Draco Malfoy ve Asil Cadı

🪄 24. Bölüm 🪄

Hikayeme hiç yorum alamıyorum bu biraz moralimi bozuyor ve sanki hikaye güzel değil de okunduktan sonra birdaha  okunmuyormuş gibi hissettiriyor ve neredeyse hergün bölüm yüklüyorum :'(

Lütfen yorumlayın ❤️‍🔥

Resim koyuyorum fakat yüklenmiyor Umarım sizde görünüyordur

İyi okumalar 💫

——————————————————————

Aradan geçen birkaç gün hep aynıydı. Derslerde Harry'lerle birlikte sohbet ediyordum, ders sonrasında ki vaktimi de Draco ile geçiriyordum. Draco ile oldukça fazla vakit geçirdiğimiz için birbirimize çoktan alışmıştık. Bu akşam da yanında kalmamı istediği için onunla kalacaktım.

O akşamdan sonra Matthew ile hiç konuşmamıştık sadece arada sırada ortak salonda karşılaşınca bana gülümseyip yanımdan geçiyordu. Onunla muhabbet etmek son derece sıkıcı olduğu için gülüp geçmesi işime geliyordu.

Şimdi ise Pansy'e Profesör Snape'in çok özlü iksiri nereye yerleştirdiğini söylüyordüm çünkü aklımda birtakım planlar vardı. Matthew her ne kadar benden özür dilemiş olsa da o akşam beni yaralamaya çalışmasını ona ödetecektim. Son zamanlarda Olivia ile sık muhabbet ettiğini farketmiştim ve dünki kehanet dersi çıkışında onları kullanılmayan süpürge dolabının önünde sessiz sessiz  konuşurken görmüştüm. Birşeyler karıştırdıklarını biliyordum ve bunu anlamak için çok özlü iksir ile Olivia'nın görünüşüne girecektim.

"Hiç bu kadar strese girdiğimi hatırlamıyorum. Umarım yakalananmam yoksa Snape'in tüm dönem boyunca kötücül cezalar vereceğine eminim."  dedi Pansy.

"Sakin ol sadece söylediğim yere bak ve iksiri al, ha birde uyku iksirini de alman gerek, bana öyle bakma Pansy çok önemli bir konu, lütfen."

Gözlerini devirip kafasını olumlu anlamda salladı.

"Seni bahçede bekliyorum. İyi şanslar."

.

.

.

Tüm dersler bitmişti ve herkes ortak salonlarında yada yatakhanelerindeydi. Bende hemen kızlar yatakhanesine çıkıp Olivia'nın olduğu kısıma ilerledim. Sanırım Merlin'de bana destek veriyordu ki odada sadece Olivia vardı ve sanırım aşağı inecekti.

"Ah Olivia merhaba." diyerek masum bir gülücük yerleştirdim yüzüme.

"Ne vardı?" tek kaşı havada bir şekilde sorduğu soruya sinirlensem de belli etmedim.

"Ben aramızda bir sorun olduğunu düşündüm ve bunu çözmeye geldim. Aynı binadayız ve birbirimize olan duyguları hissedebiliyorum."

"Ah öyle mi? Ama ben seninle aramda olan sorunu çözmek istemiyorum çünkü-" deyip sustu. Devamını tahmin edebiliyordum 'sen benim sevdiğim çocukla berabersin'.

"Bu barışa engel değil. Hem bak cin cücelerden bize birer bal kabağı suyu hazırlamasını bile istedim." İçine uyku iksirini dökmüştüm, belki biraz fazlaca...

Emin olmayan tavırlarla bir bana bir bardağa bakıyordu.

"Sakin ol seni öldürecek değilim, okuldan atılmak istemem. Sadece aramızda ki husumeti kapatmak için bir adım." dedim ve bardağı ona uzattım. Konuşmamdan sıkılmış olacakki bardağı alıp kafasına dikti.

"Tamam şimdi defol." dedi ve ardından kapanan gözleri ile yatağa uzandı.

Cübbemin cebindeki çok özlü iksirin kapağını açıp içine Olivia'nın saçından kopardığım saç telini ilave edip karıştırdım. İğrenç yoğun kıvamını es geçerek kafama diktim. Kendimde hissettiğim değişiklik ile aynaya baktım ve evet işlem tamamlanmıştı, geriye kalan şey gerçek Olivia'yı saklamaktı. Harry'den aldığım görünmezlik pelerinini Olivia'nın üzerine örtüp aşağı indim.