🪄 41. Bölüm 🪄

154 9 2
                                    

İkinci göreve 4 saat kalmıştı ama Harry'den hala ses çıkmıyordu. Merakımdan Gryffindor binasına kadar çıktım ve içeriye giren öğrencilerden birine Harry'yi çağırmasını rica ettim. Aynı kişi geri geldiği zaman yanında kimse yoktu.

"Harry burada değil, sanırım Ron ve Hermonie'de onunla birlikte çünkü üçü de yok." deyip içeriye girdi Gryffindorlu öğrenci. Bende nereye gidebileceklerini düşünürken Hermonie ile kütüphaneye gitmiş olabilecekleri geldi aklıma. Adımlarımı kütüphaneye çevirdim ve hızlı adımlarla kütüphaneye geldim.

Evet kütüphanede raflar arasında fısıldaşıyorlardı. Sessiz adımlarla yanlarına gidip selam verdim.

"Selam. Ne yapıyorsunuz burada? Turnuvaya çok az bir süre kaldı çocuklar." deyip uyuklar gibi kafasını masaya koymuş Harry'nin arkasından ona sarıldım. Oldukça yorgun gözüküyordu, üzülüyordum.

"Harry yumurtanın içindeki şarkıyı söylediğinde fikir ürettik ve bir sonuca vardık. İstersen sende bak." deyip elindeki parşömeni bana doğru uzattı Hermonie. Kağıdı alıp baktığımda yazan yazıları dikkatle okudum.

Gel bul bizi seslendiğimiz yerde
Ve ararken unutma şunu

Devamını okuyamadan Hermonie parmağı ile okuduğum iki satırı göstererek konuştu.

"Karagölü kastediyor ve olası bir sorun çıkabilir diyor, değil mi?"

Tam ağzımı açıp konuşacakken Profesör Snape'in gelip konuşması ile lafım ağzımda kaldı.

"Profesör Dumbledore siz ikinizi görmek istiyor." dediğinde parmağı ile Hermonie ve beni işaret etti. Profesör Snape'i seviyordum ama bu sefer yüzündeki ifadeye bakarsak pek de memnun değildim.Hermonie ile birlikte Dumbledore'un odasına doğru adımladık ve odanın kapısına gelmiştik ki kapı kendiliğinden açıldı. Odaya çıktığımız zaman Rawenclaw öğrencisi olan Cho Chang ve Fleour'un kardeşi Gabrielle vardı.

Dumbledore bizim de gelişimiz ile ayağa kalkıp masasının önüne kadar geçip konuştu.

"Üç Büyücü turnuvasının ikinci görevinde her şampiyona ait değerli şeyler alınması gerekiyordu ve sizde şampiyonaların değerlilerisiniz." dediğinde şaşırarak Hermonie'ye baktım, o da benim gibi şaşkındı. Dumbledore devam etti konuşmasına.

"Şampiyonaların görevi tamamlayabilmesi için sizleri bir saatliğine karagölde dondurmam gerekiyor, üzgünüm çocuklar." dediğinde Cho öne çıkıp konuştu.

"Profesör, peki şampiyonlar birimizi alamazsa ne olacak?" dedi.

"Endişelenmeyin, o yüzden değerlilerini koyacağız." dedi Profesör ve hepimiz hazır olduğumuzda bizleri dondurdu.

.

.

.

Yazar anlatımı
Şampiyonların değerlileri karagölün derinliklerinde sabitlenmişti sadece kendilerini kurtaracak kişileri bekliyorlardı.

Tüm Hogwarts öğrenci ve profesörleri, diğer okul öğrencileri ve bazı bakanlık çalışanları seyirci kısmında yerlerini almış yarışmanın başlamasını bekliyorlardı. İçlerinden bir tanesi korku ve telaşla etrafa bakıyordu, Draco...

Draco sevdiği kızı sabah kahvaltısından bu yana hiçbir yerde görememişti ve aklı Elenadaydı. Elenayı bulamamış olmak Draco için çekilmez bir hal almaya başlamıştı ama artık oturduğu yerden de çıkamazdı.

Profesör Dumbledore gerekli uyarıları yaptıktan sonra patlayan top ile şampiyonlar karagöle doğru dalışa geçti. Her biri kendini su altında 1 saat boyunca tutacak çeşitli yollar kullanıp yarışıyordu. Harry, çiğnediği çalsam otunun etkisini bilmiyordu ama ellerinde ve ayaklarında oluşan perdeli deriye bakıp şaşırdı. Boynunda da solungaçları oluşuyordu. Vakit kaybetmeden yarışmacı arkadaşları gibi Karagölde ilerlemeye başladı.

Uzun bir vakit geçmişti, tam 42 dakika ama hiçbir yarışmacı halen daha yüzeye çıkamamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun bir vakit geçmişti, tam 42 dakika ama hiçbir yarışmacı halen daha yüzeye çıkamamıştı. Değerlileri ilk bulan kişi Harry'di. Tek tek tüm değerlilere baktı ve karşısında vaftiz kardeşini gördüğü zaman gülümsedi. İçini çok sıcak bir sevgi sarmıştı o an. Vakit kaybetmeden Elena'nın ayağında bağı çözmeye çalıştı ama açılmıyordu. O an Cho Chang'ı kurtaran Cedric'e baktı. Cedric asası ile bağcıkları kopartıp gitti ve ardından gelen Krum ise Hermonie'ye alıp gitmişti, peki ama Fleour neredeydi? Çoktan gelip kardeşini alması gerekirdi.

Harry kolundaki saate baktı, yalnızca 5 dakikası kalmıştı. Yapacak başka birşeyi yoktu, hem vaftiz kardeşini hem de Fleour'un kardeşini kurtarmalıydı ve bu yüzden asasını önce küçük olan kızın bağcığına tuttu. Daha sonra da Elena'nın bağcığına tuttu asasını ama büyü işlemiyordu. Deniz halkı o an Harry'e karşı saldırıya geçmişti.

"Sadece birini seçebilirdin, hakkını kullandın." Deniz halkının koruyucularından olan Gargarus Harry'e doğru tıslayarak konuşmuştu.

Harry Elenayı almadan gidemezdi, önce küçük kız Gabrielle'yi yüzeye yolladı ve ardından da deniz halkına bir büyü gönderdi, daha sonra da kaybolan solungaç ve perdeli derisinin kayboluşuna baktı. Yavaş yavaş dibe doğru batıyordu Harry. Aklında olan tek şey vaftiz kardeşiydi.

———————————————————————

———————————————————————

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm kısa olduğu için Elena ve Draco'ya (olay örgüsü) halinde benzediğini düşündüğüm için koydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm kısa olduğu için Elena ve Draco'ya (olay örgüsü) halinde benzediğini düşündüğüm için koydum. 🌺

Draco Malfoy ve  Asil CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin