İyi okumalar 💫
Yeni hikayenin üzerinde çalışmaya başlayacağım, takipte kalın ❤️🔥
——————————————————————
Sabah uyandığım zaman biraz başım ağrıyordu ama o pislik Matthew'e bunu belli etmeyecektim. Aslında Matthew'in neden böyle yaptığı hakkında düşündüm ve iki sonuca vardım.
Ya Snape ile olan konuşmamızı duymuştu ve benim bir hain olduğumu anlamıştı yada o akşam Lord'a karşı yaptığım terbiyesizlikten dolayı böyle yapmıştı. Bunları bir kenarda bırakıp üstümü giymeye başladım. Umarım Pansy dünkü yalanımı Draco'ya söylememiştir yoksa ona da yalan söylemek zorunda kalacağım.
Pansy ile birlikte yatakhaneden çıkıp ortak salona indik. Bir grup kız sabah olmasına rağmen aralarında fısıltı ile konuşup kahkahalar atıyordu. Pansy göz devirip söylenmeye başladı.
"Şu gruba oldum olası gıcık olmuşumdur neden sürekli dedikodu yapıyorlar ki? Bir Slytherin öğrencisine yakışır şekilde davranmalılar." dedi ve gözleri ile o grubu işaret edip tekrar konuştu.
"Şu sarışın olan bu dünyadaki en nefret ettiğim kızdır. Kendisi Olivia. Biliyor musun, biz henüz 10 yaşlarında iken Draco'dan hoşlanıyordu ve ne zaman aileler toplansa Draco'ya yapışıp kalırdı." deyip tiksinircesine yüzünü ekşitti.
Hemen o kıza baktım, istemsizce bende biraz sinirlenmiştim. Draco'ya yapışıp kalan kıza baktığım zaman bir kaşı havada ve sırıtır bir şekilde bana bakıyordu. Alay edilecek bir tarafım olmadığını bildiğim için gözlerim ile onu baştan ayağa süzüp histerik bir gülüşle arkamı dönüp Pansy ile birlikte Draco'nun oturduğu koltuğa oturduk.
Bu sanırım o kıza iyi bir cevap olmuştur. Draco'ya kafamı çevirdiğimde saçlarımı karıştırarak gülümsedi.
"Günaydın fıstığım, aç mısın hemen gidelim mi büyük salona?" dedi. Aç değildim ama yemek yemeyi hatırlamak beni acıktırmıştı.
"Sana da günaydın canım. Acıktım hep birlikte gidelim." dedim. Draco elimi tuttuğu zaman Olivia'nın gözlerini üzerimde hissedebiliyordum ve bu beni biraz daha iyileştirmişti.
.
.
.
"Quidditch maçının tarihi belli olmuş. İlk maç Gryyfindor ve Slytherin arasında. Önümüzdeki cuma günü." Büyük salona bağırarak giren çocuğun cümleleriydi bunlar. Hagrid'in dersinden çıkmıştık ve Gryyfindor masasında oturmuş çocuğun cümlesini dinliyorduk. Kafamı Harry'e çevirip sinsice gülümsedim."Pes et Potter, kazanan biz olacağız."
"Ah demek öyle küçük hanım. O zaman maç sonrası tekrar bunu söyleyebilir misin?" diyerek kahkaha attı. Tabikide çok güçlü bir rakibimdi. Harry'nin iyi bir arayıcı olduğunu bilmeyen yoktu ama bende iyi bir arayıcıydım.
Hermonie'ye baktığımda boynundaki kolyeye gözlerin öyle kaptırmıştı dersi dinlemediği çok belliydi. Kafamı ona yaklaştırıp selam verdim. Biraz irkilse de sorun etmeyip selam verdi.
"Boynundaki kolye, oldukça güzel." dedim.
"Ah, teşekkür ederim Elena. Aslında bu-" deyip bakışlarını etrafta gezdirdi ve sesini alçaltarak konuştu.
"Bu bir zaman döndürücü. Bunu bana McGonagall verdi." dediği şey ile çok şaşırmıştım. Eğer o şeyi kullanıyor ise biz zamanda bazı olayları tekrar yaşıyorduk.
"Peki hiç kullandın mı?"
"Aslında o geceye tekrar dönmek için kullanmıştık, Harry ile birlikte. Yani demek istediğim, Peter'ın kaçışını engellemek için zamanda geriye gittik ama başaramadık." diyerek kafasını suçluluk ile eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ve Asil Cadı
FanfictionKaderi ünlü Harry Potter'a benzeyen Elena Bella Little çevresindeki insanlara göre kendinde gördüğü değişikliklerin farkına vardığı anda büyücülük okulundan gelen kabul mektubu ile yeni bir dünyaya adım atmıştır. Asıl kimliğini okul yaşantısı sıra...