0.9❄

136 100 17
                                    

O ölümlü, bu fani dünya için fazla güzel. Her ayrıntısıyla sanki tanrılar dünyasından gelmiş bir tanrıça gibi. Ona karşı hissettiğim bu hayranlık duygusuydu belki Helena’nın bahsettiği. Aşk değil, olamamalı da. Bir takım olağanüstü duygular bu saatten sonra beni anca kabullenmiş olduğum kaderimden kurtulmam için içi boş bir umuda bağlar. Çaresizce lanetin beni es geçmesini ümit ederek bir yere varamam. Dışarıda o kardan adamı yapmaya çalışırken olsa gerek, çocuksu bir hava sarmış etrafını. Üşüyor belli ki, hohlayarak ısıtmaya çalışıyor ellerini ama yine de vazgeçmiyor kardan adam yapmaktan.

Bense sıcak çalışma odamın penceresinden onu seyrediyorum. Yardım etmeli miyim? Onun kendisinin bundan bıkması gerek. Aksi takdirde günde en az 10 kardan adam daha yapacak.

Çalışma odasının penceresini tıklatarak ona ders vaktinin geldiğini hatırlattım. Arkası bana dönüktü, pencerenin tıklatıldığını duyduğunda saçlarını savurarak bana baktı.

Yumruğumu sıktım istemsizce. Bana öyle bakma... Bu çok tuhafıma gidiyor. Ona karşı bir şey hissetmiş olsam da bu muhtemelen gerçek bir duygu değildir. Çünkü ilk görüşte hissedilen aşk dış görünüşe olan hayranlıktan oluşur.

Dışa doğru seslice nefes verdim. Elimle gözlerimi ovuşturdum. Bu dediklerimi kanıtlayabilirim. İki saattir burada dikilip onun güzelliğine övgü yağdırmam bile kolayca her şeyi açıklıyor. Ellerimi gözlerimden çektiğimde Rosé karşımda dikilmişti. Elleriyle omuzlarını ovuşturarak ısınmaya çalışıyordu. Soğuk ortamdan sıcağa geçtiğinde anında yanakları ve burnu kızardı.

“Yeni bir şey öğrendiğinde kusana kadar onunla uğraşmak istemeni anlıyorum, ama artık planımıza odaklanmalıyız.”
Dediklerim üzerine kaşlarını çatarak sözlerimin altındaki anlamı aramaya çalışır gibi ters ters baktı.

“Yakında gideceksin buradan, fazla alışmasan iyi edersin. “
Çok mu soğuk çıkmıştı ses tonum? Turkuaz rengi gözlerinde bir parıltı belirdi. Gözleri doldu, halbuki ben sadece gerçekleri söylemiştim. Elinin tersiyle yanağından akan göz yaşını sildi. Kaşlarını çatıp somurtarak başını salladı.


Gerçekler can acıtıcıdır be denizkızı. Sanırım bu fani dünyada daha öğrenecek çok şeyin var.
O, başını eğip önündeki görgü kuralları kitabına bakıyordu. Okumadığı, sadece baktığı o kadar belliydi ki. Yıldızcayı bilmiyordu. 5 dil bilmesine rağmen nasıl olur da Yıldız imparatorluğu kadar büyük ve güçlü imparatorluğun dilini bilemezdi?
Gülümseyerek kitabı ondan aldım. Kaşlarını çatarak yüzüme baktı, sonra sinirli bir hareketle kitabı elimden çekip aldı. Ne diye gülüyorsam? Yüz kaslarıma söz geçirebilseydim muhtemelen her şey şuan daha farklı olurdu.

“Seni kırdığımın farkındayım. Üzgünüm... “
Tek kaşını kaldırıp baktı yüzüme ve sonra dışa doğru seslice nefes vererek alaylı bir şekilde güldü. Bu sanırım onu kırmadığımı iddia etmenin bir yoluydu.

“Kırmak mı? Hah! “ aynen böyle bir şey diyordur kesin.

“Sadece buraya fazla alışmaman senin için iyi. Demek istediğim kendi evine döndüğünde burayı özlememelisin, çünkü o zamana kadar buralar fazlasıyla değişecek...“

Savaş hakkında bir şeyler söylemekten çekinmeliydim. Henüz gelecekte olacak şeylerden ona bahsedersem bunun nasıl sonuçlanacağını bilemem. Görgü kuralları kitabını sertçe çekerek aldım onun elinden. Sayfaları çevirdim. Kitabı kısaca inceledikten sonra masanın üzerine bıraktım.

“Ne kadar da saçma! Bunları boş yere beynine sokma sen. “

Cidden imparatorun bütün cariye adaylarına bu zırvalıklarla dolu kitap mı okutuluyor? Üstelik burada yazılan görgü kurallarından gram anlamayan benim tarafımdan Rosé’a öğretilmesi işi daha da tuhaflaştıran bir durum.

Gözlerini kırpıştırarak yüzüme baktı Rosé.
“Bu kitap tamamen saçmalıklardan ibaret. “ diye açıklamaya çalıştım.
“Muhtemelen imparatoriçenin konumunun sarsılmaması için yazılmış."

Sanki o da benimle aynı fikirdeymiş gibi başını evet anlamında salladı ve sonra iç çekip başını masanın üzerine koyarak gözlerini kapattı. Halsiz gibiydi. Yanakları da hâlâ kıpkırmızıydı, ateşi mi vardı yoksa?
Elimi alnına koyarak ateşine baktığımda alnının fazla sıcak olduğunu fark ettim, hasta olduğu konusundaki tahminimi onaylamıştım.

Mavi denizin efsanesi ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin