19.Bölüm

111 11 6
                                    

Yorumlarını bekliyorum canlarım .
Sizleri seviyorum 🌍🌎🌏

Eylül ağabeycim bak seni anlıyorum, her şeyi anlatacağım önce şu kapıyı aç"
Eylül beni gördüğü anda kendini odasına kilitleyip konuşmak istememişti.

"Konuşmak istemiyorum " sabır bu kadar sınanır mı ?

"Peki , canın ne zaman isterse o zaman konuşalım." Israrla konuşmak istemiyorsa istemiyordur. Konu kapanmıştı.

Salona indim kendime viski alıp bahçeye çıktım. Akın havuz kenarında şezlongta oturduğunu gördüm.
Başını önüne eğmiş düşünüyordu. Buraya geldiğimizden beri böyleydi. Gül'ün videosuna takılmıştı. etkisinden çıkamıyordu.
İki tane duygusal kardeşim vardı , bir kardeşim kendini odaya kapatmış diğer kardeşim kendini içine hapsetmişti.

Yanına gidip yanındaki şezlongun ucuna oturdum. "Akın , toparlan artık " toparlanması lazım güçlü olmalıydı. Eylül akının mutsuzluğunu görüp üzülmesini istemiyordum. Akının da mutsuz olmasını istemiyordum.

"Altı gündür neden bizi aramadı ?" Aslında Gülcan hanımı arayabilirdim ancak gül bir hafta bile olmamış belki ailesiyle hasret gideriyordur diye aramadım.zaten gerekli bilgiyi adamlarımdan alıyordum.yinede akın içime şüphe düşürmüştü. Eylülle konuştuktan sonra Gülcan hanımla konuşup gülü telefona isteyeceğim.

"Aranızdaki bağ çok kuvvetli mutlaka arayacak merak etme "
Biraz içi rahatlamış gibiydi, gülümseyerek " Eylül benim kız kardeşimse gül de öyle " derin bir nefes aldı."çok alışmıştım hiç gitmeyecekmiş gibiydi " dedi.

İtiraf etmeliyim ki çok alışmıştık her eve geldiğimde görmeyi , masada yanımda görmeye çok alışmıştım.

"Seni sık sık Urfa'ya yollarım şimdi toparlan ve eylülü odadan çıkar" Eylül bana kızgındı , hem akının kuzeninden duydukları hemde Benim buraya daha az geldiğimden dolayı , bana tavır yapıyordu.
İlk önce gülü anlatacağım daha sonra yumuşayınca da fizik tedaviyi konuşacaktım.
O sürekli alışverişe giden hiç oturmayan kızı tekrardan ayağa kaldıracağım. Tekerlekli sandalyeye mahkum olmasına izin veremem.
Hayata çok umutsuz bakıyordu , sürekli kendini suçluyordu.
Burada tek suçlu benim aslında.
Kardeşimi koruyamadım.

Salona girdim akında merdivenlerden iniyordu. Eylülü ikna edememiş miydi ?

"Çıkmıyor mu ? " İçimde tarif edemeyeceğim bir his vardı.iyi bir şey olmadığı belliydi.

"Gelir şimdi " dedi akın karşıma otururken.

Asansör kapısı açıldığını duydum.
Karşıma geçti , bana kızgın olduğunu çok belli ediyordu.

"Evet abi, hadi anlat uykum var" dili öyle söylüyordu ama ses tonu anlat yada anlatma seni dinlemeyeceğim diyordu.

Derin bir nefes aldım " Eylül bak ben ne yapıyorsam senin için yapıyorum. Leventin formülü kimden aldığını öğrendim." Heycanlamıştı. " Formülü vermesi için torunuyla iş birliği yaptım " kaşları çatılmıştı.

"Urfa'ya gittiğim gün torunu Gül ile İstanbul'a döndüm. Dedesi torununu sevmiyordu ama karısı için yapacağını biliyordum.
Haftalar geçtikten sonra dedesinin formülü bilmediğini sadece gelini yani Gül'ün annesinin bildiğini söyledi. Onlar da ölmüşlerdi." Kısaca anlattım çok detay vermeden.

" Ne yani formülü yapan kadının kızını eve mi aldın ? " Sesi yükselmişti , işte eylülü tanıdığım için gül ile tanıştırmak istemedim.
Tamda beklediğim davranışlar sergiliyordu.

"Dinle , gül yaklaşık iki aydır benimle yaşıyordu anlaşma altı gün önce bitince Urfa'ya döndü." Akın nefesini sesli bir şekilde verdi.

HAYALPERESTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin