Babam, Kahramanmaraş'lı ve lise mezunu, üniversiteyi kazanmış fakat maddi durumlardan dolayı okuyamamış. Ben küçük yaşlarda iken babam, şef garsonluk yapıyordu. Gecesi, gündüzü belli değildi, bazen yüzünü bile görmediğim günler oluyordu. Geç saatlerde gelip, erkenden geri giderdi.
Bir gün işyerinde bir kavga olmuş. Babam o sırada alkollüymüş, alkolün verdiği bir cesaretle kavgaya karışmış ve restorantın ikinci katından aşağı düşmüş. Bu sebepten dolayı, zor bir beyin ameliyatı geçirdi. Ameliyat sırasında beyinde kapanmayan bir çatlak dolayısıyla, sinir sürekli beyine baskı yaptığı için, babamın sinirli kişiliği daha da belirginleşerek aşırı bir sinirlilik hali eklendi.
Garsonluk yaparken, bu siniri yüzünden sürekli iş değiştiriyordu. Annemin ısrarıyla, özel güvenlik kursuna katılarak sertifika aldı. Daha sonra özel güvenlik olarak bu meslekte emekli oldu.
Babamın iş değiştirdiği o dönemlerde, ailemizde ciddi bir geçim sıkıntısı yaşandığı için, ben ilkokul ikiye giderken, annem dikiş kursuna yazılarak terzilik diploması aldı. Annem, ortaokul mezunuydu, ailesi liseyi okutmamıştı. Dışardan liseyi bitirdi, kendini mesleki yönde geliştirdi. Böylelikle annem de çalışmaya başladı. Bu mesleğinin ilk evresiydi. Daha sonraları annem, üniversiteyi de okuyarak mezun olmuş ve modelistliğe kadar yükselmişti.
Annem Adıyaman'lı ama Malatya'da büyümüş. Babamla tanışmaları şöyle gerçekleşmiş. Anneannem, İstanbul'a teyzemi ziyarete gelmiş. O sırada teyzem, İstanbul'da yaşıyormuş. Anneannem otobüse binmiş ve babam ona oturması için yer vermiş. Babamın bu davranışı anneannemin epey hoşuna gitmiş. Babamla sohbet ederken, babamın adını öğrenmiş. Teyzeme geldiğinde ise bu olayı teyzeme anlatmış. Babam, teyzemin oturduğu mahallede yaşıyor ve teyzemi de tanıyormuş. Anneannem ve teyzem anlaşmışlar ve annemi babam ile birleştirmişler. Aslında annem, babamdan önce bir başkası ile nişanlıymış ama anneannem bazı sebeplerden dolayı haklı olarak bu nişanı bozmuş. Annemin aklı ve kalbi ise hala ayrıldığı nişanlısında kalmış. Bu evliliğe istemeyerek evet demiş ve İstanbul'a gelin gelmiş.
Evlilik bir kaderdir. Evleneceğin insan kaderinde yazar.
Allah, ezeli ilmi ile evlenecek kadın ve erkeğin, kendi cüz-i iradelerini kullanarak birbirleriyle evlenmek isteyeceklerini bilmiş ve zamanı geldiğinde onların kader defterlerine, birbirleriyle evleneceklerini yazmıştır.Kader onları da bu şekilde birleştirmiş.
"İki insanın karşılaşması mucize gibidir. Herşey güzel olacak gibi gelir. O ilk bakışta, ilk tanışma da ömür boyu kalınacak gibi hissettirir. Fakat mevsimler nasıl değişiyorsa, insanlar da sürekli değişir. Tanıdığın o ilk insan bambaşka birine dönüşür ve kader bir kez daha önüne seçenekler getirir. Ya bu yolda devam edersin, ya da kendi yolunu seçersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADI ÇİLEM HAYATI ELEM (Otobiyografi) TAMAMLANDI
Non-FictionKendi hayatımı; edebi bir dille kaleme aldığım, otobiyografik romanıma davetlisiniz arkadaşlar. Bu kitapta yazdıklarım tamamen gerçektir, kurgu değildir, herşey yaşanmıştır. Hiç çocuk olmadım, oyunlarım olmadı. Hep o pencere önünde kaldı düşlerim...