🪄2. Bölüm 🪄

909 42 18
                                    

İyi okumalar💫

Her sabah olduğu gibi bugün de 5'te çalan alarmım ile uyandım. Biraz yorgun hissediyordum kendimi. Yataktan kalkıp lavaboya doğru ilerledim. Ellerimi yıkayacağım sırada aniden gelen mide bulantısı ile hemen klozete eğilip içimdekileri çıkarmaya başladım.

Bir süre böyle kaldıktan sonra dengemi toplayıp ayağa kalktım. Aynadaki yansımamı daha yeni görüyordum ve oldukça korkunçtu. 1 gecede ne olmuştu bana böyle?!

Göz altlarım mosmor,  yüzüm ise soluk beyazdı. Saçlarım sönük gibiydi. Sanki günlerdir aç susuz  gibiydim. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü giydim. Saçlarımın sönüklüğünü onları toplayarak gizlemeye çalıştım. Gözaltlarım ise henüz yeni yeni çıkan gözaltı ürünlerinden birini sürerek kapatmaya çalıştım.

Artık hazırdım aşağı inmek için merdivenin başına gelmiştim ki gözlerim sanki deprem olurmuşçasına dönüyordu. Sıkıca gözlerimi yumup bir süre öylece bekledim. Daha sonra gözlerimi açtığımda daha iyi olduğumu anlayıp aşağı bizimkilerin yanına indim. İkisi de kalkmış kahve içiyorlardı.

Annem benim için kızarmış ekmek üzerine fıstık ezmesi sürmüştü ama onu yiyebilecek iştah bugün bende yoktu. Annem kahvesini bitirince babamla beni uğurlayıp geri eve girdi.
Biz de babamla hep yaptığımız gibi okulun yolunu tuttuk.

****
Sıramda oturmuş sondan bir önceki dersin bitmesini bekliyordum. Bu dersimiz edebiyat dersiydi ve ben oldukça sıkılıyordum. Aklımda Harry eğer gelirse onunla ne konuşacağımızı düşünüyordum. Belki nerede oturduğunu öğrenirim ve birbirimize gidip gelirdik dostlar gibi.

Bunları düşünürken ders bitmiş ve son teneffüs zili çalmıştı. Bende son ders öncesi görüntüme bakmak için kızlar lavabosuna gidip kendime baktım. Sürdüğüm şeyler ile normal görünüyordum ama yine de lavanta kokulu küçük şişeyi sıkmaktan zarar gelmezdi. Üç küçük dokunuşla üzerime serptiğim lavanta kokusu harika bir kokuydu özellikle lavaboya can katmıştı.

Şişeyi cebime koyup çıkışa yöneldim tam kapının ağzına gelmiştim ki sertçe birine çarpmam ile biraz sendelemiştim. Karşımdakine baktığımda ise bunun bizim sınıftaki şımarık ve dikkat odağı olmaya meraklı olan Cindy olduğunu gördüm. Onunla laf kalabalığına giremezdim çünkü çenesi çok düşüktü konuşup kafamın etini yiyebilirdi.

Uzaklaşmak için iki adım attığım sırada yamaklarından birisi kolumu tutup kendisine çevirerek o boş sözlerini söyledi

"Özür dile hemen." 

Bakışlarımı yamağından çekip Cindy'e çevirdim. Sinirle bana bakıyordu ve özür bekliyordu. Hah! Daha çok beklerdi. Ağzımı açtığım sırada sinsice sırıtması bana komik gelmişti. Özür dileyeceğimi sanıyordu belli ki.

"Gözlerini etrafındaki erkeklerden ayırıp bir an olsun önüne çevirirsen belki senin için daha iyi olur ha çakma Cindy." dedim. Çakma Cindy dedim çünkü sırf masallarda anlatılan Cindirelleya benzemek için saçını sarıya boyatmıştı.

Etrafındakilerin dediğim şeyle birlikte Cindy'e gülmeleri onun zoruna gitmiş olacakki hemen burdan uzaklaştı.Bende son dersin çabuk geçmesi umudu ile sınıfa doğru yürüdüm.

Kafamı sıraya koyup bedenimi dinlendirdim çünkü bugün çok tuhaf bir şekilde sebepsiz yere başım dönüyor ve midem bulanıyor. Eğer Harry'nin yanında sağlam kalabilirsem çok iyi olurdu derken akıp giden zaman ile son derste çalan zil ile son buldu.

Hızla çantamı ve ceketimi alıp çıkış kapısına doğru yürüdüm. Köşeyi dönüp karşıda gördüğüm Harry'nin yanına hızla adımladım. Beni gördüğüne sevinmiş gibi bir hali vardı. Bende onun bu haline gülüp ona selam verdim.

Draco Malfoy ve  Asil CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin