12. Bölüm "DÜŞÜŞ"

17.6K 831 101
                                    

Yeni bölüm ile merhaba!

Medya: Almira (kaşlarını da beyaz olarak düşünün, daha uygun bir şey bulamadım)

🎶

Yatakta kıvranarak uyandığımda hâlâ ne olduğunu fark edememiştim, rahatlayan bedenim güzel bir uyku çekmiş olmalıydı. Çarşafın altındaki çıplak bedenime bakınca gözlerimi kaçırdım.

Kısık bakışlarımı odada gezdirdim, ama sanırım tektim. İçime hüzün oturdu, neden sürekli tek uyanıyordum?

Açık pencereye kayan bakışlarım ile dudaklarımı yaladım, hava çok güzeldi.

Hızla kalkıp dolaba ilerledim ve günlük bi kombin ayarladım. Bugün Loira ile eğitim alacak enerjiyi kendimde bulamıyordum. Yani bütün gün pineklemek istiyordum.

Kapıya ilerlediğimde eşiklikte uyuyan İgnis'i gördüm, gözüme fazla tatlı gelince onu kucaklayıp her tarafına sesli öpücükler kondurdum.

Aynı anda hem tatlı hemde şeytan olmayı nasıl beceriyordu?

Benden huylanmış olmalı ki hafifçe tısladı, fakat ona aşık gibi bakan gözlerimi görünce elimi yalamaya başladı. Gerçek bipolar karşımdaydı!

Elimde hissettiğim acı ile çığlık atarak İgnis'i yere attım, bakışlarım hızla elimi bulurken. Üzerindeki arıyı görmem ile hızla elimi salladım.

Arı elimden düşerken, iğnesini soktuğu yere baktım. Felaket ağrıyordu ve kızarmıştı. Allah'ım ilk defa bir arı tarafından sokuluyordum!

Merdivenlerin başında gördüğüm Boris ile yutkundum. Bir elime bir ıslak gözlerime bakarken ağlamamak için dudaklarımı ısırdım. Hızla yanıma geldiğinde ne olduğunu anlamaya çalışır gibiydi.

Elimi ona gösterdiğimde gözlerinde ki şaşkınlığı gördüm, "Arı mı soktu?" diyen sesi ile kafamı salladım ve ağlamaya başladım.

Üzerime eğilip elime bakarken bakışlarım boynunu buldu, bana fazla yakındı ve acımı bile unutmuştum. Yutkundum.

'Ay bi dur be! Yutkunup duruyorsun!'

Boris'in boynu ile bakışırken Zoe'yi takmadım, o istediği gibi konuşsundu. Karşımda ateşli bir erkek dururken onu dinleyecek durumda değildim.

Ağlarken Boris'e doğru atıldım, beni hızla göğsüne çekerken ben kafamı kaldırıp dudaklarımı boynuna bastırdım, keşke yiyebilseydim...

Hareketim ile tüm kasları kasılırken, o öylece kaldı. Ben kızgınlıkta değil miydim? İstediğim gibi hareket ederdim.

O benim aksime kendini hızla toparlayıp ayağa kalktı ve elimden tuttu. Hızla beni mutfağa götürdüğünde elime soğuk su tutmaya başladı, sudan dolayı mı bilmiyorum ama daha fazla sızlamaya başlamıştı.

Elimdeki acı biraz hafifleyip yine de kendini unutturmayacak seviyeye indiğinde ağlamayı bırakmıştım. Şimdi ise neden ağladığımı sorguluyordum. Basit bir arıydı yalnızca.

İşte kurt bile olsanız, arılardan uzak durmanız gerekiyordu.

"Daha iyi misin?" kafamı olumlu anlamda salladım, dilim damağım kurumuştu ve hiç konuşasım yoktu. Üstelik kurt gibi acıkmıştım!

Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin