Bir gün babam, iş çıkışında beni kapıda bekliyordu. Arkadaşlarımla vedalaşıp, yanına gittim. "Hoşgeldin baba beni almaya mı geldin" diye sordum. Babam, "seninle bir yere gideceğiz, gel bakalım" dedi. Babamla beraber yürürken, içimde büyük bir merak ve de korku vardı.Daha sonra babam, bir ayakkabıcının önünde durdu. "Hadi gel, kendine bir ayakkabı seç" dedi. Yüzüne baktım babam, gözlerimdeki şaşkınlığı farketmiş olacak ki; "ayakkabıların çok eskimişti, böyle işe gitmeye devam edemezsin" dedi. Bana birkaç ayakkabı gösteriyor "bunlar nasıl" diye soruyordu.
Gerçekten çok şaşkındım, genellikle ihtiyaçlarımı annem hallederdi. Babam, ilk kez benim ihtiyacımı farketmişti. Şimdiye kadar kızlarına tek bir toka dahi almamış olan babam, bugün ayağımdaki eski ayakkabıyı yenilemek istiyordu.
Birkaç ayakkabı denedim. Çok istediğim bir model vardı ve onu almak istediğimi söyledim. Babam, ayakkabıyı alıp kasada ödemesini yaptıktan sonra yanıma geldi. "Şurada yenilerini giy de öyle çıkalım" dedi. Ayakkabıları giydim ve dışarı çıktık. Bir ayaklarıma, bir babama bakıyordum.
O zaman hissettiğim mutluluğu size tarif edemem. Mutluluğumun sebebi yeni ayakkabılarım değildi. Babam beni düşünmüştü, beni önemsiyordu. İçimde kelebekler dans ediyor, baban seni seviyor, baban seni seviyor diyerek benimle konuşuyorlardı. Babamla konuşmak, bu mutluluğu onunla paylaşmak istedim ama yapamadım. Hiçbir zaman babamla içimdekileri paylaşamadım.
Ne zaman eski fotoğraf albümlerini karıştırsam, o ayakkabıları görünce gözlerim doluyor. O günü tekrar tekrar yaşıyorum. Babamın bana aldığı tek şey fotoğraflarda kalan o ayakkabılar..
Babalar kız çocuklarının kahramanıdır. Bizi ne kadar yaralamış, ne kadar üzmüş olurlarsa olsunlar, attıkları ufacık bir adım ile içimizde çiçekler yeşertirler.
İçimden dualar ediyordum.
Allah'ım ne olur babamın yüreğime bıraktığı, rengarenk çiçekler solmasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADI ÇİLEM HAYATI ELEM (Otobiyografi) TAMAMLANDI
Non-FictionKendi hayatımı; edebi bir dille kaleme aldığım, otobiyografik romanıma davetlisiniz arkadaşlar. Bu kitapta yazdıklarım tamamen gerçektir, kurgu değildir, herşey yaşanmıştır. Hiç çocuk olmadım, oyunlarım olmadı. Hep o pencere önünde kaldı düşlerim...