42.Bölüm

54 9 0
                                    

Uygulamada bir sorun yaşadığım için biraz gecikti üzgünüm. Diğer bölümü dahs erken atmaya çalışacam

Sizleri seviyorum çiçeklerim🍁🌞☀️

Eve döndüğümde babaanneme görünmeden duşa girdim. Evdekilere belli etmemeye çalıyordum ve bu da benim arada bir gülümsememi engelliyordu.

O günden sonra tam on bir gün geçti. Baranla gitmeden son kez her zaman gittiğim tepede buluşup hasret giderdik sonunda ise vedalaştık. Ve baran o gün gitmişti. İçimde polyannadan sonra oluşan boşluk barandan sonra katlanmıştı.
On gün boyunca baranla her gün telefonla konuşuyorduk. Ben mesaj attıkça o hiçbir şey yazmadan direk arıyordu. Kaç defa uyarmama rağmen ısrarla tekrarlıyordu. Bundan başkada sorunumuz yoktu. Bugün yeni aldığım kumaşı terziden alması için fermana rica ettim. Ve beni kırmayıp hemen gidip aldı , eski halimize dönmek için her gün benimle konuşuyordu. Uğraşıyordu.
Kalbime sevgi girince etrafımdaki herkesi güldürmek , sevindirmek istiyordum. Şuna inanıyorum onu affetmem kesinlikle baranın sayesinde olacağını düşünüyorum.

Bugün cihanla meleğin düğünü vardı ve benim akşama hazırlanmam gerek.
Evden çıkıp önce meleğin yanına gittim. Saçları yapılıyordu çok heyecanlıydı aynı zamanda mutluydu.
Onunla biraz sohbet ettikten sonra eve dönüp hazırlanmaya başladım.

Cihan geleneklerle büyümüş biri olarak geleneksel bir düğün yapmayı tercih etmişti. Cihan zaten halaydan çıkmayan biriydi.
Bordo kumaşın üzerine altın sarısı işlemeleri olan ağır desenli xaftanımı giydim. Tam da bana göre dikilmişti. Altın kemerimi de üzerine taktım. Parıldıyordum adeta.
Saçlarımı maşa yapıp saçlarımın ön tutamlarını geriye doğru tutturdum. Makyajımıda sade yaptım. Hazır olduğumda telefonumu komidinin üzerine tutturup ön kamerayı açtım ve bir kaç poz verip kendimi çektim. Çektiklerimin arasında en güzelini seçip Barana attım. İki dakika boyunca ya aramasını yada mesaj atmasını bekledim ancak geri dönüş olmadı.
Salona indiğimde sadece dilan vardı geri kalanlar daha hazır değildi sanırım.

"Gül çok güzel olmuşsun " dilan beni süzüyordu. "Bu xaftanı yeni mi aldın ? "

"Teşekkür ederim " dedim başımı olumlu anlamda sallarken.
"Dilan bir babaanneme bakar mısın ? Geç kalmayalım." dilan salondan çıkar çıkmaz ferman girmişti. O beni incelerken bende onu inceliyordum. Lacivert bir takım elbise giymişti cep kısmındaki zincir ise takıma çok ayrı bir hava katmıştı. Jilet gibi olmuş diyebilirim.

Yavaş adımlarla yanıma yaklaştı. "Gül" omuzdaki saçlarıma dokundu. Gözlerime uzun uzun baktı. İçinde o kadar şey biriktirmiş ki dışa vurmamak için zorlanıyordu. "Beni affet be kızım , yanında olupta uzak durman " elini kalbine koydu "burayı çok acıtıyor , Abimi özlüyorum , ne onun yanına gidebiliyorum ne de yavrusuna sarılabiliyorum. Çünkü utanıyorum." gözleri hafif dolmuştu. Abisini gerçektende özlüyordu , içindeki pişmanlığı kaç gündür şahit oluyordum. Sürekli dalıyor , kafasını dağıtmak için dışarı çıkıyor ancak eve geldiğinde yüzü bin parça oluyordu. Geceleri yanıma gelip benimle konuşuyordu. Uyanıkken cesaret edemediği konuşmaları geceleri ben uyurken yapıyordu. Bazen geldiğini anlıyor uyanıyordum bazense hiç uyanmıyordum. Bugün cesaretine toplayıp karşıma çıkmıştı.

Birazcık kendimi , aklımı, kalbimi dinlesem yaptıklarını görmezden gelmemi söylüyorlardı.
Ama iyileştiğinde , kendini toparladığında dönebilirdi. Bu her iki seçeneğini düşünüyordum. "Anlattım durumu hatta eve geldiğimizde merak ettiğin ne varsa her şeyi sor cevabını vereceğim." gözleri yalvarıyordu. Düğüne benimle mesafeli gitmek istemiyordu.
Affedebilir miydim bilmiyorum ama bende eski günlere dönmek istiyordum. Baran ile nasıl mutlu isem mutluluğumun kısıtlanmasını istemiyordum.
Daha fazla öyle bakmasına dayanamayıp bir adım attım ona o da bu adımıma karşılık olarak sadece sarıldı."Belki seni affedemem ama eski günlerimize dönebiliriz , tabi arada yaptığın hataları yüzüne vuracağımı biliyorsun " sarılmasına karşılık verirken " biliyorum umarım birgün beni afedersin "

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin