21. Bölüm "ZAMAN KAÇAĞI"

9.5K 565 120
                                    

Sınavları bitirdim ve buradayımm.

🕸️

Elimdeki sıcak çayı daha da sıkı sardım, bakışlarımı Loira'dan özellikle kaçırıyordum. Ona her şeyi anlatmıştım, Miley'i bile. Bunların hiçbirine inanmayacağını düşünmüştüm. Ancak o beni ifadesiz bir suratla dinlemiş, yüzünde buruk bir tebessüm oluşmuştu. Bazı şeyleri benden daha çok bildiğini hissediyordum.

Her şeyden önce bana kırgın olduğunu hissediyordum, bana ormanda sarıldıktan sonra, temas kurmaktan oldukça kaçınmıştı. Onu da kendim gibi paranoyaklaştırmış olmalıyım ki, eli sürekli karnında geziyordu.

Bakışlarımı ürkekçe kaldırıp Loira'ya baktım, bakışları karşımdaki duvardaydı. Ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını bana çevirdi. Birkaç saniye ifadesiz tuttuğu yüzüne karşın, bir anda kahkaha atmaya başladı.

Kaşlarımı çatıp gergince dudağımın içini ısırdım. Sonunda onu da delirtmiştim!

Beklemediğim şey ise ayağa kalkıp yanıma gelmesi ve kollarını bana sarmasıydı. Kulağımın dibinde kahkaha atıyor olması ise kulaklarımı çınlatmaya yetmişti. Bir tane vuracaktım uçacaktı.

Benden ayrıldı ve kahkahasını durdurmaya çalıştı, gülmemek için dudaklarını ısırıyordu artık. "Pekala Almira, bu gecelik bu kadar adrenalin yeterli. Bunları yarın konuşur-" tekrar kahkaha atmaya başladı. Elim ile yüzümü sıvazladım. Gerçekten delirmiş olmalıydı.

Oturduğum koltuktan kalkıp ona değmeden üst kata koşmaya başladım. Bu gece onunla aynı odada yatmasam iyi olacaktı. Daha sabah duş aldığım için çok hoş kokan beyaz saçlarımı burnuma yaklaştırdım. Beyaz olmalarına alışmak çok zordu.

Aklıma sürekli her bir tutamını farklı bir renge boyamak geliyordu! Fakat yürüyen bir gökkuşağı olma fikri pekte cazip gelmiyordu.

Sonunda birkaç gündür Loira ile kaldığım fakat aslında, Boris ile kalmam gereken odaya girdim. Kokusu tamamen silinmese dahi Loira sağolsun her taraf Boris'in kokusundan arınmıştı. Bu benim için olumsuz bir yöndü.

Kendimi yatağa attığımda yorulmanın verdiği uyuşukluk ile hızla uykuya daldım. Öyle ki dış kapının açılma sesine bile uyanamadım.

Sabah gözlerimi açtığımda daha huzurluydum, belki de hayatımda ilk defa bu denli dinç hissediyordum. Tabii bunun sebebi evin içini dolduran yemek kokusu da olabilirdi. Kollarımı iki yana açarak esnedim ve sıcak yataktan kalkarak lavaboya ilerledim.

İşlerimi halledip aşağıya adımladığımda 'bugün ne yapsam da başımı belaya soksam?' Gibi şeyler düşünüyordum. Ormana gidemezdim çünkü bu olaylardan sonra bende o yürek kalmamıştı. Ancak evde de kalamazdım, son zamanlarda beni fazla daraltıyordu. En son basamağı indiğimde arka bahçe ile ilgilenmeye karar verdim.

Çok büyük bir araziydi ve demir çitler ile çevriliydi, üstelik büyük ve boş bir alana birkaç çiçek ekebilirdim. Bahçe ile uğraşmak buraya geldiğimden beri yapmak istediğim şeyler arasında sıranın başını çekiyordu.

Loira 2 gün önce bana Akşam sefası adlı bir çiçeğin tohumlarını göstermişti. Zeytin çekirdeği gibiydiler fakat açan çiçek çok güzeldi. Mor renkliydi ve yalnızca geceleri yapraklarını açıyordu. O da karanlığı seviyor olmalıydı.

Şans eseri Loira görmeden birkaç tohumu araklayabilmiştim. Bu soğuk havalarda açar mıydı bilmiyorum ama arka bahçe tıpkı sera gibi sıcaktı. Bu ev saçma bir şekilde genel olarak sıcaktı.

Sonunda yemek kokularının kaynağına ulaştığımda gözüme kestirdiğim bir çatalı aldım ve sucuklu yumurtanın sucuğunu beklemeden ağzıma attım. Loira geldiğimi fark etmiş olmalıydı ki, "Günaydın!" Diyerek hemen yanımdaki sandalyeye oturdu. Garip bir şekilde ortalık çok sakindi. Fırtına öncesi sessizlik gibi...

Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin