32.Bölüm

66 10 5
                                    

Kalpleri güzel okuyucularım biliyorum sizi beklettimve bekletmeye devam edeceğim. Mecburum bu hafta finallerim var ve ben ders çalışıyorum. İki hafta boyunca yani sınavlar bitene kadar bölüm atmayacaktım ancak yine sizlere kıyamadım...
Diğer bölümde geç gelebilir sizleri seviyorum.

Iyi okumalar 💝💝💝



L

Baran arkasına yaslanmış bir vasiyette gözlerini kapatmıştı.
Bende tıpkı onun gibi yapıp gözlerimi kapattım.
" Bir an senin eylüle vurduğunu düşündüm. " Baran gözlerini açıp bana bakmaya başladı.
"O sesi duyunca korktum , seninde dedem gibi değiştiğini düşündüm." İster istemez o kanıya vardım.

"Eylül adına senden özür dilerim , Benim kardeşim nasıl bu hale geldi hala aklım almıyor. " gözüm direksiyondaki eline takılı kaldı.
"Asıl ben özür dilerim , elini ben o hale getirdim ve kardeşinle kavga etmenizin nedeni de benim. " ellerindeki çizikler geçmemişti hala, ve bu benim suçluluk duygumu artırıyordu.

Yönümü tümden barana çevirip "Baran o senin kardeşin , lütfen başkaları yüzünden kardeşinin kalbini kırma. Dedem gibi değilsin ama ferman gibide olma " dedim , baran gözlerini açmış bana sabitlemişti. Bu sözleri en içten bir şekilde söylüyordum.
"Kendinden başkaları olarak bahsetme , senin başına ne geldiyse benimde payım vardı , bunu eylülünde anlamasını sağlayacağım. " önüne döndü aklına tekrar bir şey gelmiş olacak ki tekradan bana dönüp " Ve ben kardeşimi asla arkamda öylece bırakmam" dedi yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.
"Biliyorum " demekten başka sözüm yoktu. Araçtan indi. Arkasından inmek istesemde yapamamıştım. Bunu yapmak için cesaretim vardı ama ayakkabılarım yoktu.
Baran arabanın önünde durup sigara içmeye başladı.
Bende hem denizi hemde baranın geniş sırtını izlemeye başladım.

İki dakika sonra baran sigarasını yarım bırakıp tekrardan araca binmişti.
Biraz daha dışarıda kalsaydı kendime müzik açacaktım.
Tüm yol boyunca sessizdi. Kendi içinde düşünüyordu.
Evin bahçesine girdiğimizde baran inmişti. İki adım attıktan sonra benim inmediğimi farketmişti .
Yanıma gelip kapımı açtı. "Neden inmiyorsun ? " dedi baranın arkasında camdan bizi izleyen eylülü gördüm.
"Ayakkabılarım yok " demem ile baranın gözlerime önce bacaklarıma sonra ayaklarıma değmişti.

"Bu şekilde mi arkamdan geldin " derin nefes alıp verdi. Sinirlenmemek için nefes alışverişi yaptığını biliyordum.
Üzerime eğilip "gel buraya " dedi ve beni kucaklamaya yeltendi.
Onu uzaktan belli etmeyecek bir şekilde durdurdum." Eylül bizi izliyor , benden daha çok nefret edecek " dedim baranda anlayış konusunda ödül verilecek bir insan olarak beni anlayıp geri çekildi.
Adamlarından birine ayakkabı getirmelerini söylemişti.
Adamların getirdiği ayakkabıyı giyip araçtan indim.
Ayakkabılar bana büyük olsada idare edebilirdim.
Baranla birlikte eve girmiştik. Baran önümde yürürken ben arkada yürüyordum.
Salona vardığımızda akın salonda koltukta oturmuş tableti ile ilgileniyor , eylül ise cam kenarından biraz uzaklaşmış bir şekilde bize bakıyordu.

"Eylül, seni dinliyorum " dedi baran . Biz az önce baranla konuşmamış gibiydik.
Sert tavrından taviz vermiyordu.

"Iıı Baran ben sana söylemeyi unuttum. Evden çıkmadan önce eylül benden özür diledi." Aralarının bozulmaması için yalan bile söylerdim. Onların arasındaki bağa imrenen biriydim ben.
Eylül sakinleşmiş olsada her an alevlene bilirdi.

"Anladım " akına döndü. " gül ile birlikte bahçeye çık " dedi akın gibi sorun çıkarmadım. Yalnız kalmaya ihtiyaçları vardı.
Akınla birlikte bahçenin ortasında bulunan geniş dikdörtgen şeklindeki çardağa ilerledik.
Çardakta oturunca olduğu kadarıyla etrafı incelemeye başladım.
Bahçede kocaman bir havuz etrafında şezlong ve masalar bulunuyordu.
Bahçeyi güzel gösteren ise palmiye ağaçlarının muhteşemliğiydi.

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin