Ah benim sevgili okuyucularım bu güzel bölümlerin tadını çıkarın derim.
bu bölümleri Şubat öncesi yazdığım için avantajlıyım çünkü böyle yazamazdım galiba.
sizleri seviyorum...
iyi okumalar💫⭐
Duştan sonra evde bir süre oyalandım daha sonra baranın yanına gitmeye karar verdim. Tüm ailesi ve akrabaları da bugün Urfa'ya geliyordu. Eylül hariç. Onunda yanımızda olmasını isterdim.
Eminim ki baran konuşmuştur ama birde ben konuşayım.Aracı sakin bir köşeye çekip aradım. Çaldı çaldı baya uzun çaldı. Yabancı numara olduğu için tereddüt yaşıyor olmalı.
Sonunda açtı."Merhaba Eylül benim Gül, nasılsın" diye sordum.
"Sanane, neden aradın? " Dedi soğukça.
"Iııımm şey , nişana gelir misin ? Dicektim." Bir süre sessiz kaldı.
"Kapatıyorum ne haliniz varsa görün! " Ses tonu değişti.
"Dur kapatma , dinle. Senin nişana gelmen umrumda değil , sadece abini yalnız bırakma. Senin bu dünyada abinden başka Kimin var ? Yanında ol yine konuşma ama gel. O sensiz mutlu olamıyor benim yüzümden abini yalnız bırakma. Baran hastanedeyken yaşadığın korkuyu hatırla diyorum başka bir şey demiyorum." Telefonu yüzüme kapattı. Belki söylediklerimi düşünecektir.
Şirkete vardığımda fermana görünmeden baranın odasına yöneldim.
"Hoşgeldiniz Gül hanım, Baran bey dışarıda ama birazdan döner ve ayrıca Baran bey ile birlikterliğinizi tebrik ederim. Mutluluklar dilerim. " sekretere döndüm. İçten tebrik etmesini sevdim. Bu kız gözüme girdi. " Teşekürler , ben odada bekliyorum barana haber verme sürpriz olsun."
Baranın odasında bulunan üçlü koltuğa oturup ayaklarımı uzattım. Sessizlik bana iyi gelmişti. Ferman neredeydi acaba. Baran gelene kadar fermanı ziyarete gidebilirim aslında.
Odadan çıkıp fermanın odasına daldım.Dosyalardan kafasını kaldırmadı bile. " Duydum ki biri beni özlemiş " sırıtıp arkasına yaslanıp esnemeye başladı.
"Özlemez olur muyum ? Tabi özledim. Sen nasıl yaptın , işlerini halledebildin mi ?" Bende onun gibi arkama yaslandım.
"Bitti sadece kıyafetim kaldı o da yarın erkenden elimde " güldü.
"Kıyafetini son güne birakmışsın , yanlış yani bunuda ben mi söyleyeyim ."
"Bir şey olmaz eşofman takımı giyerim "dedim dalgaya vurarak.
yüzü biraz solgundu."sen iyi misin ? yüzün sararmış " dedim yerimden kalkıp onun yanına gittim.Elimi alnına koydum , ateşi yoktu.
"yorgunum sadece birazdan eve gidip uyuyacağım " dedi gözlerime bakarak.
iyi olduğunu isapt edercesine gülümsedi."anladım , kendini bu kadar yorma sen bana lazımsın daha " dedim omuzlarına masaj yaparken o da arkasına yaslanmiştı.
"Ellerine sağlık çiçeğim , çok iyi geldi." dedi ve biraz sohbet ettikten sonra onu zorla eve göndermiş bende soluğu baranın kapısıda almıştım.
sekreter kız geldiğini bildirince durmaksızın odasına daldım.
"ne yapıyormuş benim mustakbel nişanlım " parmaklarıyla alnını ovuyordu beni görünce başını kaldırdı ve gülümsedi.bu adama gülümseme yakıştığını söylemiş miydim. sert halini ayrı yumuşak halini başka seviyordum kısacası bu adamı her haliyle seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALPEREST
Teen FictionBir adam kardeşi için hayatından vazgeçer , bir kadın hayallerine ulaşmak için sevdiklerinden vazgeçer. Adam ayağındaki prangalardan kurtarmak için kadını tehlikeye atarsa ve kadın bunu hayallerine ulaşma yolunda ilk adım sayarsa , kendilerini bamba...