34. Bölüm "GEÇMİŞTEN GELEN YABANCI"

4.8K 313 120
                                    

190K şerefine bölüm 💅

Diğer bölümde bir çoğunuzun kafası karışmış sanırım dkosğwlspd. Olay oydu zaten.

Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen 🫢

🕸️

Adam oturduğu yere biraz daha yerleşip, yatakta uyuyan kızı izlemeye devam etti. Ona ne olduğunu bilmiyordu, tek bildiği onu koruması gerektiğiydi.

Bugüne kadar sayısız kişiyi öldürmüştü, şimdi ise karşısında uyuyan kızı kurtarmaya çalışıyordu.

Peşindekinden.

Kızın dudaklarından çıkan acı dolu ses ile bütün düşünceleri sustu adamın. "Baba."

Adamın kalbi duyduğu lakapla teklerken aklı başka bir şeydeydi.

Neden böyle acı ile söylüyordu bu lakabı?

"Anna" kızın yeniden bir isim mırıldanması ile oturduğu yerden kalktı.

Genç kızın eli karnına ulaşıp, elini sıkıca bastırdığında defibrilatör uyarı verirmiş gibi ötmeye başladı. Bu hareketi neden yapmıştı?

Adam oturduğu yerden ayaklanıp, genç kızın yanına yaklaştı ve elini, elinin üstüne koydu. Kalp atışları normale döndüğünde bile elini çekmedi.

Diğer elinin içinde büyüsünü toplayıp, kızın vücudunda yeniden oluşan kara büyüyü çekmeye başladığında rastladığı engel ile kaşlarını çattı.

🕸️

Saçlarımı okşayan el geri çekildiğinde, alnımda başka birisinin elini hissettim. Bulunduğum oda gerginlik kokuyordu.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama, Sonunda gözlerimi aralayacak gücü kendimde bulduğumda, yavaşça etrafa bakındım. Işığa alışmayan gözlerim yüzünden, kısık bakıyordum ve görüşüm net değildi.

Birkaç saniye sonra görüntü netleştiğinde gerçekten de hastanede olduğumu gördüm. Yanımda hissettiğim beden ile kafamı sol tarafıma çevirdim, Loira yandaki sandalyede boynu kırılacak bir şekilde uyuya kalmıştı.

Anasını avradını! Bizim burada ne işimiz var?

'En son yapboz yapıyorduk sanki ya?'

Yapboz bir yerlerimize girmiş sanki?

Yatakta doğrulacağım sıra kolumdaki serumu fark ettim ve ilk defa görüyormuş gibi incelemeye başladım.

'Galiba ölmüşüz!'

Evet, bu da muhtemel bir senaryo.

"Loira?" Fısıltım ile gözlerini aralamadan konuştu.

"Hm? Dur, Ne!" Cümlesinin sonuna geldiğinde hızla gözlerini aralayıp yattığı yerden kalktı.

"Uyandın mı?" Garip sorusu ile gülümsedim.

"Evet, son 18 yıldır her gün uyanıyorum zaten!"

Söylediğim şey ile ağzının içinde bir şeyler homurdanarak, koşar adımlarla dışarı çıktı. "Uyandı!" Bağırtısı kulaklarıma ulaştığında başımın ağrısı ile yüzümü buruşturdum.

Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin