememiştim.
Sesimden hasta olduğumu anlayabilirdi , ben aramadıkça aramazdı beni riske atmak istemezdi.
Ben şimdi bu kadar işin gücün arasında barana babaannemle konuşmak istediğimi nasıl söyleyecem.
Ancak mola verirlerse baranla konusabilirdim.

Erken mola vermesi için bir şey yapmalıyım. Ne yapabilirim eğer bir kahve yaparsam kısada olsa mola verirlerdi.
Mutfağa girdim kimin nasıl içeceğini bilmediğim için ikisine de orta şekerli kahve yapmaya başladım.
Aysel teyze ve kızlar akşam yemeklerinden sonra evlerine gittikleri için kahveleri ben yapıyordum , bir çıkarım olmasaydı yapmazdım zaten.

Kahveler hazır olunca tepsiyle birlikte salona geçtim.
Beni farketmemişlerdi tâki kahveleri uzatana dek.

Kahvelerini alırken dosyaları bırakacağını, işlerine mola vermelerini bekliyordum ancak öyle olmadı hem kahvelerini içiyorlar hem işlerine devam ediyorlardı.
Kahvem boşa gitti benimle konuştukları tek kelime kahveyi alırken  teşekkür etmeleriydi.
Akının yokluğu nasılda belli oluyor , şimdi burada olsaydı ne güzel eğlenirdik.

Kollarımı bağlayarak işlerinin bitmesini beklemeye başladım. Saniyeler , dakikalar ,saatler geçti işleri bir türlü bitmek bilmedi.
En son sıkılıp yanlarından kalktım.

İnsanlar benim gibi boş boş oturmuyorlar çalışıyorlardı.
bende burda çalıştıkları için şikayet ediyordum.
Gül Erçin çok bencil , düşüncesiz bir insan , gerçekten yazık bana.
Yanlarından kalkıp yemek masasının arkasında bulunan camın önünde oturdum.
Sırtım onlara dönüktü.