Çalışana, "Eğil!" diye bağırdıktan sonra kasanın arkasında eğildim.
Çalışan kafasını kollayarak yere eğildiğinde "Kafanı sakın kaldırma." dedim.
Korkuyla "Tamam." dediğinde belimden tabancamı çıkardım.
Hızla kafamı kaldırıp ateş açanları inceledim.
Görünürde maskeli yedi erkek vardı. Hepsinde otomatik tüfek vardı.
Telsizimi açtım ve konuşan biri olmadığından emin olduktan sonra "4520, tüm birimlere." dedim.
"4523 dinlemede." diye cevap aldığımda bulunduğum yeri söyledim ve "Silahlı çatışma başladı. En az yedi kişi var. Destek istiyorum." dedim.
Bir yandan da karşı ateş ediyordum. Neyse ki sivil biri yaralanmamıştı.
"Olay yerine yakınız, geliyoruz." diyen 4523'e cevap verecekken kurşun kolumu sıyırdı.
Telsiz elimden fırlarken acıyla bağırdım. Telsizden bana ulaşmaya çalıştıklarını duyuyordum ama telsiz açık bir alana düşmüştü. Almaya çalışırken tekrar vurulabilirdim.
Derin bir nefes verdim ve kafamı kaldırmadan çalışanın yanına gittim.
Kekeleyerek, "İyi misin?" diye soran çalışana "İyiyim, burada bez tarzı bir şey var mı?" diye sordum.
"Çekmecede fular olacaktı, işine yarar mı?" diye sorduğunda "Süper olur." dedim.
Kasanın altındaki çekmeceden fular çıkardığında kolumu ona doğru uzattım ve "Kurşunun sıyırdığı yere sıkıca bağla." dedim.
Çalışan dediğimi yaparken hissettiğim acı yüzünden gözlerimi kapattım.
"Özür dilerim." diyen çalışanı daha fazla korkutmamak için "Sorun yok. Sakin ol. Birazdan destek burada olur." dedim.
Çalışan beni kafasıyla onayladığında "İsmin ne?" diye sordum.
"Ferman."
"Evli misin, Ferman?" diye sordum. Kafasının dağıtmam lazımdı.
"Nişanlıyım." dediğinde "Ne güzel, kızın ismi ne?" diye sordum.
"Eylül. Bir bankada çalışıyor. Evlenmeden önce atanmak istiyorum." dedi.
Bir şeyler anlatmaya başlaması sevindirmişti. Konu başka bir yere kayıyordu.
"Mezun olduğun bölüm ne?"
"Edebiyat öğretmenliği, sevdiğim için seçtim bu alanı ama atanamıyorum." dediğinde "O da olur elbet." dedim.
Silah sesi durduğunda kaşlarımı çattım. Bu iyi değildi.
"Masanın altına gir ve ben demeden sakın dışarı çıkma." Ferman beni dinleyerek masanın altına girdiğinde dışarıda ne olduğuna baktım.
Saldırganlar içeriye girmek için yaklaşıyorlardı.
Bana en yakın olanın karnına ateş ettikten sonra hemen geri eğildim.
Benim eğilmem ile olduğum yere ateş çoğalmıştı.
İlk fırsatta geri ateş ettiğimde şarjörüm bitmişti.
"Böyle işi seveyim." diye mırıldandım ve telefonuma baktım.
Sarp'dan on üç arama, kırk dokuz mesaj vardı.
Mesajlarına girdim ve bazı yazdıklarını okumaya başladım.
"Begüm!"
"İyi misin?"
"Telsiz konuşmalarını duydum."
"Cevap versene kızım."
"Seni niye yalnız bırakıyorsam!"
"Yoldayım, geliyorum."
"Yaralandın mı?"
"Begüm!"
"Cevap ver!"
Hayli korkmuş olmalıydı. Hızla cevap yazdım.
"Kurşun kolumu sıyırdı."
"İyiyim ama kurşunum bitti."
Sarp mesajlarımı görmezken ofladım. Desteğin çoktan gelmiş olması lazımdı.
Ferman'a "Arka kapısı var mı buranın?" diye sordum.
"Var ama çevresinde duvar örülü. Çıkmak için ön tarafı kullanmamız lazım."
Göz ucuyla saldırganlara baktım. Birazdan tekrar içeri girmek için çabalarlardı.
"Bu duvar ne kadar yüksek?" diye sordum.
"İki buçuk metredir."
"Sana yardım etsem oradan çıkabilir misin?" diye sordum.
"Çıkabilirim ama siz ne olacaksınız?" diye sorduğunda cevap vermedim.
Silah sesi durduğunda tekrar içeri girmeye çalışacaklarını biliyordum.
"Hızlıca emekleyerek arka kapıya git. Arkandayım." dedim.
Ferman benim dediğimi yaparken arkasından emekleyerek gittim.
Arka kapıdan çıktığımızda duvarın önünde diz çöktüm.
"Dizime bas ve duvarın üzerinden diğer tarafa geç."
"Ama siz." dediğinde "Ben iyi olacağım. Bak sözüm olsun, nişanlın ile evlendiğinde hayırlı olsuna geleceğim." dedim.
"Düğüne gelmeni de isteriz." dediğinde tebessüm ederek "Hadi şu duvarı tırman." dedim.
Ferman dizimi basamak olarak kullanıp duvarın üstüne çıktığında dikkatlice aşağıya atladı.
Duvarın öbür ucundan "İyiyim." diye durumunu bildirince gülümsedim.
Çöktüğüm yerden ayağa kalkacakken koşarak gelen saldırganların silahlarının namlusu beni buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümüne Oyun
ChickLitTek bağlantısı cinayetin sadeliği olan üç cinayeti araştıran polislerimiz dava üzerinde çalışamadan ilginç bir şekilde açığa alınırlar. Cinayetin baş şüphelisinin eski bir tanıdığı olduğunu fark eden baş karakterimiz onun kim olduğunu hatırlamak içi...