Çocuklarım Okula Başladı

86 21 72
                                    

Annem gitmişti, babam gitmişti, evimiz satılmıştı. Kardeşim, asi ve isyankar olmuştu. Anneme ve bana karşı aşırı asabiyet gösteriyordu. Kardeşimle çok fazla görüşemezdik, görüştüğümüzde ise bana karşı kıskanç ve suçlayıcı tepkiler verirdi. Sanki sahip olamadığı herşeyin suçlusu benmişim gibi "senin eşin var, çocukların yanında, mutlu bir ailen var." Kimse bilmezdi ki Çilem bir mutsuzluğu büyütüyor. Eğer benim yerimde bir başkası olsa, şu gelin geldiğim evde bir gün olsun yaşayamazdı. Ben, eşimin ailesine bir gün bile saygısızlık yapmadım, yapmam da bu benim yapımda yoktur. Bana ne derlerse desinler, susup, içime attım. Her dediklerine "tamam, peki siz nasıl isterseniz öyle olsun" gibi cevaplar verdim. Bir testi gibi dolup dolup taştım da içimdekileri eşimden başka kimseye dökmedim.

Sahipsiz olduğum için, yaşadığım herşey kimsesizliğimi yüzüme yüzüme vuruyordu. Konuşacağım, derdimi paylaşacağım, içimi dökeceğim kimsem yoktu, kendimi yapayalnız hissediyordum. Annemi özlüyordum, babamı özlüyordum, kardeşimle eskisi gibi olmak istiyordum. Eşimle zaten sevmeyerek evlenmiştim. Bir de ailesi ile olmak, bende eşime karşı hiç sevgi bırakmamıştı. Çocuklarım için, onlar benim gibi anasız, babasız büyümesin, onlar üzülmesin diye mecburi olarak bu evde yaşıyordum. Mecburi yaşıyordum ama annem gibi sorumsuzluk yaparak değil, evimin, eşimin, çocuklarımın tüm sorumlukluklarını kendimi unuturcasına yerine getirerek yaşıyordum.

Çocuklarım, anaokuluna başlamışlardı. Bu beni biraz olsun evden uzaklaştırmıştı. Öğlen onları okula götürüyor, onlar çıkana kadar dışarıda bekliyor, sonra onları alıp eve geliyordum. Dışarıda çocukları beklerken, genelde kitap okuyordum. Orada bekleyen diğer anneler ile sohbet ediyordum.

Bu arada kendimi salmaya başlamıştım, bu sebepten de canım sıkılıyor, diğer anneleri gördükçe görünüşümü kendime dert ediniyordum. Normalde hep kiloma dikkat etmişimdir. Her zaman 58-60'larda seyreden kilom 67'lere çıkmıştı. Hamileliklerimi saymazsak ilk kez bu kadar kilo almıştım. Bir şeyler yapmalıydım, eğer o günlerde kilomun yükselmesine engel olamazsam, daha da yükselecekti.

Çocukların anaokulunun olduğu binanın içinde, yan tarafta pilates bölümü vardı. Ayrıca ücretsizdi, belediye kadınlar için böyle bir güzellik yapmıştı. Gidip, pilates hocası ile konuştum. Çocuklar içerde iken, bende pilates yapacaktım. Saatleri ona göre ayarladım. İlk üç ay pilates beni zayıflatacağı yerde 70'li kilolara çıkardı. Hocayla konuşup neden kilo aldığımı sordum. Meğer yanlış besleniyormuşum, sporu yaptıktan sonra, yemek yemek için aradan iki, üç saat geçecekmiş, bense eve gider gitmez sporun verdiği yorgunlukla ne bulursam yiyordum. Demek ki sadece spor bir işe yaramıyordu, beslenmeme de dikkat etmem gerekliydi. Araştırdım, okudum kendime bir beslenme şekli ayarladım. Hem beslenme, hem pilates ile eski kiloma ulaştım. Tam 3 sene boyunca pilates dersleri gördüm. Artık tek başıma bile neler yapacağımı biliyordum.

