Vazgeçemem

542 88 76
                                    

Ameliyathanenin önüne geldiğimizde sandalyede oturan adam ayağa kalktı.

"Begüm?" dedi sorarcasına.

"Benim." dedim dolar gözlerimle.

"Yavuz senden bahsetti, geç otur şöyle." dediğinde "Ona noldu?" diye sordum.

Sesim titriyordu.

"Teşkilatta bir köstebek olduğu kesinleşti ve onun için çalışırken kendisinin yorulduğu için gidip dinlenmesini söyledim. O gittikten biraz sonra silah sesi duyuldu. Gittiğimizde vurulmuştu. Vurulmasının sebebini köstebekle alakalı olduğunu düşünüyoruz."

Şahin, "Neresinden vuruldu?" diye sorduğunda "Bacağından bir de göğsünden." dedi.

"Hakan'dı, değil mi?" diye sordum.

"Evet." dediğinde "Kayra Şenyurt bu hastanede tedavi görüyor, değil mi?" diye sordum.

"Evet." dediğinde hiç düşünmeden elim Şahin'in belindeki kılıfta duran tabancasına gitti.

Şahin daha ne olduğunu anlamazken tabancasını aldım ve "O ite haddini bildireceğim." dedim.

Şahin kolumdan tuttu ve "Kendine gel Begüm." dedi.

Sinirle "Bırak beni, o herifi göreceğim." dedim.

"Seni tabancam ile birlikte Kayra'nın yanına göndermem. Şu an sinirlisin ve ne yaptığının farkında değilsin."

Gözyaşlarım akarken bağırmaya başladım.

"Kayra'nın o köstebekle bağlantılı olduğu kesin ve bu köstebek yüzünden Yavuz vuruldu!"

"Sırf sevdiğin yaralandığı için ben senden vazgeçemem, Begüm!"

Şahin'in kurduğu cümle ile gözlerinin içine baktım. Beni kendime getirmek için fazla bağırmıştı.

"Şimdi Kayra'nın yanına gideceksin, onu vuracaksın ve hapse düşeceksin. Sarp'ın ne çektiğini görmüyor musun, Begüm? Sıla hapse girecek diye mahvoluyor. Eğer sen de hapse girecek olursan Sarp ayakta kalamaz. Ne Yavuz ne de ben Sarp'ı kendine getirecek kadar güçlü olmayız. Bizi düşünmüyorsan bile kendini düşün. Sadece yalandan bir açığa alınma ile ne kadar üzüldün. Şimdi mesleğini, hayatını yakma."

Gözyaşlarına hakim olamazken kafamı Şahin'in göğsüne gömdüm.

Hıçkırarak ağlamaya başlarken Şahin tabancasını elimden yavaşça aldı.

Saçımı okşarken titreten sesimle "Şahin niye bu dava bitmiyor? Bıktım artık. Oyundayken yaşadığım şeyler, ölümler, kayıplar, yalanlar, aldatmalar... Bıktım. Kurtulduğuma sevinemeden Yavuz ölürse ne yapacağım?"

Şahin yüzümü elleri arasına aldı ve yanaklarımı yakarak akan gözyaşlarımı elleriyle sildi.

"Sana söz veriyorum, Yavuz ameliyathaneden sağ çıkamazsa Kayra en büyük cezayı alacak. Zaten işlediği onca cinayeti itiraf etti. Hapisten sağ çıkması imkansız."

Şahin'e baktım ve "Yine de şimdi Kayra ile görüşebilir miyim?" diye sordum.

"Niye?" diye soran Şahin'e "Sadece konuşacağım. Eğer içimde kalanları ona söyleme fırsatı bulamazsam yanarım." dedim.

Şahin kısa bir süre düşündükten sonra "Benimle gel, seni odasına götüreyim. Polis korumasında duruyor." dedi.

Şahin'i kafamla onayladım vs arkasından yürümeye başladım.

Birlikte polis korumalı bir odaya geldiğimizde kapıdaki polisler Şahin'e başıyla selam verdi.

Şahin'in karakolundan polislerdi, Şahin'i tanımaları normaldi.

"Komiser Begüm, zanlı ile görüşmesi lazım. Kapıyı açın." diyen Şahin ile polislerden biri cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açtı.

"Teşekkürler." dedim ve odaya girdim.

Kapıyı kapattıklarında Kayra'ya baktım. Hasta yatağında yarı uzanır bir pozisyonda bana bakıyordu.

Eli, yatağa kelepçelenmişti.

Beni gördüğünde sırıtarak "Beni mi özledin?" diye sordu.

"O kadar özledim ki nerdeyse buraya içi dolu bir tabanca ile geliyordum." dedim.

Kayra bu dediğime gülerken "Neyse ki tabancasız da aynı hasarı verebilirim." dedim.

Kayra kaşlarını çatarken "Köstebek kim?" diye sordum.

"Üzgünüm yavru kedim, bunu söylemeyeceğim." dediğinde sinirle bağırmaya başladım.

"İlk olarak o köstebek yüzünden benim sevdiğim adam şu an ameliyatta! İkincisi yavru kedim falan diyemezsin bana! Hatta bana direkt hitap edemezsin! Beni daha da sinirlendirmeden o köstebek kim söyle!"

Ölümüne OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin