Heyecanlı bir bölüm oldu. Hele ki en sonu 💫💫
Hem okula gidiyorum hem staja gidiyorum hemde çalışıyorum ama yine de Wizarding World hayranları için yazmaya devam ediyorum. Bana kalan sadece birkaç saat oluyor ve o birkaç saatin bir kısmını hikaye yazmaya ayırıyorum. Sizler için Cadı ve Büyücüler💫
İyi okumalar Cadı ve Büyücüler🪄
—————————————————————
Noel tatili gelmişti ve erken kalkıp hazırladığım bavuluma küçültme büyüsü yaparak hazırlanmaya başladım. Benimle beraber Pansy de uyanmıştı ve o da hazırlanmaya başlamıştı. Tren bir saat sonra kalkacaktı ve hızlıca hazırlanıp kahvaltı etmemiz için sadece 1 saatimiz vardı.
Kahvaltıya her ne kadar rahat etmesem de Draco ve Pansy ile indim. Harry'yi kendi masasında kahvaltı ederken görünce ona el sallayıp kendi masama geçtim. Kahvaltımı sessiz bir şekilde yapıyordum. Onlardan da ses çıkmayınca kahvaltımı hızla bitirip onları beklemeye başladım. Kahvaltılarını bitirdiklerinde bavullarımızla beraber trene doğru yürüdük.
Trende boş bir kompartman bulup oturduk. Ben cam kenarına oturmayı tercih ettim Draco ise karşımdaki koltuğun kapı kenarına oturmuştu. Pansy ise yanımda oturuyordu. Sanki veremliymişim gibi uzakta oturması sinirimi bozmuştu.
"Hasta değilim korkma ayrıca yemem seni o kadar uzak durmana gerek yok." diyip cama çevirdim kafamı. Draco ise tahminimce Pansy' e "Biraz trenin koridorunda dolaşıp geleceğim" diyerek çıkmıştı.
Pansy ise karşıma geçerek ellerimi tuttu. Pansy'yi seviyorum çünkü kimliğimi bildiği halde arkadaşım olmayı seçmişti ama Draco ile olan ilişkileri benim ona karşı biraz mesafeli olmamı sağlıyordu. Pansy konuşmaya başladı.
"Draco ile aranızın kötü olmasını istemiyorum Elena. O seni korumak istiyor ve bu yüzden bazen bazı davranışları bu sebeple yanlış oluyor ama bunu bilerek yapmıyor inan bana."
Ellerimi göğsümde birleştirip hıh'ladım.
"Draco'nun korumasına ihtiyacım yok biliyorsun Pansy. Bir sabah kalkıyorum ve birşey yapmadığım halde Draco'nun soğuk davranışlarına maruz kalıyorum. Peki ama neden? Neyse boşversene." deyip nefesimi sıkkınlıkla dışarı verdim. Pansy ise bana soru sorar gibi bakıyordu ama çekindiği çok belliydi.
"Ne sormak istiyorsan sorabilirsin Pansy." dediğimde rahatlayarak sorusunu sordu.
"Şey dün seni Harry'e sarılmış ağlarken gördüm. Şey sormak istiyordum ben yani şey-" cümlesini tamamlamasına izin vermeyerek konuştum.
"Dün bizi mi gördün? Ayrıca biz Harry ile sevgili felan değiliz. O benim için çok değerli birisi çünkü o benim hayatımdaki ilk dostum." dediğimde şaşkınlıktan kocaman açılmış gözleri ile oturduğu yerde kalmıştı. Draco kompardımana girince çıkmak için kapıyı kenara kaydırdım. Biraz ileride şekerlemeci bayan vardı ve biraz şekerleme alıp aileme götürmeye karar verdim. Burada büyücü parası oluşturmak için muggle parasını büyücü parasına çeviren bankaya gidiyordum ama yanımdaki bu para son paramdı.
Şekerlemeleri alıp kompardımanda ilerledim. İki vagonu birbirine bağlayan kısımdaki minik boşlukta durup rüzgarın saçımla oynamasına izin verdim. En azından birkaç gün o manzarayı görmeyeceğim için şanslı olduğumu düşündüm bir an. Harry ile büyü derslerine çalışmayı da o birkaç güne sığdıracaktım.
İstasyona yaklaştığımızı anlayınca içeri geçip kendi kompardımanımıza girdim. Draco'nun keyfi o kadar yerindeydi ki şuan benimle bile küs olduğu halde konuşabilirdi ve şuan tam da onu yapıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ve Asil Cadı
FanfictionKaderi ünlü Harry Potter'a benzeyen Elena Bella Little çevresindeki insanlara göre kendinde gördüğü değişikliklerin farkına vardığı anda büyücülük okulundan gelen kabul mektubu ile yeni bir dünyaya adım atmıştır. Asıl kimliğini okul yaşantısı sıra...