Oğlumla kızımın arasında bir sene kadar ara vardı. Oğlum anaokuluna devam edecek, kızım ilkokula başlayacaktı. Kızımın okulu mahallede başka yerde kaldı, oğlumun okulu ile pilateste başka yerde, önce kızımı okula bırakıyor, sonra oğlumu anaokuluna getiriyor, pilatese giriyordum. Akşamları ise kızıma, ayrı bir özen göstermem gerekiyordu. Yemekten sonra, saatlerce onunla uğraşırdım. Algılaması çok zayıftı, okuma yazmayı güçlükle öğrendi, her akşam, boşluk bulduğum her fırsatta kızımın okuma yazmayı öğrenebilmesi için, elimden geleni yapıyordum ama ne yaparsam yapayım algılayamıyor, anlamıyordu. Okulun kapanmasına yakın ancak harfleri kavrayıp, cümleler kurabildi. Ona okuma yazmayı öğretebilmek için, akla karayı seçmiştim.

Oğlum, ilkokula başladıktan sonra, pilatese gitmeyi bıraktım. Evde de yapmadım, sadece beslenmeme dikkat ettim. Zaten günde iki kere okula çıkıyor, hızlı hızlı yürüyordum. Çocuklarımı okula bırakıyor, okul çıkışlarında da alıyordum. Kızım okuma, yazmayı öğrenmişti, o sene daha çok oğlumla ilgilendim. Oğlum, çok zeki ve akıllıydı gösterdiklerimi hemen kavrayıp, anlıyor ama harfleri çıkaramıyordu. Top yerine pop, kapı yerine tapı, gel yerine del gibi konuşma bozuklukları vardı. İlkokula başlarken öğretmeni ile özel olarak konuşmuş desteğini istemiştik. Allah'tan oğlum öylesine anlayışlı ve kıymetli bir öğretmene denk geldi ki, Rabbim ondan bin kere razı olsun. Öğretmeni bir hafta kadar oğlumu gözlemlemiş, sonra bize konuşma ve dil terapisi görmesi gerektiğini söylemişti.

Pendik'te konuşma ve dil terapisti olduğunu öğrendik. Oğlum her ay ödenecek olan belli bir ücretle eğitim alabilecekti. Her ay bu ücreti vermek, bizim için çok zordu, zaten kıt kanaat geçiniyorduk. Eşim gemilerden ayrılmış, uzun süre işsiz kalmıştı. Yeni bir iş bulana kadar da elimizde ne var ne yoksa harcamıştık. Eşim o uzun zamandan sonra bir fabrikada forklift operatörü olarak çalışmaya başlamıştı. Her ay kayınbabama oturduğumuz ev için, borç ödüyordu. Ben gelin geldim geleli, eşimin kayınbabama borcu hiç bitmemiştir. Oğlumunsa bu eğitimi alması lazımdı, o dönem maddi açıdan çok sıkışmıştık. Eğitim ücretini ne kadar zor şartlarda karşılayabildiğimizi sizlere tarif edemem.

Bazen annem diyor ki, paraya ihtiyacımız vardı. O yüzden çalıştım. Bizim de paraya ihtiyacımız olduğu zamanlar oldu. Yani hayat güllük, gülistanlık değil. Bir keresinde evdekilerden biri pazardan dönmüş, meyveler, sebzeler almış dış kapıdan içeri giriyordu. Kızım, poşetlerdeki muzu, elmayı görmüş elma, muz diye ağlamaya başlamıştı. Çocuk kaç aydır meyve yememişti. Kızım sus o bizim değil diye anlatsam da anlamıyordu. En sonunda eşim gidip, evdekilere söyledi de; bir tane getirip yedirince çocuk sustu. Yani ne olursa olsun, ben çocuklarımın başından ayrılmadım, sıkıntı da çektik, parasız da kaldık ama onları annesiz bırakamazdım. Hayır benim yaşadıklarımı çocuklarım yaşamayacaktı. Açlık, yokluk unutulurdu ama sevgisizlik asla unutulmazdı. Onların sadece bana ihtiyacı vardı.

Hayatın imtihanları asla bitmez, sürekli olarak dönen bir dolap gibi, birisi biter, birisi başlar.



ADI ÇİLEM HAYATI ELEM (Otobiyografi) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin