Selamm 😈
Yine ben ve yine 🔥 bölümü, yetişkin içerik okumak istemeyenler bölümü geçebilirler.
Evet hepiniz geçtiniz şu an 💀
🕸️
"Aç ağzını." Boris'in komutuna uyarak dudaklarımı araladım. Etli Börek ağzıma girince büyük bir ısırık alarak çiğnemeye başladım.
Evet, Boris'in geceki konuşmasından sonra sabah uyandığımda onu yanımda bulmayı beklemiyordum. Freya veya başkası yemek yememde ısrar edince onlara karşı koyabiliyordum.
Ama tanrı aşkına! Boris baskın bir ses tonu ile yemek yememi istediğinde, Dominantlığına itaat etmemi sağlayan bir zihnim vardı.
Onun tarafından baskılanmak hoşuma gidiyordu.
Sabah ufak bir kitlenmeden sonra durumu kavrayabilmiştim, geceyi burada geçirmişti. Sonrasında odaya Freya ve birkaç hemşire girmişti. Onların isimlerinin ise Nefes ve Simay olduğunu öğrenmiştim.
Herneyse, konumuz bu değildi! Pislik Freya benim yemek yemediğimi Boris'e şikayet etmişti. Sinirden kuduruyordum çünkü Boris'e şikayet edebilecek tek kişi bendim. Boris ise sabahtan beridir başımın etini yiyordu. Şimdi ise havanın kararmasına az kalmıştı ve ağzım asla boş durmamıştı.
Ağzıma yönelen börek ile bakışlarımı başka tarafa çevirip, bir ısırık daha aldım. Acaba ona küstüğümü anlamış mıydı?
Yani.. biraz mesafe koymak iyiydi ama bana yapacağı ufak bir temasta üzerine atlayasım geliyordu.
"Robert ile tanışmışsın." Adam ondan 20 yaş büyük olmasına rağmen ona ismi ile hitap etmesine dikkat etmeden, tamamen laf sokmaya odaklandım.
"Evet, sen olmadığın için tek başıma onunla tanıştım. Bu arada biliyor musun? Uykumdayken az daha öldürülüyordum!" Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde sıktığı çenesi ile bakışıp biraz korktum.
Dilim ile, dişimin arasına giren et parçasını çıkarmaya çalışıyordum, bu yüzden dudaklarımı sıkıca birbirine bastırıp ona bakmaya devam ettim. En sonunda çıkardığım eti de yuttuğumda konuşmaya başladı.
"Robert sana o adamı öldürdüğüm halde neden dirildiğini de anlatmıştır o zaman."
Af buyur kocacığım?
"Evet." Dedim, Bay Robert'ın o adam senden besleniyor sözlerini hatırlayarak.
"Hem sen beni mi sorguluyorsun?" Tek kaşını kaldırıp sordu. Konuyu değiştirme çabasını hemen fark ettim.
"Evet, zoruna mı gitti?"
"Hayır." Dedi sesindeki alayla, "Tam aksine, çok hoşuma gitti. Bir daha yapsana."
"Konuyu değiştirmeye çalışma!" Dedim, bakışları kızaran yanaklarımda oyalanırken.
"Hatırlıyor musun? Seninle 2. Kez seviştiğimiz gün, ilk önce mezarlığa gitmiştik, Bay Robert'u ilk kez orada gördüm." Tekrar konuşmam ile Boris daha da büyüyen göz bebekleri ile bana bakmaya başladı. Oturduğu yerde dikleşti ve elini pantolonunun önüne atıp düzeltti.
'Ona seviştiğimiz gün mü dedin?' Zoe'nin çığlığı andıran sesi ile hâlâ burada olduğunun bilincine vardım. Ama evet sanırım söylememem gereken bir şeydi.
"Fark ettiğini bilmiyordum." Dedi boğazını kısaca temizleyip. Aniden odaya çöken sıcak hava ile bacaklarımı kendime çektim.
"Evet ama kim o? Geralt buradaydı ve yardımcı oluyordu, fazladan birisine hiç gerek yoktu." Tırnağımla dudağımı çizmeye başladım. Bakışları parmaklarımı takip etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDI
Werewolf|+18| Mutsuz, evde kapalı kalmış bir kız olarak büyüdüm. Tek istediğim şey, bu aileden kurtulmaktı. Sonra, doğum günümde dileğim kabul oldu ve kendimi aniden başka bir evrende buldum. Üstelik karşıma çıkan yabancı adamın kim olduğunu bile bilmiyordu...