Çıldıracağım

694 99 55
                                    

Yüzüme esen rüzgarı hissettiğimde gözlerimi araladım. Şahinle sohbet ettikten bir süre sonra uyumuş olmalıyım.

"Şışş, uyu." diyen Şahin'e baktığımda beni kucağına aldığını fark ettim. Üzerimde onun ceketi vardı.

"Asansör açıldı mı?" diye mırıldandım. Hala uyku sersemiydim.

"Az önce açıldı. Sen uyu." dediğinde gözlerimi kapattım ama uykumu almıştım. Artık istesem de geri uyuyamazdım.

Kendime gelirken Şahin'e bakıyordum. Kendisine baktığımı fark edince "Nazar değecek. Maşallah de." diye dalga geçti.

"Ha ha çok komik." dediğimde "Sen uyanmışsın, in hadi kucağımdan." dedi.

"Uyanana kadar mıydı bu hizmetin?" diye sorduğumda "Eve kadar getirdim daha ne istiyorsun?" diye sordu.

"Bir şey demedim." dedim ve kucağından dikkatlice indim.

Evin içinde ayakkabımı çıkardıktan sonra kapıyı kapattım.

Havanın aydınlanmaya başladığını görünce şaşkınlıkla "Saat kaç?" diye sordum.

"Beş buçuk."

"Oha! Kaç saat asansörde kalmışız!" diye bağırdım.

Şahin, "Seninle ne zaman normal zaman geçirdik ki? Her seferinde başımıza bir iş geliyor." dediğinde "Ayıp ediyorsun." dedim.

"Bir saat sonra uyanıp iş için hazırlanmam gerekiyor. Gidip uyuyacağım. Sen de kafana göre takıl." diyen Şahin'e dikkatle baktım. Uykusuz olduğu gözlerinden belli oluyordu.

"Sen uyumadın mı?" diye sordum şaşkınlıkla.

"Yok. Sen öyle bir yayılarak yattın ki ben rahat edip uyuyamadım."

Şahin'in dediğine tepki olsun diye arkamı döndüm ve "Git uyu, ben seni rahatsız etmeyeyim." dedim.

"Lan salak trip mi atıyorsun?" diye soran Şahin bana yaklaşınca "Rahatını bozmayayım diye senden uzak duruyorum." dedim.

Şahin gülerek yanağımdan öptükten sonra "Şükür." deyince hızla ona döndüm ve "Şerefsiz!" diye bağırdım.

Şahin kaçarak odasına giderken gülüyordu. Bu yaptığına gülerken "Evini dağıtacağım!" diye bağırdım.

"Sanki toplu. Evi yakmadığın sürece her şeyi yapabilirsin!" diye bağıran Şahin'e güldükten sonra banyoya geçtim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynadan kendime baktım. Saçım başım birbirine girmişti.

Saçımdaki lastik tokayı çıkarıp sıkı bir topuz yaptım.

Mutfağa geçtiğimde Şahin'in çekmecelerini karıştırıp ne olup olmadığına baktım.

Evi öğrenci evinden farksızdı. İnsan yemek için birkaç şey alır. Hem hazır yiyecekler.

Buzdolabında hazır patates kızartması bulduğumda orta boy bir tencere buldum ve içine yağ koyduktan sonra altını açtım.

Yağ kızdıktan sonra içine biraz patates koydum ve onlar olurken camdan dışarı baktım.

Sabahın erken saatlerinde güne başlamayı seviyordum. Tabii çoğu zaman rahatımı bozup uyanamıyordum.

Sokağın köşesinde bana bakan şüpheliyi gördüğümde hareket edemedim. Oradaydı, bana bakıyordu.

Elini yavaşça kaldırdıktan sonra bana sallayınca ağzım açık kaldı. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu.

"Şahin!" diye bağırdım.

Şahin'in ayak sesleri duyulurken şüpheli kaçmaya başlamıştı.

Hızlıca kapıya gittim ve yanıma gelen Şahin'e "Burada! Hızlı ol!" diye bağırdım.

Şahin şaşkınlıkla "Şüpheli mi?" diye sorduğunda "Evet!" diye bağırdım.

İkimiz de ayakkabılarımızı giydikten sonra koşarak merdivenlerden inmeye başladık. Bir daha kimse beni o asansöre bindiremezdi.

Apartmandan çıktığımızda koşarak onu gördüğüm yere gittim. Çevreye bakınırken Şahin'e "Burayı gören bir kamera var mı? Ya da bu çevreyi gören?" diye sordum.

Şahin, "Hayır, yok. Mahalleyi biliyorsun." dediğinde sinirle ofladım. Bu adam nasıl şüpheliyken bu kadar rahat davranabiliyordu? Çıldıracağım.

"Seni korumaları için en kısa sürede polis atayacağım. Bu böyle olmayacak." diyen Şahin'e "Kim olduğunu hatırlasam her şey kolaylaşacak." dedim.

"Merak etme. Kim olduğunu eninde sonunda bulacağız." diyen Şahin ile "Umarım." diye mırıldandım.

"Eve dönelim, hadi. Ben de gelişmeleri bildirmek için karakola gideyim ve çalışmaya şimdiden başlayayım."

Eve dönelim dediğinde aklıma gelen patatesler ile "Ocakta patetes kızartıyordum. Onları unuttum!" dedim.

Şahin, "Sana evi yakmak harici her şeyi yapabilirsin dedikten sonra mı?" diye bağırdığında masumca sırıttım.

Ölümüne OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin