🪄 15. Bölüm 🪄

378 19 9
                                    

————————————————————————

Elimde tuttuğum kutudaki kumaş parçası parıl parıl parlıyordu. Onu hızla kutudan çıkarıp elimde tuttum. Mükemmel bir elbiseydi. Draco'ya bir süre baktıktan sonra ona teşekkür ettim.

"Draco bu gerçekten çok güzel bir elbise. Gerçekten çok beğendim. Teşekkür ederim."
Dedim. Bana içimi ısıtan gülümsemesini sunarak cevapladı.

"Burada giydiklerin siyah yoğunluklu olunca böyle bir rengin üzerinde daha güzel duracağını düşündüm. Belki bir davette giyersin." Dedi ve yere oturdu.

Ben ise hala elbiseye bakıyordum. Gerçek anlamda muhteşemdi.

Hediye Faslı bittikten sonra aşağı inip kasvetli odaya girdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hediye Faslı bittikten sonra aşağı inip kasvetli odaya girdik. Bir süre konuşulduktan sonra Parkinson ailesi kalkmak için evden ayrıldılar.
Bizde yaklaşan hogwarts günleri ile erken yatmaya hazırlanıyorduk.

***

Aradan geçen 3 gün sıradan ve bir o kadar da dolu geçmişti. Draco ile ders çalışıyorduk çünkü Bay Malfoy öyle istiyordu. Gerçekten hiç ısınamamıştım bu adama.

Şuan da Hogwarts bavulumu hazırlıyorum çünkü yarın Hogwartsta ikinci yılıma  başlayacağım. İkinci sınıf da olsam bana verilen sorumluluk çok fazlaydı. Belki de seneye bir ölüm yiyen olmaya zorlanacaktım belki de birilerini öldürmeye zorlanacaktım. Bugünlerimi iyi değerlendirmek istiyordum o yüzden artık birşeyleri akışına bırakmaya karar verdim.

Harry'nin bana doğum günümde hediye ettiği tokayı da bavula koyduktan sonra bavulun ağzını kapatıp baykuşumu da kafesine koydum. Cüppelerimi de askıya koymuştum. Herşeyi tamam oluşu ile saate baktım. Gece 01:30'du. Artık uyumam gerektiğini anlayıp kendimi uykunun en güvenli kollarına bıraktım.

Sabah erkenden kalkıp bavullarımla birlikte aşağıya indim. Narsicca teyzem yine büyü ile kahvaltı hazırlıyordu. Ortalıkta Draco yoktu sanırım hala uyanmamıştı. Tekrar yukarıya çıktım ve Draco'nun kapısının önünde durdum. Biraz tereddüt etsem de kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince tekrar tıklattım. Bu sefer de ses gelmiyordu. Odasında mı yoktu?
Kapıyı açıp içeriye girdiğim zaman oda boştu ama Hogwarts bavulları vardı. Bavullara baktığım sırada kapı açılış sesi ile oraya döndüm. Karşımdaki görüntü ile elim ayağıma dolaşmıştı. Draco banyodan çıkmış ve altındaki havlu ile oracıkta duruyordu. Arkamı dönüp kekeleyerek konuştum.

"Ben şey ben sen uyanmayınca ge- gelip kaldırmak istedim ama senden ses gelmeyince  içeri girdim." çok hızlı konuşmuştum. Draco'ya bakamıyordum. Draco ise benim cümlelerim ile kıkırdadığını duydum. Bu daha çok utanmama sebep olmuştu ve o an ona cevap vermek için refleks olarak o tarafa doğru döndüm ama cevap veremeyecek kadar büyülenmiştim. Draco saç havlusu ile saçlarını kurutuyordu ve çoktan üstünü giymişti. Islak ve tel tel duran saçları beni hipnoz ederken Draco'nun ellerini sallayışı ile kendime geldim.

Draco Malfoy ve  Asil CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin