Yorum ve oylarınızı bekliyorum ❤️🔥
İyi okumalar :)
——————————————————————
"Draco" diyebildim sadece. Bu durumda başka ne söyleyebilirdim ki zaten. Zorla bana sahip olmaya çalışan çocukla beni beraber görmüştü ama dışarıdan görünen asla gerçeği yansıtmıyordu.
Arkasına bile bakmadan hızla koridorda ilerlemeye başladı ve bende arkasından. Bacaklarım hala titrek vaziyette iken hızımı artıramıyordum. Keşke bu olanların hepsi birer kabus olsaydı ve ben de birazdan uyanacak olsaydım.
Artık yürüyemeyeceğimi farkedip durdum ve yere bıraktım kendimi. Son bir gayret ile seslendim arkasından.
"Draco, yalvarırım beni dinle. Dur."
Ama durmadı ve köşeden sapıp gözden kayboldu.
Etek altındaki çıplak bacaklarımdan iğrendim, o pisliğin elleri değdiği için. Dudaklarımdan iğrendim, o zehir içeren dudakları bana değdiği için ve en çok da kendimden iğrendim, bu durumda kendimi koruyamadığım için.
Benim olanı kaybetmiştim ve biliyordum ki bundan sonra hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı.Taş zeminin soğukluğunu umursamayarak merdivenlerin başına oturdum ve içli içli ağlamaya başladım.
Draco'nun ağzından
Gördüklerimi unutmak istiyordum, annem dışında sevdiğim ilk kişiydi ve beni aldatmıştı.
Bunu görmek yerine orada toz olup ölmek isterdim. Tüm damarlarım tıkanmıştı çünkü ağlamamak için kendimi sıkıyordum.Onun için yetersiz miydim?
Bende olmayıp Matthew'de olan ne vardı?
Peşimden gelmek yerine onun yanında kalmayı tercih edecek kadar değersiz miydim? Bu kadar aşağılanmamıştım çünkü hiç bu kadar sevmemiştim.
Sertçe lavabo musluğuna üst üste darbeler geçirdim. Sinirim bir türlü dinmiyordu. Elena'yı nasıl kandırmayı başarmıştı? Artık kendime ağır gelen duygularım dışa vurmuştu, ağlıyordum. Bir kız için... Hayır hayır sevdiğim kız için.
Arkamdan gelen ses ile oraya döndüm. Bu kızın burada ne işi vardı?
"Draco, iyi misin? Seni koridorda hızla ilerlerken gördüm ve geldim." dedi Olivia.
"Defol, hemde hemen!" dedim. Başka birisi ile uğraşamayacak kadar bitkindim.
Hemen ensemde bir nefes hissetmem ile kendimi geri çektim. Nasıl olur da bana bu kadar yaklaşmaya cüret ederdi?
"Sana defolup gitmeni söylemiştim, Olivia. Uzak dur benden."
Bu kızın nesi vardı. Onu aşağıladığım halde hala bana bakıp gülüyordu.
"Birdaha ismimi söyler misin? Senin ağzından duymak daha bir güzel oluyor." deyip ekledi.
"Elena ağlamaya değmez, bunu kendine yapma."Ona asamı doğrultup konuştum.
"Eğer o siktiğim çeneni kapatmazsan ben kapatacağım." dediğimde delice gülüşü gitmiş yerine ifadesiz bir hal almıştı. Burayı terkedip çıktım, sanırım en iyi yer ihtiyaç odasıydı.
Odanın önüne geldiğimde 'hüznümün dineceği bir yer istiyorum' içimden dileğimi sunarken açılan kapı ile odaya girdim. Koltuğa doğru ilerleyeceğim sırada bir hıçkırık sesi duymamla olduğum yerde kaldım. İhtiyaç odasında başkası da mı vardı? Adımlarımı sesin geldiği yere yöneltip yavaş bir şekilde ilerledim. Yere çömelmiş ve arkası bana dönük biri vardı. İyice yaklaşınca bu dalgaların Elena'ya ait olduğunu anladım.
Adımlarımı geri döndürecekken beni farkedip arkasını döndü. Yüzünde ki şaşkınlığa normal bir zamanda görsem gülerdim, çünkü hala sevimliydi. Ayağa kalkıp bana sarılmak için kollarını boynuma doğru getiriyordu ama kollarını tutup yere bıraktım. Onu o şekilde gördükten sonra olmazdı, daha da aşağılanamazdım.
Dolu gözlerle bana bakarak konuştu.
"Draco, açıklamama izin ver lütfen bak hiçbirşey göründüğü gibi değil. Anlamıyorsun."
"Sana ne gördüğümü söylememi ister misin Black? O piçin elleri bacaklarında geziyordu ve birlikte öpüşüyordunuz. Merak ediyorum da benimle öpüşürken de böyle tutkulu muydun?" Sinirime hakim olamayıp bağırmıştım ve yaptığım şey için pişmanlık duymaya başladım.
"Onu ben öpmedim. Beni zorla öptü, Draco. Bağırdım, bağırdım ama-" deyip sustu. Kafasını eğip elini ağzına tıktı ama yine de ağlamaktan dolayı çıkan hıçkırığı durmamıştı.
"Kimse beni duymadı. O- o bana zorla sahip olmaya çalışırken kimse beni duymadı ve beni zorla öptü. Kendimi kirlenmiş gibi hissediyorum. Suçum olmadığı halde, sana ihanet etmiş gibi hissediyorum. Dokunduğun dudaklarıma senden başkası değdiği için onu da kendimi de affedemiyorum ve sen beni dinlemek bile istemiyorsun." kurduğu uzun cümleden sonra derin bir nefes alıp ağlamasını kesti. Benden bir cevap bekliyordu ama ne yazıkki ona istediği cevabı veremezdim. Onu çok sevmeme rağmen söylediklerinde kararsızdım.
Onları gördüğümde kendi istekleri ile birlikteler gibi görünüyordu ve bu sahne çok gerçekçiydi. Son zamanlarda ikisinin birkaç kez sohbet ettiklerine de şahit olmuştum. Bu kez kandırılmak istemiyordum.
"Üzgünüm Black. Bizi bitiren sensin, ben değil. Hoşçakal. Tüm herşey için teşekkür ederim, yaşattıkların için..." deyip odayı terkettim.
————————————————————————
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ve Asil Cadı
FanfictionKaderi ünlü Harry Potter'a benzeyen Elena Bella Little çevresindeki insanlara göre kendinde gördüğü değişikliklerin farkına vardığı anda büyücülük okulundan gelen kabul mektubu ile yeni bir dünyaya adım atmıştır. Asıl kimliğini okul yaşantısı sıra...