Her gün bölüm yazıyorum, umarım nazar değmez 🙄
...
'Evimize hoş geldin bebeğim'
Duyduğum kelimelerle vücudum karıncalaşırken, bu adama olan sevgim tavan yapmıştı. Belime kadar uzanan beyaz saçlarımı diğer omzuma koyarak, boynuma sıcak dudaklarını bastırdı.
Bu adam sanırım temas bağımlısıydı, ne güzel ben de öyleydim!
Tekrar belimden tutarak eve doğru ilerlettiğinde, itiraz etmeden ona uydum.
Bir şeyler eksik ve yanlış hissettiriyordu ancak üzerimdeki gerginlikten ağzımı açamıyordum.
Sanki üzerimde ağır bir yük varmış gibi adımlarımı yavaşça atıyor, herhangi bir tehlikeye karşı, sürekli olarak etrafı inceliyordum. Fakat şu andan sonra bildiğim tek bir şey vardı.
Bu ev cennetten bir parça olmalıydı.
Eve girdiğimizde gözlerim etrafı hızla tararken, evin içininde gayet güzel döşeli olduğunu gördüm.
Sıradan bir evden farkı odalarınında oldukça büyük olmasıydı, merak ediyordum da acaba Boris bu kocaman evde tek mi yaşıyordu?
Hiç oturma fırsatım olmadan merdivenlere ilerletilmiş, üst kata çıkarılmıştım.
Gerginlik ve korku tüm hücrelerime dolup beynime alarm verirken, korkudan üç buçuk atıyordum. Tanrım, buraya gelmemeliydim. Kim tanımadığı bir adamı takip ederek onun evine gelirdi ki?
Bir odanın önünde durduğumuzda Boris hiç beklemeden kapıyı açtı. İlk o girerken ürkek bakışlarla odaya göz attım. Bi anda görmemiş gibi atlamakta istemiyordum, birde böyle rezil olmayalım, değil mi?
Odada beyaz çarşaflı tek kişilik olsa da, oldukça büyük olan yatak. Yatağın yanında bir kaç hastane eşyası, giysi dolabı ve lavabo olduğunu düşündüğüm bir oda vardı.
Birde unutmadan, yatağın yanında dikilen bir adet Olivia vardı.
Onun neden burada olduğunu sanırım biliyordum, yine benim hastanelik işlerimle uğraşacaktı. Belki de böyle değildi, bilemiyorum.
Olivia beni görür görmez yanıma gelmiş, yatağa oturmama yardım etmişti. Sorun şuydu ki ben gayet sağlamdım? Zihinsel olarak olmasa da bedensel olarak mükemmeldim.
Boris ise yatağın yanındaki aslında büyük olan ama o oturunca küçücük kalan koltuğa oturmuştu, bakışlarımı hâlâ ona değdirmekte çekiniyordum.
Onu ilk gördüğüm an sebepsizce yaklaşmak istememiştim, fakat şimdi gidip yanına oturmayı bile istiyordum, sanırım mühür yüzündendi.
Ama yine de neden yanına gitmek istemediğimi anlamıyordum. Bunların hepsi birer rüyaydı ve ben muhtemelen en güzel yerinde uyanıp, bir cehennemden hallice olan hayatıma geri dönecektim. En azından bu karşıma kurt olduklarını iddia eden insanların çıkmasından daha mantıklı olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDI
Werewolf|+18| Mutsuz, evde kapalı kalmış bir kız olarak büyüdüm. Tek istediğim şey, bu aileden kurtulmaktı. Sonra, doğum günümde dileğim kabul oldu ve kendimi aniden başka bir evrende buldum. Üstelik karşıma çıkan yabancı adamın kim olduğunu bile bilmiyordu...