Hello yeni bölüme welcomlandınız 🤭
Başlamadan önce oy vermeyi unutmayınn.
🕸️
İnsan başladığı yerde biter, derler. Kim demiş bilmiyorum ama benim bitmem için önce başlamam gerekiyordu. Ölmek için yaşamam gerekiyordu ve ben hiç yaşayamamıştım. Yaşamak nefes almak değildi, güvende olduğunu hissederek nefes almaktı. Ben güvende olduğumu hiç hissetmiyordum.
Zeki insanların kafaları sürekli meşgul olurdu, kendilerine her zaman bir çıkış yolu bulurlardı ancak benim kafam o kadar boştu ki; beynimi bir kuşa taksalar kanguru gibi zıplamayı öğrenir, sonra da ters uçardı.
Bunları yaparken bile benden daha çok yaşardı.
Yanan ateşin çıtırtıları yüzünden derin uykumdan uyanmıştım, nasıl bir yerdeydim bilmiyordum ama, kötü bir şekilde uyuduğum belli olurcasına sırtım ağrıyordu. Gözlerimi yavaşça araladım, ilk birkaç saniye bulanık olan görüntü netleşti. Karanlık bir odada, şöminenin yanına serilen bir yataktaydım.
Hatırladığım tek şey, hastanede uyuduğumdu.
Endişe, damarlarımda akan kana karışarak dört bir yanımı kuşandı ve uzandığım yerden doğruldum. İlk hedefim kıyafetlerim olurken onların giydiğim kıyafetler olduğunu görerek yavaşça bir nefes verdim ve temkinli bakışlarım ile odayı turlarken ayağa kalktım.
Büyük bir odanın içinde olduğumu gördüm, duvarlarda garip işaretli heykeller duruyordu ve hepsi de bana bakıyor gibiydi.
"Burası nere?" Diye mırıldandım kendi sesimi duyma ihtiyacı hissederek. Şömineye döndüğümde üzerinde tencere gibi bir şeyin olduğunu gördüm, kapağını açıp baktığımda bunun kaynayan bir su olduğunu gördüm. Bir yemek masası vardı, hemen arkasında da tezgah ve birkaç dolap. Başımı diğer tarafa çevirip incelemeye devam ettim. Tam üç kapı vardı, en uçtaki ikisi yan yanaydı. Onların yanına gittiğimde birinin tuvalet diğerinin de banyo olduğunu gördüm.
Heykeller orada da vardı.
Birisi beni kaçırıp buraya mı getirmişti?
Ama nasıl? Loira, Geralt, Aston ve hastanede olduğuna emin olduğum bir sürü kişinin yanından nasıl çıkarabilmişti beni. Kim olduğunu bilmediğim kişi veya kişilerin varlığı beni korkutuyordu. Yalnız değildim çünkü, benim bir bebeğim vardı ve beni endişelendiren de buydu. Bizi buraya kim getirdiyse rahat uyumam için yapmış olamazdı bunu.
Açmadığım diğer kapıya ilerledim, diğer kapılara nazaran bunun bir oda kapısı olmadığı belliydi. Dışarı açılıyordu. Onu açarsam dışarı çıkabilirdim ancak beni buraya kapatacak kadar kafayı yiyen birisi kapıyı açık koyup da gitmezdi. Düşündüğüm gibi oldu, elimi koluna atıp indirdiğimde kilitli olduğunu fark etmemle ensem ısındı ve sinirlenerek kapıya iki elimle de birkaç kez vurdum.
Ne yapacağımı bilemiyordum, odada pencere bile yoktu ki kırıp kaçabileceğim! Uyandığım yatağa ilerledim yeniden ve yavaşça oturdum. Ellerim saçlarımı yolmak için havaya kalktığında kapıya yaklaşan adım sesleri duymamla oturduğum yerden hızla kalktım ve mutfak dolabına koşarak kapağını açtım ve içinden cam bir tabak alıp yere attım. Cam parçaları etrafa saçılırken aralarından en sivri olanını elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDI
Werewolf|+18| Mutsuz, evde kapalı kalmış bir kız olarak büyüdüm. Tek istediğim şey, bu aileden kurtulmaktı. Sonra, doğum günümde dileğim kabul oldu ve kendimi aniden başka bir evrende buldum. Üstelik karşıma çıkan yabancı adamın kim olduğunu bile bilmiyordu...