Gerçekten de çok heyecanlı olduğunu düşündüğüm bir bölüm oldu.
İyi okumalar 🪄
——————————————————————
Sabah kızların kalkması ile çıkardıkları sesle uyandım. Yanımdaki yatakta hala uyuyan kişiye baktım. Pansy'di. Aynı yatakhanede olmamız güzeldi. Yatağımdan kalkıp Pansy'i uyandırmaya çalıştım ama uyanmıyordu. En iyi çözüm sanırım gıdıklamaktı. Bel kısmını gıdıklamaya başladım ve yüksek sesle çıkan kahkahası odayı doldurdu. Uyandığına göre gıdıklamayı bırakıp ona baktım. Sinirlenmişti ama yapanın benim olduğumu görünce biraz garip bir surat ifadesi vardı. Yaptığıma biraz pişman oldum desem yalan olmazdı.
Ortamı yumuşatmak için konuştum."Uyandığına göre giyinsen iyi olur yoksa aç kalabilirsin." gülümseyerek arkamı dönüp cübbemi ve geri kalan eşyalarımı giydim. Bina başkanımız olan profesör Snape dün yemek sonrası bize verdiği programa bakarak çantamı hazırladım. Saçımın dalgası çok hoşuma gidiyordu bu yüzden sadece hafifçe tarayarak hazırlanma işlemini bitirmiştim.
Kızlar yavaş yavaş odayı boşaltıyordu ve bende onların arkasından ortak salona indim. Sabah kahvaltısı olduğu için ortak salonda çok az kişi vardı. Gözüm koltukta oturmuş olan Draco ve yanındaki kaba görünümlü iki çocuğa takıldı. Draco'nun sinsi gülüşleri beni görünce daha büyük bir gülüşe döndü. Pislik çocuk aklı hep insanları eziklemek üzerine çalışıyor. Onlara aldırmadan Slytherin ortak salonundan çıkıp okulun ortak salonuna indim.
Gryffindor masasına baktığım zaman Harry, Ron ve dişleri bariz bir şekilde büyük olan bir çocukla gülerek konuşuyordu. Onu mutlu görmek beni bir anda mutlu biri yaptı. Yani şuan bina da anlaştığım birisi yoktu ama illa ki olurdu sonuçta 7 yıl beraber okuyacaktık. Bu düşünceleri beynimin diğer ucuna yollayıp Harry'nin yanına ilerledim. Beni görünce yanında yer açtı.
"Harry sadece sana günaydın demek için geldim oturmayacağım. Biliyorsun masalarımızda yemek yemeliyiz ama senin için istisna yapıp bazı akşamları senin masana gelebilirim." deyip göz kırptım.
"Bu önemli değil sonuçta zorunluluk yok. Yanımda oturtabilirsin. Hem sizin ilk dersiniz ne? Belki ortak dersimizdir?" demesi ile ilk dersin Profesör Snape'in iksirler dersi olduğunu hatırladım. Bu dersi Gryffindor ile ortak olarak alıyorduk.
" İksir dersimiz. Ayrıca dersimiz ortak."
"İyi ya işte beraber otururuz üzülme sen." Beni düşünmesi hoşuma gitmişti. Ona tamam deyip masama ilerlerdim. Pansy yanındaki kızlarla konuşuyordu bende karşısına oturup tabağımı doldurmaya başladım. Konuşulan sohbetleri dinliyordum çoğu 1. Sınıf, ilk dersten bahsederken onları duyan üst sınıflar ise onları korkutacak şeyler söylüyorlardı. Profesör Snape'in sorularının çok zor olduğunu ve bilemeyen kişileri akşam cezasına bıraktığını söylüyorlardı. Açıkçası buna inanmak çok saçmaydı.
Kafamı iki yana salladım. Çatalı zeytine batırırken Draco bana doğru konuşarak ağzını açtı.
"E Elena sen ne düşünüyorsun Profesör Snape hakkında? Hep sessizsin ve ne derler bilirsin. Sessizlerden korkmalısın." Deyip kendini tatmin etmeye çalıştı. Tabi bunu başardı da çünkü yanındaki birkaç kişi buna gülünce kibri arttı. Ona cevap vermeyi ne kadar istemesem de beni ezemeyeceğini göstermeliydim.
Çatalımı yavaşça bırakıp boğazımı küçük bir sesle temizledim. Bu bana göre karşındakini fazla takmadığını ve cevap vermek için çok bir uğraşta bulunmadığını gösteriyordu.
"Ah Draco ne demişlerse doğru söylemişler. Belki de benden korkmalısındır ha?! Ama soruna gelecek olursam Profesör Snape'in sorduğu soruyu bilemeyenleri cezaya bırakması komik olurdu ama seni cezaya bırakması daha güzel olurdu tabi belki bu kendi bedenine büyük gelen kibrini söküp atardı." Dedim ve onun yaptığı aşağılayıcı bakışı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ve Asil Cadı
FanfictionKaderi ünlü Harry Potter'a benzeyen Elena Bella Little çevresindeki insanlara göre kendinde gördüğü değişikliklerin farkına vardığı anda büyücülük okulundan gelen kabul mektubu ile yeni bir dünyaya adım atmıştır. Asıl kimliğini okul yaşantısı sıra...