22. Bölüm "ÖLÜM SEBEBİN"

8.9K 504 44
                                    

Selamlar!

Arayı açmadan devam edelim dedim ve hemen buraya geldim 🙇🏽‍♀️

Yazım hatası varsa özür dilerim, bölümü düzenlemeden atıyorum.

🕸️

18 yıl önce...

Genç kadın titreyen bedenini kontrol etmeye çalıştı, aynı zamanda öyle büyük bir korku hissediyordu ki.. Yine de bu korkuyu kendisi için hissetmiyordu, önceden olsa kendinden başkasını düşünmezdi. Fakat şimdi karnındaki bebeğini de düşünmek zorundaydı. Stresin bebeğe iyi gelmeyeceğini biliyordu. Fakat doğumu böyle sancılı başlamışken bebeği için endişelenmeye başlamıştı.

Artık çığlıklarını tutamadığı bir evreye geçtiğinde içeriye Annesi ve doktor girmişti.  Bayan Wims delici bakışlarını kızının üstünde gezdiriyor, yaptığı yanlış seçimden dolayı ona olan sinirini açıkça gösteriyordu. Kızının bir büyücü ile mühürlenmesi onu çıldırtmıştı!

Böyle bir şeyi tarih boyunca görmemiş veya duymamıştı, bir gün kızı karşısına geçip hamile olduğunu söylediğinde, oracıkta fenalaşmıştı.

Kızı ona mühürlendiğini söylemişti, bunun bir büyücü olduğunu öğrendiğinde adamı bulup saldırmaya dahi kalkmıştı. Bazen kızına aşırı sinirleniyor çektiği acıları bile reva görüyordu. Bebeği onun ruhunu sömürürken, o bunu gülümseyerek dışarıya gösteriyordu. Daha 18 yaşında olan bedenine başka ırktan olan bir bebek çok ağır gelmişti.

Evet! Adamın kim olduğunu bir gün evini basan, diğer ırk insanlar ile anlamıştı. Birkaç kez kızının karnındaki bebeğe dahi saldırmaya kalkmıştı. Ki o adam olmasaydı çoktan bunu başarmış olacaktı. Torunu olarak görmediği bu bebeğe zarar vermeye çalışırken. Kızından oldukça sert cevaplar almış, bu cevaplar onu yerine sindirmişti.

Kızına, 'Bu bebek yüzünden ölürsen, onun hayatını mahvederim!' Demişti. Elbette Jame bunu kafasına takmamıştı, annesini o kadar gaddar biri olarak görmüyordu. Bu onun ikinci hatası olmuştu.

İlki ise karnındaki bebeği ölmesin diye kendi ruhu ile onu beslemesiydi. Elbette annesinin bu durumdan haberi yoktu. O günün üzerinden aylar geçmiş bebeği tam tamına sekiz aylık olmuştu. Bu sekiz ayda mühürlüsü ile oldukça zaman geçirmiş son günlerinde olduğunun bilinci ile her anını değerlendirmişti.

Bir anlığına annesinin bakışlarının yumuşadığını gördüğünde, "Anne!" Diyerek feryat etti. "Canım çok acıyor!" Kadın eski ketum suratına geri dönüp kızına yaklaştı. "Sana söylediğimde onu aldırmalıydın!"

Genç kadın canı acısa bile onu korumak için ellerini karnına doladı, "Asla!" Dedi, "Asla bebeğimi senin eline bırakmam"

Bayan Wims bu sefer ifadesini yumuşattı, yüzüne hüzünlü bir ifade yerleştirdi, "Jame, bebeğim. Bu acıyı çektiğin iyi mi oluyor? Eğer izin verseydin o saçma mührü bile bozabilirdim. Şimdi haline bak!" Bakışlarını kızın bedeninde gezdirdi.

"Seninle bir savaşa girdi, doğmak için seni öldürüyor!" Jame kafasını iki yana salladı, göz yaşları yanağını okşarken, "Onu besledim" diyerek fısıldadı. Ancak fısıltısını duyan annesi bir hışımla ayağa kalktı.

"Ne demek besledim?" Bakışlarını odada gezdirdi. "Benim senden başka kimsem yokken, sen resmen intihar etmişsin!" Artık kendi yaşlarını da tutamıyordu.

Bir hışımla odadan çıktığında, doktor kadın Jame'e yaklaştı, bacaklarının arasından sızan kan doğumun başladığını gösteriyordu.

Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin