İndirim

548 88 37
                                    

Sorgu odasını arkası görünmeyen camdan izlerken Sarp'a baktım. Tıkanmıştı.

"Hapse girmesine, hapis süresine dair bir şey diyemem ama bu sizin aşkınıza engel değil." diyen Yavuz ile Sarp, "Ama zorlu bir yol. Hayatım boyunca hapisteki biriyle ilişki yaşamak çok zor. Tek benim için değil, onun için de zor." dedi.

Şahin, "Önder komiser sorguyu bitirsin. Sonra ne olacağını düşünürüz." dedi.

Yavuz, "O kadar zeki bir kadının böyle teslim olmasını aklım almıyor." dediğinde "Müebbet yiyeceğini de biliyor." dedim.

Sıla'ya baktığımda tüm suçlarını itiraf etmesine rağmen rahat bir duruşu vardı.

Önder komiser, "Başka bir diyeceğin var mı?" diye sorunca Sıla dik duruşunu bozdu ve öne doğru eğildi.

"Evet, var."

Önder komiser, "Seni dinliyorum." dediğinde Sıla, "Cezamda indirim için işbirliği yapmak istiyorum." dedi.

Şahin anlamayarak "Ağırlaştırılmış müebbet yer zaten. Cezasını müebbete mi düşürecek? Pek bir yararını göremez." dedi.

"Bir saniye bekle. Bir şey yapmış." diyen Sarp heyecanlanmıştı.

Önder komiser, "Seni dinliyorum." dedi.

Sıla, "Şu an bu karakolda sonuca ulaştırılmamış bir dosya söyler misiniz?" dediğinde Önder komiser, "Bunu neden yapayım?" diye sordu.

"Sizin güveninizi kazanmak için beklemek yerine ben söze gireyim. Mesela kaçak mültecileri getirilmesi. Suçlu Derya Sandal. Şu an benim elimde. Uyuşturucu davasına gelelim. Sokaklarda yeni bir uyuşturucu var. Kuvvetli bir mal. Uyuşturucu, Bakırköy'de bir depoda torbalanıp dağıtılıyor. Bakırköy'deki depodan sorumlu olan kişi Umut Akşimşek. Tek bir emrim ile karakola kadar getirilir."

Önder komiser şaşkınlıkla Sıla'ya bakarken Sıla, "Bu sadece sizin dosyalarınızdan örnek. İstanbuldaki tüm karakolların davaları benim için çözüldü. Eskiden kalma çözülemeyen dosyalar bile." dedi.

"Sana nasıl inanabiliriz?" diye sordu Önder komiser.

"Telefon kullanmama izin verirseniz her şeyi sizin gözetiminiz altında iken Umut Akşimşek'i buraya getirtebilirim. Tabii karşılıksız."

Önder komiser, "Tüm karakolların tüm davaların suçlularını aynı Umut Akşimşek gibi teslim ettirdin diyelim. Cezanda nasıl bir indirim istiyorsun?" diye sordu.

"En fazla bir yıl yatarım."

Önder komiser gülerek "O biraz zor." dediğinde Sıla da gülümsedi.

"İki gün sonra bir miting olacakmış. Orada bomba patlayacak. Tabii ben konuşup engel olmanıza yardım etmezsem. Sonra biraz daha düşünelim. Haftaya yurt dışından önemli misafirler gelecek. Önemli devlet başkanları. Suikast ile ilgili bir şey duymuştum. Türkiye'de önemli devlet başkanları ölürse savaş başlaması zor olmaz. Bu da yetmezse İstanbul'dan mal alıp özel uçakla Suriye bölgesine silah gönderen terör örgütlerini ve başlarındaki kişiyi size anında söyleyebilirim."

Önder komiserin gülüşü solarken "Bu beni aşar. Üst düzey biriyle konuşmalıyım." dedi.

Sıla arkasına yaslandı ve "Benim için hava hoş. Benim vaktim bol. Tabii sizin için aynısını söyleyemem." dedi.

Önder komiser hızla sorgu odasından çıkarken hepimizin ağzı açık kalmıştı.

"O az önce ne yaptı orada?" diye soran Şahin ile "Hiçbir fikrim yok." dedim.

"Aşık oldum."

Sarp'ın hayranlıkla Sıla'ya bakarken elini kalbinin üstünde tutuyordu.

Sıla aynaya baktığında "Büyük ihtimalle oradasınız. Nasılsın?" diye sorduğunda Sarp sesi gitsin diye gerekli tuşa bastı ve "Harikaydın." dedi.

Sıla gülümserken "Madem affedildim, hakkını vereyim." dedi.

"Yengeye bak be. Seni bizi yer bu." diyen Şahin, Sarp ses özelliğini kapattı sanmıştı.

Sıla, Şahin'in bu dediğini duyduğunda kahkaha attı.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim yenge!"

Sarp, Şahin'e "yenge" lafından dolayı gözlerini pörtleterek bakarken Şahin masumca sırıttı.

Ölümüne OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin